dost kazığı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
dost kazığı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

8 Şubat 2017 Çarşamba

Seni İstemiyorum Bebeğim!


İnsan yalnız kalınca daha çok düşünüyor. Olayları.. Daha çok dışardan görebiliyor. Hayatın koşuşturmasında göremediği şeyleri ve ne isteyip ne istemediğini, yalnız kaldığında daha iyi anlıyormuş. Ben annemmiş gibi davranan arkadaşlar istemiyorum mesela etrafımda. Çünkü bir tane annem var benim, şimdi çok uzakta kalsam da ondan, bana kimse annelik taslayamaz, bu hakkı kendisinde göremez. Hele ki iyi anneymiş gibi davranıp beni yaramaz çocukmuşum, kötü kızmışım gibi ilan edemez, beni o şekilde değerlendirmeye, itham etmeye, yargılamaya çalışan insanlara hiç ihtiyacım yok hayatımda. Beni sevdiği için böyle davrandığını söyleyen insanlara gerçekten ihtiyacım yok çünkü beni gerçekten seven dostum, arkadaşım olmuş olsaydınız bana sahte annelik taslamalarınız yerine gerçek bir dost gibi davranıp, beni acılı günümde eleştirmek yerine benim yanımda olurdunuz. Her insanın hataları olabilir. Mesela ben kolay sinirlenen birisiyim ve kırılan birisiyim, bunu belli ediyor muyum çok veya gösteriyor muyum kırıldığımı? Belli etmiyorsam bazı şeyleri alttan alıyorsam, ya sabır diyerek sineye çekiyorsam bu benim salaklığımdan değil, bu sana verdiğim değerden kaynaklanıyordur. Kimsenin tribini hele hele atarını, giderini, ayarını çekecek birisi değilim ki ben gerçekten zor bir dönemden geçiyorum hala atlatmış değilim bazı şeyleri. İnsanlara hatalarını söylemeyince, göstermeyince ne de kendilerini mükemmel sanıyorlarmış!

Kaba kadınları istemiyorum hayatımda mesela. Kibar görünümlü, ağzından hiç kaba bir laf çıkmayan ama içinde kabalıktan geberecek yapıda olan, içinde bir öküz besleyen kadınları istemiyorum! Fiziken gördüğünde eli kolu rahat durmayan mesela sürekli ayağına basan, sana çarpan (seni görmüyor farkedemiyor aslında egosunu öyle bastırdığını sanıyor seni ezik görmeye çalışarak) kadınları istemiyorum hayatımda. Dışardan ne hanımefendi gibi görünen ama içerden tanındığı zaman yapmacık ve çirkef olan kadınları cidden sevmiyorum, bana çok antipatik ve itici geliyorsunuz. Sadece rol yapan yapmacık kadınlarsınız. Egonuzu bu kadar önemsemeyin bu kadar kibirli olmayın mesela çünkü hiç bir küçük dağı siz yaratmadınız ve sizde bir gün öleceksiniz, benim gibi, onun gibi, hiç birimiz bu dünyada kalmayacağız. Başka birinin yanında bana öğüt veya hayat dersi vermeye çalışan insanları sevmiyorum. Beni bozmaya çalışan; dediğim gibi ego manyaklarını, annemmiş gibi tavırlar takınanları (yani ben senin iyiliğin için diyorum aslında seviyorum seni diyen ama sevgisini hiç göstermeyen, sadece eleştiren, konuşan, sürekli kırıcı olan kişilerin sevgilerine hiç inanmıyorum) istemiyorum sizin gibi arkadaşları eksik kalsın! 

9 Mayıs 2012 Çarşamba

İkinci Şans


Düşündümde en az herkes kadar salak yada aptal olduğuma karar verdim.İçimdeki pozitiflik ve neşe yine karamsarlığıma müsaade etmedi.Yada şunu düşündüm kimsenin ne yaptığı beni ilgilendirmiyorsa,benim ne yaptığımda kimseyi ilgilendirmez.Eğerki büyük bir merakla beni arıyorlarsa googledan biricitinyeri.blogspot yazarak demekki zamanında ben bunlara iyi koymuşumki bunların içine dert olmuş.Günde 10 defa yazıp yazıp bakıyorlarsa,eski dost bildikleriminde aradığını tahmin ediyorum googledan yada facebooktan.Demekki burada kendi hikayelerini arıyorlar tahminimce.Ve her baktıklarındada kendileriyle ilgili bişey göreceklerini yada benim hayatımda ne olup ne bittiğini görmek için bakıyorlar daha da bakmaya devam edecekler..Ve bende yeri geldiğinde onlardan çokça örnekler vererek buradan onları yazmaya devam edeceğim..Belki benden başka insanlarada aynı şeyleri yapmazlar UTANIRlar diye..tabii onların utanma duyguları ne derece gerçek ne derece doğru..

Bugünkü yazımda şundan bahsetmek istiyorum..Bir insana ikinci şansı asla ve asla vermeyin..Çünkü ilk şansını bi şekilde yitirmiş bir insan,ikinci şansındada aynı hareketleri yapmaya devam ediyor hatta daha fazlasını,iyice yüzsüzleşip daha da çok kalbinizi kırabiliyor..Birbuçuk-İki yıl önce bi ilişkim vardı ve ben fotoğraflarımızı facebooka koymuştum bazı arkadaslarım güzel yorumlar yazdı fotoğraflarımıza,çok samimi olduğum eski bir iş arkadaşım ise bana özelden bi sayfa dolusu mesaj yazmıştı,mesajdada sen napıyorsun hemen onları kaldır insanlar hakkında yanlış düşünecekler,hem sen bu adamı nerden buldun,ne kadar serseriye benziyor(serseri değil baska bi kelimede şu anda yazamıyorum burdan) neden özelini bu kadar herkesle paylasıyorsun,bu gidişle sen kimseyle evlenemeyeceksin diye upuzun ve kırıcı sözler dolu bi yazı göndermiş..Sonrasında ben cevap yazmadım..O ikinci mesajında bu sefer aradan bikaç saat geçmişti,sen bana kırıldın değil mi ama ben senin iyiliğin için bunu yazdım kırmak istemedim yazmış..sonrasında ise ben yok kırılmadım ama tanımadığın biri için hemen serseri diye bişey yazmışsın sonucta o adamı ben hayatıma soktum ve onu sevmeye basladım ve onada bu sekılde bı soz soylemene ızın veremem ki daha tanımıyosun bile..bide fotograflarıda ıkımız cekmıstık hani bööle bi fotomakinesini havadan tutup iki suratın kadraja girmesi şeklinde..neyse ondan cevap yok..derken bıkac gün sonra doğum günümdü..facebook duvarıma arkadaslarım doğumgunu mesajları yazıyorlar tabii oda yazmıs,yeni yaşında evli,mutlu ve çoçuklu olmanı dilerim yazmış..Bende kısmet tabii kısmette olursa olur uygun zamanla uygun insanla diye yazdım..aradan zaman geçti yine cevap yazmış bana ünlü düşünürlerden sözler yazıyo aynı yerden sohbet gibi ben ona o bana iletinin üzerinden tabii herkes görüyo eski iş arkadaslarımız..

Aynı işyerindeydik biz onunla oda oradan birisiyle evlendi eşi ise hala aynı yapımarkette çalışıyor...
Başka bi arkadasımızda o zaman yeni nişanlanmıştı onun duvarınada aynı gün bu facebook profilinin sahibi evliliğe çok yakın görünüyor yazmış.. Derken biz o iletilerden tartısmaya basladık sonunda kavgaya kadar geldik ve ben ikisinide karı-kocayı sildim facebooktan.. Bu seferde twitterdan sayarken oradanda sildim..
Aradan bikaç ay geçti ve o tekrar barısmak istedi..Bende sevgilimden ayrılmıstım bu arada ve o arkadaşımında haklı olduğuna inanmayı düşündüğüm sırada tekrar yakın arkadasımla barıstım..
Derken internetten sıkça konusmaya basladık,yine bulusmaya basladık daha doğrusu ikinci kez evlerine gitmiştim ki tesadüfen eşi normalde o gün izin yapmazken benim sansıma eşinede denk geldim.Eşi de evden ayrılmıyor hani derler yaa karı gibi evde duruyo,ya kızını al git belki biz özel bişi konusucaz,zaten ben senin evde olduğunu bilmiyorum eşin bana işyerinde çalışıyo evde değil dedığı ıcın gelmısım..tepemizden ayrılmıyo her konusmanın içinde eşi..Sonrasında ise eşi benim hayatımla ilgili daha doğrusu genel ifadeler ama benimle ilgili yani sözler söylemeye başladı ve alaycı bi halde..tabii ben anladımki o lafları bana söylüyor..yani bi sırrımı söylediğim sayın dostum o sırrımı gitmiş eşine yetiştirmiş..eşide bana bildiğini belli edici imalı sözlerle aklı sıra laf sokma seklınde..ve o an arkadasıma baktım o nerden bılıyo der gibi oda lafları toparlamaya calısıyo falan..neyse ben eve döndüm..ama aklımda onların o hareketleri..aradan bi zaman gecti nette karsılastık ona neden eşine soyledığını sordum.Hayır söylemedim sacmalama diyo sonrasındada..Eşi demekki erdi herhaldeki benim hayatımdaki sırları bilir hale geldi diye düşündüm.Yani hem benim sırrımı tutamayışına mı yanayım hem dostum gibi görünüp arkamdan iş çevirmene mi yanayım hem bana yalan söylemene mi yanayım,yada sana ikinci bir şansı verdiğime mi yanayım bilemedim..Ama üçüncü bi şansın olmayacak arkadasım..Birde şu durum var bi insanı seversiniz onunla dost olursunuz,belki çevresinde kimse onu sevmiyordur dersınız yada onu herkes yanlıs anlıyor diye düşünüp onu herkese karsı korursunuz ya ben ona oyle yaptım işte..Sadece eşinin işinden dolayı dost-arkadas edinen biriyle dost olmaya çalıştım..yüzüme güldüğü için onu insan yerine koydum..Birde şu var bir insan namaz kılıyor yada maneviyata ilgisi var diye onu iyiniyetli sanmak yetmiyormuş..Bence o namazlarından daha öncesinde insanlara davranıslarını yada kimin kalbini kırıp kırmadığına dikkat etmeli insan..Çünkü eğer dine inanırım ben diyosan şunu bilmelisin kul hakkı ile ahirette olduğunda o kişi seni affetmediği zaman istediğin kadar namaz kıl ama kabul olacak mı?insanların arkasından işler çevirdiğin zaman sırf dalga geceyim eğleneyim diye düşünerek istersen anne ol bence hiçbirşeysin..Sen ve senin gibiler bu şarkıyı dinlemelisiniz!



Bu yazıları arıyorsundur belki diye yazayım dedim eğer okuyosan bil istedim..Aradığın hikaye bu değilse yakında seninkide gelecek..Beni blogumdan,twitterimdan,mailimden yorumları ve mesajlarıyla yalnız bırakmayan blog arkadaslarıma da çok teşekkür ediyorum.
Biricit artık dostlarına gerçekten çok dikkat ediyor ve artık kimseye sırlarını vermemeye karar verdi.
resim alıntıdır.

25 Aralık 2011 Pazar

Dost Kazığı (Dikkat Kazık İçerir)


Ahh ahh.. Tadına doyum olmaz dost kazığının.Hatta düşman kazığı olsa bi derece anlarsınız.Çünkü neticede düşmanınızdır,size herşekilde kazık atma yetkisi vardır.
Ama dost olan kişinin size kazık atması,sizi piç gibi ortada bırakması..
Ama böylesi bana iyi oldu.En azından dost sanıpta koynumda beslemeye devam etmedim.
En azından bu kadar saf salak olmaktan vazgeçtim.Artık insanına göre,bana ne yapıp ne yapmadığına göre herşey.
Üç dört yıl sürmüştü arkadaşlığımız.Saçma bir işyerinde tanışıp,ben bir hafta o 15 gün çalışmıştık,öyle dandik yerde hayatım boyunca görmedim.Çalıştığımız kısa süre boyunca,birbirimizi msnden facebooktan ekledik.Dahada samimi olduk.Ara ara buluşmaya başladık.O işten ayrıldıktan sonra ikimizde farklı işlere bakıyorduk,derken ben iş buldum o bulamadı.Biz iyice samimi olmaya başladık,hani kanka dediğimiz şey var ya,sen onu bilirsin o seni bilir,gelir gider evinize,kızla kanka olmuştum.Sırlarımızı paylaşıyorduk,herseyi,yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmiyordu.Erkek arkadaşı yoktu,ona tanıdığım evlenmeyi ciddi anlamda düşünen kaç tane arkadaşım varsa tanıştırdım,okul arkadaşlarım,kurstan arkadaşlarım(o ara ingilizce kursuna gidiyordum),iş arkadaşlarım.Ama o kadar çok sorunlu,agresif,negatif,herşeye kolay sinirlenebilen bir kızdıki hepsiyle tartısıp daha baslamadan bıtırdı.Anlaşamadığı çocukların hepside şu anda evliler.
Derken onun işi olmadığı için,bi yerlere gidince sinemaydı,yemekti hep ben ödüyordum hesabı.Sonuçta o çalışmıyordu,onun ödemesini istemedim.Hatta kuaföre giderdik onu bile ben verirdim,ısrar ederdim sonuçta en yakın arkadaşımdı.İşyerime onuda aldırmak istedim,iş görüşmesine geldi ama çok pasif bulunduğu için alınmadı,insan kaynaklarının bana dediği buydu,tabii ona demedim üzülmesin diye.Birbuçuk yıl boyunca çalıştığım işyerinde bazı sorunlardan(maasımı alamama yuzunden) ayrıldım artık dayanılır hal değildi.Derken işten ayrılınca zaten maaşlarımızıda düzgün alamadığımızdan birikimimde yoktu,idareli harcama yapmam gerekliydi.

Buluştuğumuzda ben ödemiyordum,herkes kendininkini ödüyordu.Ben yine iş aramaya devam ediyordum,ama onu tanıdığımdan beri işsizdi,hatta çalışmayı düşünmüyordu sanırım kendine bile itiraf edemedi bunu,çünkü ezik olmak, babasından çalışan kardeşlerinden para alıp asalak gibi yaşamak hoşuna gidiyordu.Bir ara tanıdıklarının bir tanıdığı ile nişanlandı,sonra tartışmalar kavgalar oldu onunla ayrıldı.Hep bir depresyon halindeydi her zaman,en kötü zamanlarında yanında oldum,hep destek oldum ona üzülmemesi,herseyın bırgun duzeleceğını anlatmaya calıstım ona.Ama içindeki negatiflik değişmedi.Herşeye alınıyor,kızıyor hep alttan olan kişi ben oluyordum.Son zamanlarda hareketleride değişmişti,eski samimiyeti yoktu.Buluşalım dediğimde hep bahaneler buluyordu,bana işim var gelemem derken bir bakıyordum arkadaşlarıyla geziyor,resimlerini faceden koyuyordu.

Ben iş aramaya devam ediyordum haberler geliyor görüşmelere gidiyordum.Birgün onların evine çok yakın bir yere görüşmeye gittim,patronla görüşürken istediğim maaşı veremeyeceklerini söyledi,şu kadar maaş veriyoruz dedi.Benimde aklıma arkadaşım geldi hemencecik evinede yakında.Görüştüğüm işyerinin sahibine arkadasımı anlattım evinin aynı semtte olduğunu,dedığınız maası ve ısı kabul edeceğını,fakat hıc bır ıs deneyımının olmadığını soyledım.Patronda zaten yetıstıreceklerını depo konusunda verı gırısı yapılacağını anlattı,dedim hemen soyluyorum telefonlarımızı arayıp yarına randevu alsın dedı adam.Eve geldım arkadasıma soyledım hemen arattırdım zorladım artık nasıl bır depresyondaysa zor ıkna ettım,gorusmeye gıttı ertesı gun ve ıse alındı.Hıc hayatımda bu kadar sevınmemıstım.Onun adına mutlu oldum.İşe gidince ilk gününün nasıl geçtiğini sordum,yine soğuk hareketleriyle cevaplar verdi.Facebookta bizim gittiğimiz bir yerdeki resimleri yeni yüklediğini  gördüm,daha doğrusu daha önce yüklemiş ama ben görmemişim,yani beni engellemiş resimlerde,sordum neden böyle yaptın diye,sana engellemedim herkese engellemiştim dedi,zaten hareketlerinin tuhaflaştığını söyledim,tartışmaya başladık o esnada ve beni facebooktan sildi.Hayatımda hiç bu kadar şaşırmamıştım en yakın arkadaşım,en değer verdiğim insanlardan birisi bana saçma sapan şeyler yazdı ve beni hayatından çıkardığını söyledi.

Okuyanlara; Bu olaylardan sonra hiç görüşmedik.Dostluğumuz ve arkadaşlığımız bitti.Siz siz olun güveneceğiniz insanlara dikkat edin.İyice emin olmadan kimseyle dost olmayın.Bundan sonrasını okumanıza gerek yok.

Sana; Bir gün bu bloğu bulduğunda,bu yazıyı gördüğünde sana yazdığımı anlayacaksın.
Seni Affedebilirdim,o zamanlar beni faceden sildikten sonra,hakkımda kısmına 'hayatımdaki pisliklerden teker teker kurtuluyorum :) ' yazmasaydın,
Seni Affedebilirdim,msninde 'bir pislikten kurtuldum ohhh beee ' 'para var huzur var'  yazmasaydın,
Seni Affedebilirdim,pişman olupta bu lafları yazmayıp benden özür dileseydin seni gerçekten affederdim buna inan.
Seni Affedebilirdim,ben sana yazıklar olsun,ben kendim çalışmam iş bulmam gerekirken,seni düşündüm,senin işe girmene vesile olduğumu söylerken,sen değil Allah bana iş buldu demeseydin.Allah rızkı verirde alırda.Ama aradaki vesile olan insanları unutmak en büyük hainliktir.
Keşke senin kadar hain bir dosta,kıskanç bir dosta sahip olmasaydım,ben sana iş bulmanda yardım etmeye çalışırken,insan olan bir teşekkür eder,sen ise arkadaşlığını beni hayatından çıkararak gösterdin.Senin gibi birinin zaten arkadaşlığına ihtiyacım yok,senin gibi birinden ben kurtulduğuma sevindim.
Sen çok dindar bir kızsın,kul hakkıda nedir bilir misin?Şimdi öğreneceksin..Ben hayatım boyunca,erkek arkadaşlarım ne kadar ahımıda alsala,kızsamda onlarla bile hakkımı helal ederek ayrıldım.Ama bu dünyada ilk defa birisine hakkımı haram ediyorum.Sana geçen tüm haklarım haram olsun.
Sakın bana herhangi bir şekilde ulaşmaya çalışma,yasal yollara başvururum.( bir pazar günüde beni bir arkadasına arattırıp iş görüşmesine çağırıyormuş gibi yaptığınıda biliyorum.)
Merakından çatlıyorsun,çok mutluyum şu anda.Beni seven dostlarımla,gerçektende hiç olmadığım kadar mutluyum.Ama sen asla mutlu olamayacaksın.Çünkü mutlu olmak senin içinde olmayacak bir duygu..

Biricit gerçek dostlarıyla beraber,çok mutlu bir şekilde kahvesini yudumluyor.
Resim alıntıdır