16 Ocak 2012 Pazartesi

Yeni Mezunların Sorunları


İstediğiniz bölümü okudunuz,artık üniversite mezunu oldunuz,kepinizi havaya attınız ve dünyaaa ben geliyorum diyerek iş hayatına baslayacaksınız..Bende mezun olduğum anda cok mutluydum,sevınclıydım..Annem benımle gurur duymustu mezunıyet törenimde..Okurken, hatta 15 yasımdan beri iş hayatına aşinaydım.5 yasımda ılkokula basladığım ıcın,erken yastada lısedeydım,okul arkadaslarım hep benden buyuktuler.Lisedeyken meslek lisesi okumustum,süper liseye puanım yettiği halde illaki muhasebe okucam ben diye diye ticaret lisesine gittim.Bütün okul hayatım boyunca tam bi inek öğrenciydim.Lise son sınıfta stajımı büyük bir firmada yaptığımda 15-16 yaslarındaydım.Mezun olduğum yıl üniversiteyi kazandım iki yıllık bir bölümü, bizim zamanımızda öss öys vardı.İstanbul dışını yazmadım,annem izin vermiyordu derken İstanbul'u tutturdum..Hem okudum hemde part-time işlerde çalıştım.Mezun olduğumda ise harika işlerin beni beklediğini sanıyordum..Öncelikle staj yaptığım devasal şirkete gittim.Aynı dönem staj yaptığımız arkadasımıda orda gördüm,hatta kendisi lise mezunu ve insan kaynaklarının asistanı olarak görevine devam ediyordu..Ben tabi üniversite mezunu olduğum için hemen beni alacaklar sanıyorum,selamlastık cv n nerde dıye sordu arkadasım,tabii o kadar biseyı bılmıyormusumkı cv mı bıle hazırlamamıstım..Kız bana yardımcı oldu o hazırladı ilk cv mi..Sonra insan kaynaklarıyla gorustum,onlar bana dört senelik mezunu olmam gerektığını,yabancı dıl bılmem gerektığını soyledıler..Kapının dıbındekı kız lıse mezunu o nasıl burda calısıyordu dıyemedım tabıı..Cunku sanırım torpılı vardı kızın...Tabıı kı hayal kırıklığımı yanıma alıp eve döndüm,gazetelere baktım,ınternetten ıs arama yenı yenı vardı,evımde bılgısayarım yoktu,ınternet kafeler artık sureklı gıttığım bı yer oldu,ama yaptığım basvurulardan haber gelmıyordu..

Haber gelen yerlerede gıdıyordum gorusmeye,deneyımım olmadığı ıcın olmuyordu,yada yolu uzaktı,ısı beğenmıyordum ben üniversite mezunuyum yıllardır sacma ıslerde calıstım artık güzel bir işim olmalı diye coğunada burun kıvırmıstım.Hatta kpss ye bile girmiştim..Orasıda olmadı,70le memur olunurken 68 almıstım..cok uzun yıllar iş aradım..dort seneliğe tamamlamaya karar verdım üniversiteyi ve bu arada artık muhasebeden ölesiye nefret ediyordum,o ben yıllarca muhasebecı olucam mali musavır olucam dıyen ınsan gıtmıstı,muhasebenın m sınden nefret eden bırı gelmıstı..Sonra bir mağazaya gectım,derken yükseldim,ordan baska bı mağazaya derken mağazacılıkla ilgili bilmediğim sey kalmadı,uzman olmustum..Ama mağazanın calısma sartları bana gore değıldı hafta sonu ızınlı olacağım işlerde calısmak ıstıyordum,genclığım bır mağazanın hos dekorasyonları,ısıklı ama ıcımı yakan alısverıs merkezlerının ıcınde tükeniyordu..

İnat ettim bu mağazacılık ortamından kurtulmak istiyorum ben dedim..Sonrasındada bir yıla yakın iş aradım,bu seferde uzun yıllar mağaza deneyımım olduğu için hep mağazalardan haber geliyordu,umudumu kesmedim,tekstil sektöründe yine mağazada yaptığım göreve eşdeğer bi pozisyonda,merkezınde iş buldum,derken birbucuk-iki yıl sonra e-ticaret sektöründe buldum kendimi...

Kısacası özetlemek gerekirse;Mezun olduktan sonra yeni mezunların yasadıkları en büyük sorun nedir? Tabiiki işsizliktir..
Okulu bitirdiniz,sıra geldi iş aramaya..Öncelikle Cvnizi hazırlamanız gerekir.Bitirdiğiniz okulları,hobılerınızı,gittiğiniz kursları belırtın..Fotoğrafınızı ekleyin cv nıze..Her yerden basvurularınızı yapın,hatta mezun olur olmaz,yada olmanıza yakın ıs aramaya baslayın.
Hayat tozpembe değil,planlarınızla hayatta basınıza gelenler hıc ummadığınız gıbı oluyor..Hangı iş olursa olsun kabul edin,en azından deneyim kazanırsınız,iş beğenmemezlik etmeyin..
Arkadaslarınıza,akrabalarınıza,çevrenize iş aradığınızı söyleyin..Bazen yakın cevrenızın referansı ıle cok guzel seyler olabılıyor..
Üniversite mezunu olmak çok güzel,ama kimseyi küçümsemeyin,burun büyüklüğü yapmayın,ben bunu yapmadım ama yapan insanlarıda cok gördüm..Ofisinizi temizleyen,cay getıren ablalar olur ya mesela onlarada iyi davranın kimsenin insan olduğunu unutmazsanız,onlarda sizi asla unutmazlar..O tekstil firmasından ayrıldığımda herkese tüm mağazalara ve merkeze aynı anda mail atmıstım..Mailden sonra telefonlarım susmadı..Herkes cok duygulanmıstı..

Veda Mailim;
"Hayatın havaya attığımız 5 topla oynanan bir oyun olduğunu düşünelim:
Bu toplar;
1. İşimiz,
2. Sevdiğimiz,
3. Sağlığımız,
4. Dostluklarımız ve
5. Benliğimizdir.
Bu 5 top içinde bir tek "işimiz" lastik bir toptur. Düşürürsek de zıplatabiliriz. Ancak diğer 4 top camdan yapılmıştır. Düşerse kırılır,yerine konulamazlar. Bunu fark etmeli ve hayatımızı bu dengeye göre kurmalıyız.Oysa hepimiz o ilk lastik topu tutabilmek uğruna diğerlerini kırıp dökmüyor muyuz?"(Can Dündar)

Sevgiler..

Kutsal bir görev sahibi öğretmenlerimiz bu konu dısındadır ve ınsallah atamaları yapılır hepsinin..

üniversiteyi okuduk ama koca bile bulamadık diyen biricit bakalım beyaz atlı prensini bulacak mı ?

resimler alıntıdır,yeni mezun yazınca bu fılm cıktı googleda,bı ızleyın bakalım guzele benzıyor..

14 Ocak 2012 Cumartesi

Bazı Kadınlar Şanslıdır


Biz sevilmeyi bekleyeduralım,ciddi ilişki isteyeduralım,bazı kadınlar ise elindekinin değerini bilmesinler..
Bir arkadaşım çok aşık oldu,çok sevdi o kadını..Dayısının rahatsızlığı nedeniyle bir tanıdıkları vasıtasıyla Nancy'i buldular,bakıcılık için.Nancy doğu bloku ülkelerinden birinin vatandaşı ülke adı vermeyeyim,ama Rus değil..Türk'te değil ama müslüman..
Onunda erkek kardesı aynı rahatsızlıkla mücadele ettiği için,bu konuda deneyımı olan Nancy arkadasımın dayısına bakmaya basladı..Derken aynı binada olduklarından arkadasımla sık sık görüşmeye basladılar,sohbetler kahve içmeler,yemek yemeler derken benim arkadasım abayı bu kıza yaktı..Bu kız hem yabancı hemde bır defa basından bır evlılık gecmıs olmasına rağmen(bazı erkekler buna önem verırler,benım gorusum hıc onemlı değıl),hıcbır seyı gozu gormedı ve askını ılan ettı kıza..
Evlenme teklıf ettı ona,arkadasımın aılesı ıse son derece karsı oldular bu duruma.. Nancy ülkesine giderken yanında sigarada götürünce gümrükte yakalanıyor ve Türkiye'ye gelmesi acısından bellı bı sure ceza alıyor..Derken o ülkesinde,benım arkadasım Türkiye'de aılesıne rağmen,yınede devam ettı onunla..Ve evlenmeye onun yanına gıttı,onun ülkesinde nikah kıymak için yanına gitti,işyerinden izin alamadı işten ayrıldı o kadarki kızı sevıyorduki dediğim gibi gözü hiçbir şeyi görmedi,parasız olduğu halde borc harc bularak onun yanına gitti..Tam nikah dairesine gittiklerinde kız vazgectiğini söyledi..İnanamadık biz bu olaya,arkadasım hani derler ya kıcına baka baka Türkiye'ye geri döndü,hayata küsmüştü,hıcbır sey yapamıyordu ama aklından Nancy çıkmıyordu..Aılesının ablasının,babasının baskılarına rağmen hala onu istemeye devam ediyordu..Aşkından gözü kör olmuştu..Nancynın onu reddetmesı bıle sevmesıne engel değıldı ki,hala o vardı aklında yıne gorusmeye basladılar..Abisini bahane edıyordu Nancy,ona ben bakıyorum burda olmasamda para gonderıyorum onu bırakamam dedı arkadasıma,arkadasım yıne anlayıslı karsıladı derken bırkac ay sonra abisi vefat etti kızın..Arkadasım gözünü kararttı yine yanına gitti bu sefer nikah kıydılar..Ama ne evlerı vardı İstanbul'da,nede zengındı, o sürede bir işe baslamıstı arkadasım..Halada devam ediyor,su anda evliler ve Nancy'nin Türkiye'ye gelmesini bekliyor arkadasım,cezası bitecek ve gelecek..Ama telefonda konusmalarında kız kendi ülkesinde yasamalarını söylemiş arkadasıma..Yani evlenmeden herseyi,her sartı kabul eden kız yine değişti..Bilmiyorum ben tanımıyorum o kızı ama arkadasım kadar güvenemiyorum o kıza,çünkü yaptığı hareketler saçma geldi bana..Hatta bi kez arkadasım onu bi arkadaslık sitesinden birilerini eklediğini görmüş,onun şifresinden girmiş ve adamlar hemen konusmaya baslamıslar..O zamanda kavgalar falan ettiler ama arkadasım o ne dese ona inanıyor onu o kadar cok seviyorki ailesine bile resti cekti..Biz yapsak aynısını adamlar neler yaparlar bize ne kötü kadınlığımız kalır,ne namussuzluğumuz,ama işte bazı erkeklerin gözleri hiçbirşeyi görmüyor..Zaten ben sevdiysem asla böyle birşey yapmam..Arkadasıma dedim sen seviyorsan onunla olursan yengemdir,cok severim onu,ama sevmiyorsan ayrılırsanda dünyanın en kötü insanıdır benim için..Çünkü benim arkadasımın öyle güzel bir kalbi varki,öyle iyi biri ki..Anlatamam..Yüreği zengin arkadasım mutlu olacak mısın bakalım Nancy Türkiye'ye gelecek mi?Minik minik bebekleriniz olacak mı?

Bazı kadınlar ne kadar şanslılar ama kıymetlerini bilmiyorlar diyen biricit gerçek aşkı ne zaman bulacak bakalım ?
resim alıntıdır

Bu arada ilk defa bir çekilişten hediye kazandım sizde kazanmak isterseniz izlenimlerinderinligi bloguna hemen tıklayın :))

13 Ocak 2012 Cuma

Kurtuluş Son Durak



Kurtuluş Son Durak filmini özellikle erkeklerin izlemelerini istiyorum..Hatta eski sevgililerim izlesinler,eşlerini aldatanlar izlesinler,eşlerini dövenler izlesinler..İzlesinler ve aslında şiddete ne kadar karşı olduğumuzu (!) görsünler..Harika bir komedi,mükemmel bir dille anlatılmış sosyal sorunlar..Filmin en sonundaki sahneye özelliklede dikkatedin..“Biz her türlü şiddete karşıyız!”.. Bir apartman düşünün o apartmanda yaşayan kadınların birbirleriyle kenetlenmiş olduğunu düşünün.Kadınların birbirleriyle aslında birlik olduklarında neler yapacağını bi görün..
Hayatını yatalak babasına adamış Vartanuş (Demet Akbağ), mafya babası sevgilisinin metresliğinden, eşi olmaya asla geçemeyeceğini anlayan Goncagül (Nihal Yalçın), çocuklarına ilişmediği sürece günlük koca dayaklarına alışmış Gülnur (Ayten Soykök) ve annesinin yediği her tokadı kendi ruhuna da yiyen kızı Tülay (Damla Sönmez), hayatı pembe görmeye çalışan kuafor Füsun (Asuman Dabak),nişanlısı tarafından tekedilen psikolog Eylem (Belçim Bilgin).. Keşke bi kuyu olsaydı diyede içimden geçirmedim değil..


Bu şarkıyıda mutlaka dınleyın..

bir göz odam olsun başımı sokayım,gel benim banyoda bir tas suyla seni yıkayım,istemem katlar yatlar sen yanımda ol,olmazsanda 'kuyu' mevcut diyen biricit kankasıyla pijama partisi veriyor

resimler alıntıdır 

12 Ocak 2012 Perşembe

Kış Geldi


İstanbul'da nasıl bi yağmur,nası bi fırtına var.Kış geldi artık bunu iyice anladım..Ben yağmurlu,kasvetli havaları sevmiyorum,insanı bunaltıyor..Keşke kar yağsa daha çok sevinirdim.Evdede ne yapacaksın yaz olsa sürekli gezersin,denize havuza gidersin.Yazı özledim ben..Dün bi iş için karşıya geçtim,Kadıköy'e,metrobüsten indim gideceğim yeri sora sora buldum meğer o kadar yakındaymışki.Ama tabii kimse bilmiyo tam karsılarındaki yeri bilmiyolar burunlarının diplerindeki yeri..
Zaten Anadolu yakası bana soğuk geliyo sevmiyorum ama insanlarıda tuhaf geldi bana..İşimi hallettim yakın bir arkadasımla bulusucaz,oda Nautilus AVM varmıs oraya gıtmemı ıstedı orda bulusalım dedi..Orayıda bilmiyorum sordum sordum taksiyle gidilirmiş ordan yürüsem yarım saat sürermiş,adamın biri öyle söyledi.Cafede arkadasımı bekleyeyim bari dedim,ordaki adamlara soruyorum Acıbademde var Nautilus alısverıs merkezı orası mı dıyo,yahu zaten ben orayı bılsem sana ne sorayım,şapşalak,neyse orası uzak muzak derken,arkadasımı cafede oturdum beklıyorum,1 saat gecikti,Pendik'te nikaha gitmiş oda trafik yüzünden geç kaldı..Derken geldi yürüyerek gittik Avmye 15dk mesafedeymıs.Nasıl sinir oldum ama bende rahatca giderdim yani..


Yemek yiyelim dedik önce sonra mağazalara bakarız,yemekleri aldık bos bı masaya gectık,adam catal vermemıs bana,hemen kalkıp alayım dıye bı kalktım ayağa bı adım atmamla kadının bırıyle carpısmam aynı anda oldu,ee be kadın koskoca bombos avmde yemek bolumunde bıde ben kucuk bırı mıyımde onune bakmadan bana carptın dıye ıcımden gecırırken bı baktım herkes bıze bakıyo..İstanbul'a yeni gelmiş kezban gibi hissettim kendimi..Iyıce sınır katsayılarım arttı Anadolu yakası ınsanı hakkında ıyıce tuhaf seyler dusunmeye baslarken catalımı aldım yemeğımızı yedık..Mağazalara baktık,mangoya zaraya ama bısey bulamadım acıkcası,zaten bır ay sonra daha guzel bır ındırım olacak,Cevahir'dede bısey bulamamıstım burdada..Kıtap aldım ama adını soylemem bıtınce yazıcam burdan,ama cok güzel bı kıtap yenı basladım dun gece ama cok hosuma gıttı :)
Bu yağmurlu,kasvetli havalarda baska ne yapabılırızkı uyuz bı sekılde avmlerde gezeceğız,kıtap okuyacağız,evımızde corbamızı ıcıp oturacağız ıste yapıcak sey mı var?Haa bıde sınemaya gıdebılırız,yarın o arkadasım kalmaya gelecek,dısarda bulusucaz once sınemaya gıtmeyı dusunuyoruz,sonrada evde pıjama partısı vereceğız..


Bu arada o arkadasımın basınada dün şöyle bı olay geldı..Once doğru ınsan olduğunu oğrendı,sonra sevgılı olma moduna gectı,tam evlenme teklıfı mı alıo ne oluo derken,en sonundada ayrıldı tüm bunlarda 12 saat ıcınde oldu...
Pendik'tekı nıkahta arkadasım nıkah sahıdıydı,dığer nıkah sahıdı olan kısıde arkadasıma ıltıfatlar ederek onunla tanısıyo,hatta ısı ılerı goturup onunla tanısırken sankı doğru ınsanla tanısıyorum dıyo,nıye bekar olduklarından baslayan konusmanın sonunda,cıddı ılıskı ıstedığını soyleyen ve arkadasıma ıltıfatlarını ıyıce ılerleten nikah şahidi kişisi arkadasımın telefonunu ıstıyor ve bız bulusurken,ayrıldıktan sonra butun aksam telefonda konusuyorlar..Arkadasıma sunu sormus senı aldatmamı ıster mısın? Oda tabııkı ıstemem,demıs.Cocukta o zaman öpüşelim ve cınsellığe sıcak bakmalısın demiş..Oda ıcınden çüş,dısından bızım ıstek ve beklentılerımız bırbırıne uymuyo,hıc gorusmeyelım en ıyısı dıyerek o salakla gorusmesını sonlandırmış.Kısacası öküzlüğünde bi sınırı olmalı diye düşünüyorum ben,sınır tanımayan öküzlerde bize mi denk geliyo nedir?


not: Kutsal Avrupa Yakasına geçince toprağı öptüm..


kar yağsada kardanda olsa adam görsek diyen biricit bozasını içip kitabını okumaya devam ediyor.
resim alıntıdır