22 Temmuz 2013 Pazartesi

Merci Çikolata


Merci Çikolatayla tanışmam herhalde bir 20 yıl öncesine kadar gidiyordur. Küçüklüğümden beri anneannemin Almanya'dan getirdiği ve tadına bayıldığım bu çikolatayı uzun zamandır aramıştım hiç bir yerdede bulamamıştım,  yıllar önce Cevahir Watsons'ta bulmustum ama malesef surekli olan bir sey değildi. 

Yıllar sonra (yıllar sonra dediğimde sürekli Bahçelievler'e yolum düşer çünkü oralıyım:)) Gratis için Bahçelievler'e yolum düşünce yol üzerinde yani şöyle tarif edeyim; Yayla ışıklardan dümdüz gittiğinizde soldaki şarküteride bulabileceğiniz bir çikolata:) Görünce gözlerim faltaşı gibi açıldı hemen aldım:)) Yıllar sonra aynı tad aynı minnak çikolatalar bayılıyorum bu çikolatalara iftar sonrası tam yemelik:) Her çeşit karışımdan var, fındıklı,sütlü, kahveli, dunkle mouse au cacao, coffee and cream, hazelnut, milch praline,milk chocolate, hazelnut almond, herbe sahne dark cream.. :) Benim favorim ise; kahvelisi iki renk olan coffee and cream bayılıyorum tadına keske sırf bu çikolatadan olsa içinde. 14TLye satılan bu harika çikolataya ulaşabilirseniz mutlaka tavsiye ederim, harika bir tadı var hepsinin ayrı ayrı:)









Biricit derki; çikolata yaşamın tadıdır.:)

21 Temmuz 2013 Pazar

Hasret- Canan Tan


Hasret romanı Canan Tan'ın oldukça ilgi çekici bir konusu olan, oldukça sürükleyici bir romanı. Canan Tan'ın ilk kez bir kitabını okudum, geçtiğimiz Mart ayında Kadın Bloggerlarla bir etkinlik düzenlemiştim, hatırlarsanız, Mavi Umut'cum sağolsun eli boş gelmemiş, bana bu kitabı hediye etmişti, çok tesekkür ederim, Canan Tan'la beni tanıstırdığı için. Zira diğer kitaplarını da okumayı düşünüyorum:) Çok beğendiğim bir kitap oldu. Hasret kitabını gördüğümde içim bir tuhaf oldu, çünkü bildiğiniz gibi (bilmeyenler varsa yine söyleyeyim:)) evlenirsem kızımın adını Hasret Kader koyacağım, Hasret kitabını gördüğümde isminden dolayı hem çok şaşırdım hemde garip oldum, Mavi Umut bilerek mi aldı bilemiyorum ama çok duygusal anlar yaşattın bana canım benim:) Bu arada yeni evlenip dünya evine giren canım arkadasımı buradan da tekrar tebrik ediyorum, mutluluklar diliyorum:)


Hasret'in konusu; Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet öncesi, sonrası bir dönemde yaşanan ve o dönemde yaşanılan kırık ve gerçek yaşamdan alınmış bir aşk hikayesini anlatıyor. Gerçek yaşanılan bir döneme ait yani gerçekçi olaylar ve yaşanılan olayların, o dönemde yaşıyormuşçasına gerçek bir dille anlatıldığı harika bir roman olmuş. Hasret bir ömür boyu sürer mi diye düşünenlere, bence evet hasret bir ömür boyunca sürer. Müslüman bir bey oğlu ile Rum bir kızın sevdaları,kavuşamayışları, ayrılışları, farklı şehirler farklı ülkelerde yaşanılan, uzaktan yinede sevme mücadeleleri beni çok farklı duygulara götürdü kitabı okurken. Bazı yerlerde ağladım, hele ki son bölümde gözyaşlarımı durduramadım, belkide ilk kez ağlayarak bir kitabı okudum, harika bir konu, harika bir dil, sade ve gerçekçi bir anlatım, mükemmel bir hikaye ortaya çıkmış ve okunmasını şiddetle tavsiye ediyorum:) Mübadele zamanında yani Türklerin kendi ülkelerine, yabancıların da kendi ülkelerine gönderildiği bir dönemde yaşanılan ( ya da yarım kalan) bir aşk hikayesi, tabi şu sorularda insanın kafasını karıstırıyor, peki madem insanın elinde olmuyor mu bazı şeyler, mesela sevdiğinle neden aşkını, sevgini belkide fedakarlıklar yaparak yaşayamıyorsun, neden aileler, kültürler, belkide farklı bir ırktan olmak mı engel oluyor? Veya çevre baskısı, bazı şeyleri göze almak sevdayı engellemez bence. Sevgi diye bişey varsa ki var bence (ben hiç sevilmemiş olsamda) olduğuna inanıyorum, neden fedakarlıklar yapılmıyor bunu da hiç anlayamayacağım ömrüm boyunca sanırım:)

Biricit derki; gerçek sevgiyi bulduğunuzda asla onu yarım bırakmayın..