17 Ocak 2017 Salı
Yaş 35 Yolun Yarısı Eder!
İlham bir anda gelir, yazamam diyordum, yaz blogunda diyordun ya hani.. tüm olup biteni yaz oradan okusun. Şimdi okuyor musun bunları bilmem ama gerçi sana değil yazdıklarım, kendim için.. ama yine aklıma geldin sayın dostum..
Bir arkadaşım yazmıştı epey bir zaman önce iletisine; 'ne zaman anne ve babası ile fotoğraflarını paylaşanlarını görsem vallahi billahi de kıskanıyorum sizi' diye.
Bende aile fotoğrafı paylaşanları kıskanıyorum; İTİRAF EDİYORUM! işte!! Çocukları yan yana ve eşi yanında hani, içten içe kıskanıyorum onları. Niye biliyor musun? Çünkü birbirini seven iki insanın birbirini bulması zor, seven insanı bulmak zor ve o zor anların yani sevgi dolu anların kıymetini bilmiyormuş gibi geliyorsunuz bana. Keşke daha da sarılsanız birbirinize keşke daha da çok sevseniz birbirinizi diyesim geliyor, ben yaşayamadım o anları hiç bir zaman, keşke benim yerime de yaşasanıza daha çok, daha içten, daha kıymetini bile bile diyorum içimden.
Keşkeler içimden geçerken doğum sancılarım başlıyor birdenbire, bugün 35 yaşında olmuşum, hani yolun yarısı dediklerinden.. Yolun yarısı böyleyse kalanı nasıldır kimbilir? Annemin doğum saatime yaklaştıkça bana seneler sonra anlattıkları geliyor aklıma; 'hep dua ettim' diyor 'esmer bir kızım olsun kapkara olsun' diye, hani kar yağmış, sokağa çıkma yasağı varmış, taksiciler bile götüremezken yolda doğuyormuşum ya az kalsın.. Babam beni ilk gördüğünde o kadar sevinmiş ki; hemşireye yüklü bir bahşiş vermiş, anneme de kebaplar almış ilk sütüm kebap eşliğinde olmuş.. Mercimek mercimek bakan gözlerim varmış, hiç uyumazmışım geceleri, beni sallarlarmış babamla beraber uyku dolu gözleri ile, ben kara kara bakarmışım.. Bana 'karabiberim' diyen bir anneannem varmış,mış mış.. Bir varmış bir yokmuş sonra gerçekten kimse yokmuş.
Çok yalnızmışım, hem de çok.. Dost bildiğim kimselerde yokmuş, dost sandığım çokmuş da gerçek dostum var mıymış ki? Hayal kırıklıkları birbirini kovalarken çok mu yeşilçam filmi öğrenmişim ki gerçek acıların yanında filmlerin bile acındıracak etkisi kalmamış.. Çok sevmişim çok özlemişim değmeyecek insanları, hakettiğinden fazla değer verip başımın tacı ettikten sonra da almışım ağzımın payını..
Bu yılbaşı gecesi pırıl pırıl yanan ışıklara bakarken annemi düşündüm. Yaşasın çok istedim olmadı. Hayatta istediğimiz şeylerin çoğu zaman olmadığını bir kez daha anladım. Onu çok özledim. Babamı çok özledim. Birini çok sevdim, o da beni en az onu sevdiğim kadar sevsin istedim olmadı..
Bu dünyada istesen de çoğu şeyin olmadığını bir kez daha anladım. Elimizden gelmeyecek şeylerin olduğunu, bu dünyada insanın başına her şeyin gelebileceğini, kaderimizde ki bazı şeyleri değiştiremeyeceğimizi bir kez daha gördüm. Bazen ne yapsakta olmaz, fayda etmez, bazı şeylere gücü yetmez insanın, başka bir şey vardır. O'nun elindedir bazı şeyler.
Olmamalıdır, ya da onun takdiri ile olmaktadır, elden bazen hiç bir şey gelmez. Zorlasan da, çok istesen de canını vermek istesen de o şey için yine de bir şey yapamazsın.. Yırt kendini yine de olmaz.. Sadece özlersin ve dua edersin.Umut edersin..yine de güzel şeylerin olacağını, çabalarsın..
Cahit Sıtkı Tarancı'nın şu dizeleri ile veda ederken;
'Yaş 35 yolun yarısı eder,
Neylersin ölüm herkesin başında.
Uyudun uyanamadın olacak.
Kimbilir nerde, nasıl, kaç yaşında?
Bir namazlık saltanatın olacak, Taht misali o musalla taşında.'
iyi ki doğmuşum...
sıcacık ve samimi dünyanızda beni yaşatıp büyüttüğünüz için, benim ailem olduğunuz için binlerce kez teşekkür ediyorum, sizlere layık olmak dileğiyle..
14 Ocak 2017 Cumartesi
“Hayatta yaşadığımız her anın bir nedeni var!”
“Hayatta yaşadığımız her anın bir nedeni var!”
Didem Tınarlıoğlu
20 yıllık iş tecrübesini danışanlarına ayna tutarak, onlara alternatif çözüm yollarını bulmaya yarayan disiplinli yol arkadaşlığı yapan Direm Fikir Atölyesi Kurucusu Didem Tınarlıoğlu kişinin kendisine soramadığı ve hatta sormayı bile düşünmediği planlı soru modelleriyle birçok kişiye farkındalık yaratıyor.
Aldığı koçluk ve eğitimci formasyonlarının öncülüğünde, deneyimli ekibiyle önde gelen birçok şirketin yönetimi ile çalışan, eğitimler veren ve bunun yanı sıra bireysel koçlukta da başarılı bir yol çizen Tınarlıoğlu, koçların kişilerin yaşadığı olayların dışında oldukları için doğru soru sorabilmeyi bildiklerini ve danışanlarına hayatlarında farkındalık yarattıklarını ifade ediyor.
Hayatta hiçbir şeyin sebepsiz ve tesadüften ibaret olmadığını yeni yazısında anlatan Tınarlıoğlu; hayatı, kazanmak zorunda olduğumuz değil, her anını öğrenerek, her mesajı alarak yinelenmesi gereken bir sahne oyunu olarak, değerlendirmemiz gerektiğini belirtiyor.
Didem Tınarlıoğlu’nun yazısı:
“Hayatta yaşadığımız her anın bir nedeni var!”
Yürüdüğümüz hayat yolculuğunda zaman zaman karşımıza öyle zorluklar çıkar, sabrımız o kadar zorlanır ve hatta bazen hiç hakketmediğimiz halde öyle durumlara maruz kalabiliriz ki, adeta kafamızdan buz kovası boşalmış gibi ürpeririz. Bir anda hayata karşı içimizde bir soğukluk, sesimizde durgunluk boy gösterir. Enerjimiz, bataryası bitmiş bir pil misali tükenir ve yüreğimizin kırgınlığı, her mutlu olabilme anımızı eline geçirir.
Zordur yılmadan devam etmek böyle zamanlarda ve en zor yük de umudu koruyabilmektedir. Hele bu tip durumlarda "sevgi, mutluluk her yerde, en çok da içimizde" gerçeği bile koca bir palavra gibi gelir kulağınıza. Fakat unutmayın ki; hayatta yaşanan her olayın, her şeyin bir manası, bir mesajı vardır. Hiçbir şey sebepsiz, hiçbir şey tesadüfen olmamıştır.
Hayat büyük bir oyun sahnesi, yaşam kocaman bir oyundur. Kazanmak zorunda olduğumuz değil, her anını öğrenerek, her mesajı alarak yinelenmesi gereken bir sahne oyunudur. Sizin sahneniz, sizin yaşam oyununuz…
Bu dünyada eşi benzeri olmayan bu tek sahnelik oyunda asıl marifet, her şeye rağmen inadına gülümseyebilmek, daha büyük hırsla, umutla yürümeye devam edebilmektir. Bugün zorluk olarak gördüğünüz her olay, yarın sizi siz yapan bir hatıra ve çoğu zaman ardından gelecek bir başka durumun panzehri olma potansiyelini taşır, bilemezsiniz.
Yaşamda, hiç bir zaman kaybedilmez! Ya kazanılır ya da öğrenilir.
Ve asıl kazanç da, öğrendiklerimizin tamamının içinde gizlidir.
En iyi yaşam oyununu sahneleyebilmeniz dileğimle...
*basın bültenidir.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)