9 Nisan 2012 Pazartesi

MİM :)



1) Yemek olsam ne yemeği olurdum?

Balık etli olduğum için benden çupra kızartması güzel olurdu sanırım:)) hem balıkta omegalar,vitaminler dolu,zekaya iyi gelir,gençleştirir cok faydalıdır:)

2) Müzik aleti olsam hangisi olurdum?

Benden olsa olsa elektro gitar olurdu sanırım:) hareketli olmam,rock müziği sevmem bunun nedenleri:)

3) Araba olsam hangisi olurdum?

Bayandan temiz bi araba olurdum:) geleceğe dönüş filminin arabası olurdum,hem geleceğe hemde geçmişe gidebilme özelliğine sahibim ya:)

4) Aylardan hangisi olurdum?

Temmuz olurdum,yaz mevsimini seviyorum akdeniz aksamlarıda güzel olurdu,sıcacık ve romantik:)
Hatta şiiride vardır:

bir oğlum olacak adı temmuz 
uykusuz 
korkusuz 
beter mi beter 
ben beynimi satarak yaşıyorum 
o benden proleter 
(Hasan Hüseyin Korkmazgil)


5) Ayakkabı olsam hangisi olurdum?

Kırmızı ve yüksek topuklu Gucci ayakkabı olurdu benden:)

6) Kıyafet olsam hangisi olurdum?

Kırmızı bir elbise olurdum:)

7) Renk olsam hangisi olurdum?

Kırmızı yada mavi olurdum.

8) Hayvan olsam hangisi olurdum?

Kedi olurdum,hatta garfield olurdum galiba:)

9) Şu an okuduğum kitabın 137. sayfasında neler var?
Şu an başlayacağım yeni kitabımın Ayşe Kulin-Gizli Anların Yolcusu 137.sayfasında 'Bak bu iyi işte,hayırlı başlangıçlara.yarın bir iş bağlayacağız.Hepimize hayırlı uğurlu olsun.' diye yazıyor ve devamıda yazıyor ama okumadım henüz o sayfaları:))




Biricit mim yazısınıda bitirdi rahatca uyuyabilir.
resimler alıntıdır

8 Nisan 2012 Pazar

Küçük Mucizeler Dükkanı


Bloglarda çokça methedildiğini duyup aldığım bu kitabı severek okudum.Hatta bu kalın kitabı nasıl bitireceğim umarım sıkıcı değildir diye çok düşündüm fakat elime aldığım andan itibaren bırakamadım büyük bi merak ve heyecanla okudum acaba ne olacak ne olacak derken kitabı bitirdim çok beğendim.
Kitabı okurken örgü örmeyi bile -öremeyen bayan olmama rağmen- düşündüm.Fakat basıma gelen bi olaydan dolayı artık örgü örmüyorum ama belki ileride bi bebeğim olursa ona örerim kimbilir..Çok akıcı,anlaşılır sade bir dille yazılmıs bu kitap.
Dört birbirinden farklı karakterde kadının bir kader tesadüfü sonucu karşılasması,baslarına gelen olaylar ve yasamlarındaki değişiklikler anlatılıyor 'küçük mucizeler dükkanı' kitabında..
Bana kelebek etkisini anımsattı.Acıklayamayız ya hani birine dokunursun o baska birine,bir kelebeğin çırpması dünyada hangi olaylara neden olur,zincirleme olaylar gibi.
Blogumda okuduğum arkadaslarım aklıma geldi,birbirimizin hayatlarını değiştiriyor olabilir miyiz sizce?Hepimiz farklı düşünce yapılarındayız,farklı karakterlerdeyiz ama hepimiz mutlu olmak istemiyor muyuz?

Bu kitabı okurken size kanser olan cocukluk arkadasımdan bahsetmıstım ya o geldı aklıma,size anlatmıstım yasama sevinciyle,umuduyla kanseri yendiğini.Umut olmadan yaşanır mı?Belki bu yazımı işi olmayan biri,sevdiği olmayan biri okuyordur,yada kimseye anlatamadığı sorunlarıyla boğuşan biri..Sakın ama sakın umudunu kaybetme,herkes bazı acıları yaşıyor herkesin hayatında belli dönemlerde bazı sıkıntılar olabiliyor önemli olan ümidini yitirmemek,yaşama sevincini kaybetmemek.
Bazen kendimi Lydia,bazen Alix,bazen Jacqueline,bazen Carol gibi hissettim kitabı okurken,ikinci kitabınıda okumayı düşünüyorum sanırım 6 kitap varmış seri halde hepsini okuyacağım.Hayat sonunda yüzümüze gülecek!
Debbie Macomber'e teşekkür ederim harika bi kitap yazmış diyen Biricit kahvesini yudumlarken yeni kitabınada başlamayı düşünüyor.

6 Nisan 2012 Cuma

NUXE’TEN, ÇOK AMAÇLI KURU YAĞ İÇİN ÇOK ÖZEL 20. YIL KUTLAMASI…




NUXE’TEN, ÇOK AMAÇLI KURU YAĞ İÇİN ÇOK ÖZEL 20. YIL KUTLAMASI…
Doğal içerikli kozmetik ürünleri ile tüm dünyada kadınların en çok tercih ettikleri markalardan biri olan NUXE, var olduğu 1992 yılından bu yana güzelliğe ışıltı katan ürünü Huile Prodigieuse Çok Amaçlı Kuru Yağ’ın 20. yılı dolayısıyla keyifli bir relansman organizasyonu gerçekleştirdi. Basın mensuplarına verilen kahvaltı ile başlayan organizasyonda, Huile Prodigieuse Çok Amaçlı Kuru Yağ’ın 20. yıl özel konseptli yeni ambalaj tasarımı tanıtılırken, NUXE markasının yaratıcısı ve kurucusu olan Aliza Jabès’ten sonra ikinci sırada gelen, NUXE Marka ve Strateji Geliştirme Genel Müdürü Cécile Debièvre de bir konuşma yaptı.



Kusursuz güzelliğe doğal yoldan ulaşmak isteyenlere nadir bitkilerden elde ettiği formüller ve ürünler ile cevap veren NUXE markası, tüm dünyada altı saniyede bir satılan Huile Prodigieuse Çok Amaçlı Kuru Yağ’ın 20. yaş gününü kutlarken, ürünün özel tasarımlı ambalajı için de bir relansman organizasyonu düzenledi. Organizasyona NUXE Marka ve Strateji Geliştirme Genel Müdürü Cécile Debièvre ve markanın Türkiye İş Birimi Müdürü Frédérick Carrera da katıldı. Markanın geliştirdiği birçok üründe imzası bulunan Cécile Debièvre, marka ve ürün sunumunu gerçekleştirdikten sonra basın mensuplarının sorularını da cevaplandırdı. Ürün Müdürü Sibel Aydın’ın konuşmasının ardından NUXE Bölge Sorumlusu Sibel Mertöz, Huile Prodigieuse Çok Amaçlı Kuru Yağ’ın cilt, saç ve vücutta kullanımı ile ilgili interaktif bir uygulama gerçekleştirdi. Organizasyon, kesilen 20. yıl pastasının ardından sona erdi.



Tüm cilt ve saç tiplerinde kullanılabilen NUXE Huile Prodigieuse Çok Amaçlı Kuru Yağ; Hodan, Sarı Kantaron, Tatlı Badem, Kamelya, Fındık, Macadamia bitki yağlarından oluşan içeriğinin yanı sıra E vitamini katkısıyla da cildi ve saçları besliyor. % 98,8 gibi yüksek oranda doğal formüle sahip olması ile dikkat çeken ürünü, Jennifer Lopez ve Holywood’un güzel yüzü Gwyneth Paltrow gibi dünya yıldızları da kullanıyor.

www.nuxe.com

Basın Bültenidir.


Diksiyon Kursu Maceram




Okulda yabancı dilim Almancaydı,iş hayatında ingilizcenin eksikliğini hissettiğim için bi zamanlar ingilizce kursuna gitmiştim,orada tanıstığım bi arkadasımla aynı kursta bulunan, diksiyon kursunada bi gidelim dedik,bakalım neler öğreneceğiz.
İki akıllı kursa yazıldık,kursta neler neler öğrendik sanki spiker olucaz yada diksiyonu gerektıren bı ısımız var,ama olsun öğrenelim ne öğrensek kardır mantığı ile yazıldığımız kursu üçüncü gün bıraktık.Çok sıkıcı geldi bize çünkü hiç erkekte yok hepsi kadın,ayy sanki kursa erkek arkadas bulmaya gelmısız gibi halbuki öyle bi amacımızda yoktu,ama kursa gelen vatandasları görseydiniz,kıllı kıllı ablalar,iri iri göz zevkimizi bozan kadınlar doluydu.
Hee o zamanlar ben zayıftım bu kadar şişko yürüyen damacana fıcısı değıldım tabııkı.Neyse kurs bizim görselliğimizi bozuyordu ne yana baksak o kadınları goruyorduk,ve dersler acayip sıkıcı geçiodu.Tekerlemeler yaptık,hatta orda öğrendıklerımı bıze gelen komsularımıza ve anneme de öğrettim onlarda vahh yazık kız koca bulamayınca kafayı yedı ıyıcene ondan boyle dıye dusunuyolardı,seslerle mesela egzersızler yaptık odev verıodu hoca,tekerlemelerı ezberlıyoruz,ders boyunca sınıfta tuhaf sesler cıkarıyoruz hemde o bahsettığım kıllı ablalar ıle,ama ablalardan ses değil ıkınma sesleri cıkıo aynı zamandada terlıolar falan,ayy baygınlık gecırıcez,baktık olmayacak arkadasımda bende kursa, calısıyoruz vaktımız yetmıo dedık ve bı daha gıtmedık.
Bir daha diksiyon kursuna gidersem önceden iyice arastırıcam,yakısıklılar var mı ayyy ondan da vazgectım kıllı ablalar olmasın yeter..İlahiii Komeddyaa..(yalan dünya repliğidir kendisi)

Biricit bi daha diksiyon kursuna gitmeyi düşünmüyor,şu köşe yaz köşesi bu köşe yine yaz köşesi diye evde kendi kendine egzersiz yapıo,şemsipaşapasajındasesibüzülesice eski sevgililerini ise unuttu artık.
resim alıntıdır