mim etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
mim etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

20 Mayıs 2013 Pazartesi

Düğün,Dizi,Film ve Sorularla Dolu Bir Mim!:)




1-Eğer bir düğünün olsa nasıl olurdu?
Ahh işte yıllardır beklediğim soru bu?:)) Eskiden olsa aman ben düğün istemiyorum, nikah olsun sonrada nikah yemeği olsun, sade bir tören olsun isterdim. Şimdi düşünüyorum da salak mısın Biricit? Bugüne kadar damat adaylarının maddi durumunu düşündün de ne oldu, kıymetin mi bilindi sanki!Artık düşünmemeye karar verdim, ilk kez evleneceksin ve hayatının en güzel, en özel anlarını yaşayacaksın ve kır düğünü olsun istiyorum buna karar verdim.Düğün salonu düğünü istemiyorum ben! Ama tabii her kır düğünü isteyen kadının sonu gibi olurmuşum bende düğün salonunda halay çekenler ekibine dahil olurmuşum, yanlış anlamayın halay çekerim hatta birçok düğünde halay başı olmuşluğum, coşamayanları coşturmuşluğum bile vardır. Zaten düğün,nikah, kına gecesi, nişan denildiğinde çevremde ilk akla gelen insanımdır, Biricitsiz bir düğün düşünemezler,bu konuda hayatında en fazla düğüne gitme rekoruna sahibimdir. Ama ben düğün salonlarını yeterli bulamıyorum ve kimsede memnun olmaz, bence şık bir restorantta çok yakınlarımızla eğlenceli, müzikli bir yemek veya dediğim gibi kır düğünü olabilir ya da havuz başında da gelinliğimle bir kuğu gibi süzülebilirim, hatta peri kızı diyelim kesin benden peri kızı gibi bir gelin olurdu ama kaynanamla da karşılıklı bir çiftetelli oynayıp, 'naberrrr oğlunu aldım çatla da patla' demesem olmaz yani!:)

2-Yolda giderken sevdiğin idole rastlasaydın ne olurdu?
Heyecandan konuşamazdım sanırım:) Bisss Bisss Biscolata der dururdum galiba:)

3-Bir dizi karakteri olmak istesen hangisi olurdun?
Dizisine göre değişirdi bu konu. Mesela Lost dizisinde -yıllarımı alan dizi- Ana Lucia Cortez olabilirdim. Nedeni yok bana yakın hissettiğim bir karakterdi. Yağmurdan Kaçarken diye bir dizi var mesela ordada Lidya karakteri bana uyuyor, burdaki nedeni ise saflığı..:)  Yalan Dünya dizisinde mesela Nurhayat karakteri bana uyuyor, hatta uymuyor beni anlatıyor, bende geceleri pek çıkamam mesela ev kızı modeliyimdir, sürekli aklımda evlilik var mesela bana   araba modeli diye sorsanız hemen gelin arabası modeli mi diye sorasım gelir, ben de böyle bir modelim işte..:) Son zamanlardaki psikolojimde ise Huzur Sokağı dizisinde Şükran olabilirdim, hani sevilmiyor ya hele de şu şiir beni benden alıp götürüyor..




4-Hayatın senaryo olsaydı ve senaristi sen olsaydın nasıl bir senaryo yazardın?
Evlilikle ilgili bir senaryosu olurdu, hem dört çocuğa bakmak hem kariyer yapmak şeklinde konusu olan romantik-komedi tarzında güzel bir film senaryosu olurdu:)



5-Her zaman merak ettiğin bir gün bu duyguyu tatmalıyım dediğin bir olay var mı?
Sırasıyla ; evlenme teklif edildiği anda hissedilen duygu, nişanlanınca, kına gecesinde, nikahta ve düğünde hissedilen duygular ve şüphesiz ki Annelik duygusunu tatmayı çok isterim.:)

6-Eğer olanakları göz önünde bulundurmadan, hiç bir şeyi düşünmeden istediğin mesleği seçecek olsaydın bu ne olurdu?
Ev hanımı olurdum!:)

7-Farklı nedenlerle dünyaya gelecek olsaydın kimin görünüşünde olmak isterdin?
Farklı nedenleri bir düşünmek lazım neymiş o nedenler, ben halimden memnunum:)

8-Hayaline konuk ettiğin prens/prenses nasıl birisi?
İnsana benzeyen birisi, insanlığı, vicdanı ve yüreği güzel, beni çok seviyor, bende onu seviyorum hayalimde, hayal değil mi işte :)

9-Giyim tarzın
Bazen klasik bazen spor giyinirim ama yerine göre giyinmeyi severim,yakışanı giymeye çalışıyorum, aşırı bir moda takipçisi sayılmam:)

10-Seni etkileyen dizi veya film sahnesi
Issız Adam'da en son sevgililerin karşılaştıkları sahne, Eşkıya'nın son sahnesi, Evim Sensin'de yine son sahneler ve eşi hastayken hani  bilincini kaybediyor ve wcye gidemiyor, eşi de onu temizliyordu ya o sahne çok fenaydı ya:( gerçek sevgide öyle birşey işte... Titanic'te sevgililerin denizdeki sahnesi:( ve hani ölüm anında yine Titanic'iğin içinde rüya veya hayal gibi bir sahne vardı ya sevdiğine kavuştuğu o sahnede fenaydı:(



Biricit derki; düğünüm acaba nasıl olacak büyük bir merak içindeyim, önce beyaz atlı prensimi bulaydım iyiydi:)
resimler alıntıdır.

28 Şubat 2013 Perşembe

Mimin de Hayırlısı (mim)



1- En son kime yalan söyledin? Neden?
    Maslak diye Mecidiyeköy dediğim doğrudur anneme,uzak o yüzden:)
2- Biz okumuyoruz farz et, kendine bir itirafta bulun..
    Yalakalıkla komik görünüyorsun,doğal ol,kendin ol kazanırsın!:)(bu birisine)
hayallere çok kapılma Biricit!:) (bu da bana)
3- Şuan istediğin işi mi yapıyorsun?
    Şimdi bu soruya hayır diyecek olan kişiyi bilmiyorum ben:)
4- Mutlu musun?
    Şu an mutlu sayılırım,mutluluk anlıktır bence önemli olan sizin hissettiğiniz anlardır. 
5- Keşke..?
    Keşke sevgilim yanımda olsaydı!
6- Sence ideal eş nasıl olmalı?
    Anlayışlı,saygılı ve yıllar geçsede içinde ki sevgi tükenmeyen eş, ideal eştir bence.
7- Nerede yaşıyorsun ve ömrünü nerede geçirmek istiyorsun?
   İstanbul'da yaşıyorum ama ömrümün kalanı başka bir yerde geçebilir:) Ömrümün geri kalanının sevdiğimin yanında geçirmek istiyorum!:)
8- Korkuların neler?
    Yalan söyleyen ve iki yüzlü davranan insandan korkarım.Çünkü sağı solu belli olmaz öyle insanların diye düşünürüm. Zararı dokunur diye düşünürüm ve çevremde de asla barındırmam öyle insanları.
9- Seni en çok ne mutlu eder?
    Hani böyle simitin yanında çay olur ya,yanında da sevdiğin insan, bişey düşünmezsin ya,kafan rahat olur,huzurlusundur o an, en çok işte beni o mutlu eder.:)
10- Hayatında en çok utandığın an/anı?
     Aman hangi birini anlatayım, bir kere Mc Donalds'dan içeri girmiştim seneler önce fena bir karlı İstanbul akşamıydı,kapıyı açmamla yere kapaklanmam bir olmuştu,hayır ayağa kalkmaya çalışırken kalkamamak var ya o bana çok koymuştu,personeller sağolsunlar yardımcı oldular da ayağa kalkabildim:))
11- Kendinde en sevmediğin özellik?
     Saf olup bana söylenen herşeye inanmam,gerçi şüpheciyimdir de araştırırımda ama bana ne denirse inanırım kötü düşünmem.


Biricit bir mim yazma görevini de yerine getirdiği için rahatça kahvesini içmeye gitti:)
resim alıntıdır.

4 Şubat 2013 Pazartesi

Sorular ve Hakkımdaki Gerçekler (mim)


İki mim birden kuşağına hoşgeldiniz.:)) Mimleri biriktirip toptan yapıyorum ben artık!:) 




1. Kendini seviyor musun?
Tabii ki seviyorum kendimi:))

2. Yapmaktan hoşlandığın şeyler nelerdir?
Sinemaya gitmek özellikle korku filmlerini çok severim,kitap okumak,blogumla ilgilenmek.Alışveriş yapmak, kozmetik ürünlerini özellikle yani kozmetikle ilgili mağazalara bayılıyorum:) Arkadaşlarımla buluşup sohbet etmekten, sevgilimle gezmekten hoşlanırım.Ayıptır söylemesi bir sevgilim oldu ya artık her yazıda bahsetmesem olmaz, hava atmış gibi olmayayımda,Allah bütün yalnızların yanına bir sevgili versin:) aminnnnnn:) 

3.Geleceğe dair hedeflerin nelerdir?
Evlenmek evlenmek evlenmek :)
Kariyerimde başarılı olmayı da istiyorum. Hem çocuk hem de kariyer yapıcam bende, arada da blog yazıcam:)

4.)Kendini bir cümle ile anlatabilir misin?
Bir cümleye sığamayacak kadar dolu, bu cümleyi söyleyecek kadar boş:)), yani herkes gibi biriyim aslında biraz alıngan,biraz duygusal,biraz neşeli,her zaman pozitif olmama rağmen hayallerinden asla vazgeçemeyen bir yapıya sahibim. (cümleyi uzatacağım diye de canım çıktı bu arada)

5.)Nefret ettiğin şeyler nelerdir?
Negatif insanları sevmiyorum, nefret değil de sevgim yok öyle insanlara, şımarık, havalı, kendini bir halt sanan, herşeyi bildiğini sanan aslında hiçbirşeyden haberi olmayan insanlardan, bi müddet sonrada benim haberim olmuyor:)

6.)Favori şarkıların,kitapların,filmlerin nelerdir?

Favori Şarkılarım:
-Haydi güzelim şeker ezelim bu senede bekar gezelim- Grup Laçin
-Ben niye evleneyim- Hülya Polat
-Bir sen bir ben bir de bebek- İzel
-Evli mutlu çocuklu- Demet Akalın
-Vakti Geldi- Seferad

Favori Kitaplarım:
Küçük mucizeler dükkanı/ Bir yumak mutluluk/ Bahçemde yeşeren umutlar- Debbie Macomber
İskender/ Baba ve Piç - Elif Şafak

Favori Filmlerim:
Tabiiki başta Brigette Jones'un Günlüğü:)),Issız Adam,Elm Sokağında kabus,13.Cuma,Çığlık serisi,Son Durak serisi,Testere serisi (saw)

7.İlham aldığın kişiler kimlerdir?
Annem ve Ananem:)

8:)Death Note'u sen bulsaydın ne yapardın?
Valla önce Allah rahmet eylesin derim, neden intihar ettiğini araştırırdım ve yakınlarına haber verirdim zor bi durum.



1.Burcunuz Ne ? Burcunuzun en çok hangi özelliğini taşıyorsunuz ?
Oğlak burcuyum, ciddi olmam (:P) ve çalışkan olmam burcumun özelliklerinden.

2.Asla vazgeçemem dediğiniz şey ne ?
Ailemden ve sevdiklerimden asla vazgeçmem.

3.Şu da olsaydı hayatım harika olurdu dediğiniz bir şey ?
Sevgilim hep yanımda olsaydı keşke..

4. Favori film / Diziniz hangisi ? Neden ?
Brigette Jones'un günlüğü,sanki benim hayatım gibi çok benzeşiyoruz onunla o yüzden o film.
Dizilerden Yalan Dünya,Seksenler,İntikam,Muhteşem Yüzyıl,1Erkek 1Kadın favorilerim, gülüyorum, çocukluğuma dönüyorum, kötülerin cezalandırılmasını istiyorum, Hürrem'i seviyorum anacım:)

5. En sevdiğiniz kelime nedir ? 
AŞK

6. Garip huylarınız neler ?
Bazen bütün gün hiçbişey yemezken, birden kör gırtlağım açılıp bir başlarım yemek yemeğe, kıtlıktan çıkmış misali, çorbanın üstüne tatlı, onun üzerine çekirdek, üstüne yemek ısıtıp yemişliğim bile vardır.:) 

7. Şimdiye kadar en çok para ödediğiniz şey ne ?  
Kozmetik ürünlerim :((

8. Hassasiyetiniz olduğu bir şey var mı ?
Saygısız insanlara karşı çok hassasımdır, hassasça yanlarından uzaklaşırım. İyi niyetli birinin, kötü insanlardan zarar görmesi halinde, çok üzülürüm sanki kendi başıma gelmiş gibi düşünürüm ve destek olmaya çalışırım.

9. Yanınızdan ayıramadığınız eşyanız hangisi ?  
Garfieldlerim,sevgilimin hediyesi olan kuruttuğum çiçeğim, sevgilimin hediyesi hep baş ucumda durur.

10. Neleri özlüyorsunuz ?
Sadece çocukluğumu özlüyorum..

11. Şu An .... olsa Sevinirim?  Boşluğu doldurun...
Şu anda bi çikolata olsaydı yiyeydim çok sevinirdim:))

Hakkınızda 11 gerçek;
1- Üç yastık,iki battaniye ve bir yorgan ile uyuyorum.
2- Hayatımda hiç evlenme teklifi almadım,halen bekar olarak yaşamaktayım:)
3- Bir gelinlik sitesinde gizli editörüm:)
4- İşin içinden çıkamadığım durumlarda,odama girip saatlerce ağlayan sonrada hiç bir şey olmamış gibi hayata geri dönebilen birisiyim.
5- Ellerimi çok sık yıkarım.
6- Elim ve ayağım yaz-kış hep soğuktur ve kolay üşürüm.
7- Herhangi birşey yamuk durmamalı,düzeltirim:)Yamuk insanlarıda düzeltebilsek keşke!:)
8- Metrodan ve asansörden korkarım:))
9- Hızlı yemek yerim.
10- Kokoreçi,midye tavayı,işkembe çorbasını severim:)
11- Aşığım!:)



Biricit derki; mimleri tek tek kontrol edicem yapmanızı bekliyorum:))
resim alıntıdır.

26 Ocak 2013 Cumartesi

Mimlendim ve Mimledim:)



3 Tane Mim beni bekleyince 3'ünüde aynı anda yapayım dedim:)) 




Ben babamı özledim..hemde anlatamayacağım kadar çok..
Ben en çok Sevdiğimi özledim..Yanımda olsada bana kızsa ama yanımda olsa..Eski dostlarımı,80li 90lı yılları,çocukluğumu özledim.Hani o zamanlar efendi erkekler vardı ya,babacan..Hani o zamanlar harika kadınlar vardı ya birbirleri hakkında kötülük düşünmeyen insanlar,dostluklar vardı ya ben en çok o insanları özledim..Hani böyle top oynardık,ip atlardık,leblebi tozundan yiyip,turbo sakızlarla mutlu olurduk,masum masum gülerdik ya o günleri,o zamanları özledim ben..Çocukluğumu,çocuk gibi yaşamayı özledim,bir de lunaparkı özledim ben,şimdilerdi ki insanların dönme dolapları gibi değilde,gerçek dönme dolaba binmeyi ve çarpışan otomobillere binmeyi özledim ben..

Büyük harfli yazılanları yanıtlıyoruz,boşlukları dolduralım lütfenn:))


ŞU AN......ÇOK SEVİNİRİM
Şu an beklediğim güzel haberleri alırsam çok sevinirim!:) Sevdiğim yanımda olsa da acayip sevinirdim yani!Bir de evlenme teklifi alsam düşüp bayılırım sevinçten yani!!:))

ŞİMDİ....OLMAK VARDI
Şimdi Sevdiğimin yanında olmak vardı!:) Özledim mi nedir?:)
Sevdiğim yanımda ve mevsimlerden de yaz olaydı ve bir de deniz olaydı yanımızda..:)

NEREDE O ESKİ GÜNLER?
Babam,annem ve ben gezerdik..çok gezerdik..Ama şimdi babam yok ve biz hiç gezemiyoruz..Gezsekte o tad yok..
Ve tabiiki Eski iş arkadaşlarımızla yaşadığımız,dostluk,eğlence,dedikodu dolu yıllar..Soruyorum Neredesiniz??:))

NELERİ ÖZLÜYORUM?
Özlemek güzeldir neyi özlediğini bilirsen bence..Geçmişteki aşkları özlemiyorum.Hiç bir zaman da özlemedim.Sadece çocukluk zamanlarımı özlüyorum.Ve Sevgilimi çok özlediğimi söylemiş miydim??:))

ÇOK SEVERİM
Çikolatayı,kahveyi,kitapları,çiçekleri,denizi,yüzmeyi,gezmeyi,sinemayı,blog yazmayı,yemek yapmayı,yemek yemeği:)),bazen uyumayı:)),alışveriş yapmayı,yeni kozmetik ürünlerini keşfetmeyi,dostlarımı,ailemi,sevgilimi:P,akıllı,zeki,espri yeteneği gelişmiş insanları,düşünen,konuşan,iyi yürekli insanları,kötü şeyler düşünmeyen temiz kalpli insanları,pozitif insanları,Hürrem'i,Orçun'u,Garfield'i:),Brigette Jones'u,PuCCa'yı:),Biscolata'yı:)))))),hee bir de yaşamayı çok severim ben:)

NEFRET EDERİM
Yalandan,boş boş konuşan insanlardan,arkamdan iş çevrilmesinden,iki yüzlülükten,aldatılmaktan,sahte dostlardan,maddiyatçı insanlardan,menfaatçi dost ve akrabalardan,kalp kıran,yürek tüketen,negatif enerji yayan insanlardan,iftira atanlardan,hee bir de kuşbeyinsiz insanı sevmem!:)

BU GÜNLERDE .... ÇOK DİNLEDİM
Bugünlerde pek dinlemedim ama genelde çok dinlerim Ederlezi 'yi

ŞU AN Kİ RUH HALİM
Özlem dolu ve umut dolu ama yinede mutluyum:))

Biricit derki,özledim,özledim,özledim...:)

resim alıntıdır.

21 Aralık 2012 Cuma

Yeni Yıl İstek Listesi! :) (mim)


Yeni yıl dileklerimizi yazıyoruz:)

1-Sağlık(en başta),mutluluk,huzur,şans,Anneme,Marc'a,sevdiklerime ve ailemede tabiiki:)
2-Marc Darcy ile daha çok görüşmek istiyorum:) 2013te çok sevilmek istiyorum!:) AŞK istiyorum AŞŞKKK!:) Marc beni çok sevsin!:)
3-Ben bu sene 'EVLENEYİM' yaa:))
4-Kariyerimdede başarılı olayım :)) Çocukta yapayım kariyerde:)
5-Marc Darcy'nin annesi de beni çok sevsin:)
6-Marc'ın istedikleri varya (Allah'ım sen olayı biliyorsun),onlarında hepsinin gerçekleşmesini istiyorum:)
7-Tüm bekar kadınlar bu sene içinde evlensinler istiyorum!:) (önce bi kendim evleneydim iyiydi),Evli olanlarda bebek yapsınlar!:)
8-Romantik bişeyler olsun istiyorum!Bi de yüzük olsun olur mu!:))Kız Kulesi'nde olursa daha güzel olur!:)
9-Sinemaya daha çok gitmek istiyorum,mesela buraya da gitmek istiyorum:) Bol bol kitap okumak,alışveriş yapmak istiyorum:)
10-Onuncu dileğimi insanlık için diliyorum 'ne olur biraz insan olun insan!'
11-Kötü insanların,dedikodu yapanların,beni sevmeyenlerin,benimle uğraşan insanlarında kazdıkları kuyularda boğulmalarını diliyorum,acı çeksinler bende izleyeyim!
12-Blogumu okuyan,blogumu seven blog arkadaşlarımı ve blogumla ilgilenen tüm firmaları Allah'ım sen koru,onlarında tüm istediklerine kavusmalarını sağla:)
 Son madde biraz Mevlüt duası gibi oldu sanırım ama gerçekten de içimden bunlar geçti şu anda,iyi yürekli insanların hepsi umarımki istedikleri herseye kavusurlar 2013te,sabredin,pozitif düşünün,herseyin bir zamanı var,umutsuz olmasın hiçkimse..


Biricit derki,2013 iyi insanların kazandığı,harika bir yıl olsun!:)
resim alıntıdır.

18 Aralık 2012 Salı

Üç Mim Birden!:) (mim)

Üç Mim Birden!:) Üç film birden kuşağı gibi oldu ama baktımki kimse mim yazmıyor,benide mimleyen mimleyene olmuş yapmayıncada hepsi birikmiş,hepsini topluca halletmeye karar verdim:)


İlk mimimiz Gökkuşağı Mimi!! :) 
Kitaplarımızdan Gökkuşağı yapıyoruz! Benden şu görüntü çıktı:))



Maeve Binchy-Leylak Zamanını şu sıralarda okuyorum.
Anne Rice-Vittorio,Matrix'e Hükmedin,Adı Aylin-Ayşe Kulin,Füreya-Ayşe Kulin,Bir Daha Yüzümü Görmeyeceksin-Seda Özay,Rüyalar Anlatılmaz-Nermin Yıldırım,Önce Aşk ise sırada bekleyenler,diğerlerini okudum:)

Masanda ne var?Masamda ne yokki benim:)) Bikaç gün öncesi annemin doğumgünüydü masamızda bunlar vardı:)Vee anneme gelen çiçekler..:)Kırmızı gül bana geldi ama:)) Masamızdakilerin hepsinide ben yaptım(pasta-kurabiyeler-simitler hariç),patates mücveri,kereviz salatası,amerikan salatası,mercimekli köfte,makarna salatası,kıymalı börek,ıspanaklı börek,patatesli-kaşarlı börek:))




 Blogunda Okuma Listende Görmek İstediklerin ve İstemediklerin Nelerdir?

Görmek istediklerim:Bol bol çekiliş haberleri,yemek tarifleri,kozmetik ürün denemeleri özelliklede yeni ürünler,bilmediğim ürünler hakkında ki yazıları ilgiyle takip ediyorum,bakımla ilgili,kremlerle ilgili,yüz maskeleriyle ilgili (ilgi alanımdır) yazılar,gerçekten yaşanılan hayatlardan kesitler içeren yazılar,kitap yorumları,film yorumları,kendin yap ve hobi yazıları,kısacası bana ve hayatıma bişeyler katabilen blogları severek okuyorum:)

Görmek istemediklerim:Çok küfürlü yada argo içerikli yazılar,Puccayı taklit eden blog yazıları,yaaa kusura bakmayında Puccayı taklit edicem diye,yazının içine ediyorsunuz tabiri caizse,bırakın PuCCa orjinal birisi o bir blog kraliçesi tabiri yerindeyse,çokta severim Puccayıda ama taklitlerini sevmiyorum:) Aynı zamanda kitaplarını okuduğum bazı yabancı yazarların tarzlarında hatta aynı cümleleri yazanlar var çok gülüyorum onlara,kardeşim orjinal olun,olamıyorsanızda blog yazmayın,aynı şey moda,kozmetik,makyaj,kitap blogları içinde geçerli,ordan burdan bişeyler kopyalanmış yazıları hiç sevmiyorum bence kombinini yiyorsa kendi dolabından yapta göreyim,tabii bu işi gerçekten düzgünce yapan bloglar yok mu tabiikide varlar ve takibimdelerde.Mesela kitap bloglarındada,kitap hakkında ne düşünüyorlar kitabın tamamını değilde,ona neler kattığını birazda konusundan bahsetmesini bekliyorum ben,tutupta zaten özetini ben internetten bakarım zaten,tek cümleylede beğendim diye bi yazı olmaz bence.:)



Biricit derki,üç tane mimi yazdım üstüne üç kahve içmem lazım:)

13 Aralık 2012 Perşembe

Sorular (mim)





1-Mantığın mı yoksa Duyguların mı ön plandadır?

Mantık ne arasın bende:) Duygularım ön plandadır her zaman.Mantıklı olsaydım hayatım boyunca yanlıslar yapmazdım,yanlıs insanlara değer vermezdim.Kadın ya da erkek yani burada bahsettiğim şey aslında,ilişkiler açısından,yani birini dost sanıp sırrımı anlatmazdım,dost görünen o kadar düşman tanıdımki hayatımda artık illallah geldi bana bu tip insanlardan.
Bende sanırım şu var,ben bi insanı sevdiğimde aşırı değer veriyorum,kadın ya da erkek olması farketmez,o kişi duygularıma hitap ediyorsa onu dostum sanabiliyorum.
Bazen keşke daha mantıklı olsaydım diyebiliyorum kendi kendime.Ama duygularım çok etkilidir çoğu kararımda hep ön planda olan hani o içses hani hisler dediğimiz şey varya o dur.
Ama şu da var,eğerki bi insan benim duygularımla oynamaya başladıysa ben bunu anladıysam,yani salak yerine konuluyorsam burada mantığım fena halde devreye girer.

2-İnsanlar niye mutlu değiller?Niye gözlerinin önündeki mutlulukları görmüyor ve şükretmesini bilmiyorlar?

İnsanların gözleri doymuyor çünkü,aslında mutlu olsalarda mutlu olduklarını bile anlamıyorlar ya da anlıyorlarda işlerine gelmiyo belkide.
Ben hep şuna inanıyorum,mutluluk aslında içimizde,kalbimizde ama bunu anlayamıyoruz.Gözlerinin önündeki mutluluğu göremeyen insanın hayata bakışı farklıdır.O farklı şeylerden mutlu olur,güç,idealler,daha farklı bir yaşam,aşırı zengin olmak,içindeki hırslar..Yetinmeyi bilmemek insanları dahada mutsuzluğa sürükler.
Asıl zenginliğin insanların yüreklerinde olduğunu bilmeyen insanlar,asla hiçbirşeyden mutlu olmazlar,sürekli bahaneler bulurlar bence.Şükretmek ne güzeldir halbuki,şükretmeyi bilmeyen gönüller ise asla mutlu olamazlar ve mutluda edemezler..

3-Çok para harcayıp keşke almasaydım yada harcamasaydım dediğin bir şey var mı??

Çantalarım:)Kıyafetlerim:)Kozmetik ürünlerim:))Kısacası bazen alışveriş yaparken kendimi kaybettiğim oluyor:) Mesela oje gördüğümde dayanamam,gider gelir yine kırmızı ve pembe tonlarında ojeler alırım.Eve gelir o beğendiğim hayatımda sürmediğim kırmızı ojenin aynısından üç tane daha olduğunu görürüm.Gidip aynı renk tonu alıp aaa bunu ilk kez gördüm ne güzel bi renk dediğim oldu ama yavas yavas oje takıntımdan kurtulmaya basladım.Nasıl diyim sanki şeker,çikolata alıyormusum hissi gibi öyle mutlu edioki beni:))

4-Haklı olduğun bir konuda hakkını savunur musun yoksa susmak adalet mi dersin?

Haksızlığa asla tahammül edemem,sussaydım zaten ciddende yani şuna çok eminimki iş hayatımda ya da özel hayatımda çok çok çok basarılı olurdum.İnanamayacağınız bir kariyerim olurdu belkide.Ama yok..İnanamayacağınız birisi değilim,normal bi insanım bende sizin gibi.Asla yalakalık yapamayan birisiyimde ayrıca..
Susmak asla adalet değildir,susan dilsiz şeytandır haksızlık karsısında..Haksızlığı görmeyenler,görüpte görmemezlikten gelenler,haksızlık yapanlarda bence cezalarını iki dünyadada cekecekler,sahsen ahımı alanlar varda öbür dünyada görüşeceğim iki elimin yakalarında olduğu insanlar,onlara diyorumki belkide yazılarımı okuma şerefine nail bile olurlar şu anda:'cehennemin ateşi çok sıcakmış....'


5-Tok gözlü müsün yoksa herşeyim olsun diyenlerden misin?

Herşeyim olmasında,ne arabam ne evim ne param,sadece 'O' yanımda olsa..Sağlıklı olsak,ailem,sevdiğim dostlarım olsa..

Biricit derki;bu mim yazısını kim bulmussa iyi yapmış cok iyi şarj oldum:))



resim alıntıdır.

21 Ekim 2012 Pazar

Okuma Köşesi Mimi:)


Ben genelde gece yatmadan evvel kitap okumayı tercih edenlerdenim:)Yatağımda sessiz sakin bir kafayla kitaplarımı okuyorum.Odamdan,yatağımdan bir kesit:))




15 Eylül 2012 Cumartesi

Favoriler Mimi :) Koleksiyon Mimi :)




Favori rengin?

Mavi,Siyah,Mor

Favori hayvan? 

Kedi :)

Favori sayı? 

Favori sayım 8dir.8in uğuruna inanırım ama son dabbe filminde acıkcası biraz tırstım 8 rakamı hakkında:)

ve 


Favori içecek? 

Nescafeeeeee kokusunda davet var ne daveti derseniz düğün daveti diyebilirim:)(kafayı evlenmeyle bozan biricit!)Vazgeçemem aslaa hergün en az 6-7 bardak,gelsin selülitler:)


Facebook mu Twitter mı?

Twitterdan haberleri daha hızlı öğreniyorum.Ama facebooktada arkadaslarımın haberlerini daha hızlı öğreniyorum:)

Tutkunuz?

Kitap,çanta,ayakkabı,küpe,oje:)Nesnesel olarak bakarsak bunlar:)Korku filmi tutkusuda var bende nesneye mi girer acaba bu?:) Ama tutkulu biriyimdir işimdede,aşk hayatımdada.Bir şeyi istiyorsam o olacak!O kedi gelecek buraya!:) O iş bitecek bitirmezsem rahatlamam.Aşk hayatımdada tamam istediğimi elde ederim ama sonrası gelmiyo bende hep bişey cıkıo napıım bu sefer tutku tam tersi cok zıt bıseye dönüşüyo buna nefret diyemeyiz çünkü nefret duymadım şu ana dek kimseye karsı,kindarda değilimdir,kinde besleyemem aslında ama tutkudan sonra gelen soğuk duş etkısı ıle soğumak diyelim:)

Hediye almak mı, vermek mi?

Her ikiside seçim yapamam.Hediye almak tabiiki güzel.Ama bir baskası için ona hediyeler hazırlamakta bi o kadar güzel.Hediyeler karsılıksız olmalı bence yani içten gelerek birine bir merhaba bile deseniz bu belkide bir hediyedir bir gülümseme mesela bu bile hediye gibidir.Önemli olan içten samimi olarak yapılması yoksa büyüklüğü küçüklüğü önemli değildir aslında karsındakine hissettirmendir önemli olan.
Tabii bunu yazdım ama evlenme teklifi aldığımda tektaşta almak isterim o da ayrı bı konudur:))

Favori gün? 

Cuma ve cumartesiyi çok severim,cumartesinin hatta uğuruna bile inanırım.:)
  
Favori çiçek? 
En beğendiğim çiçekler güller,kırmızı,mavi,beyaz,rengarenk bayılırım dayanamam:))))))) 


İkinci Mimimiz 

Ne koleksiyonu yaptığımıza dair bir mim:)

Ben ilkokul ve ortaokul yıllarımda peçete koleksiyonu ve pul koleksiyonu yapardım.Keske bulabilsem nerdeler hangı kolideler o yuzden üzülerek fotograflayamadım:) 
Ben genelde eski sevgili koleksiyonu yapıyorum.Mesela gün içinde önce eski sevgililerime bakıyorum facebookta ne yapmışlar,sevgilileri var mı ne var ne yok diye:)) Bi de eski dost koleksiyonum var benim..Onlarada bakıyorum bana kazık attıktan sonra çarpılmışlar mı acaba Allah'ın sopası yoktur ya:)
Ama koleksiyon için odamda bakındım ve oje koleksiyonum olduğuna karar verdım,kendı aldıklarım arkadaslarımın hedıyelerı vs.. epey ojem olmus:)) ve tabııkı saatlerim,hepsinin manevi değeri var bende:)







Biricit bir mim yazısınıda bitirmenin keyfi ile kahvesini höpürdetmeye gitti.:)
resim alıntıdır.

9 Eylül 2012 Pazar

Eğlenceli Sorularla Dolu Mim




Günün nasıl geçti? 
Çok güzel geçti,romantik bir gün geçirdim:)),kalbim kıpır kıpır oldu:) Böyle karnımda kelebekler uçuyo gibi,anlatamıyorum ama hala tuhaf duygulardayım:)) 

İsim vermeden bahset;
Hangi birinden bahsedeyim yahu,soldan soldan sağdan sağdan  geliolar:)) Tanıdığım (tanıdığım demek sacma yani sanal bir ortamdan ne kadar tanıyabilirsiniz birisini) bir bloggerın,gidip başka bir bloggera yalakaca yorumlar yazması.Nedenini ve menfaatini çok merak ediyorum,yorum yapılan kişi bunun farkında değil bence samimi sanıyor sanırım ama yorum yazan kişinin samimiyetine ben inanamıyorum.Sana ne be Biricit,alan memnun satan memnun di me ama:)

Neden hep cam kenarı;
Manzaralı çünkü,koridor çok sıkıcı:)Hem belki prens görürüm camdan bakarken:) Öküzü yüzde yüz görürüm:)

Bugun kendin için ne yaptım;
Sanırım aşık oldum:)

Twitter ana sayfanı aç ilk gözüne takılan; 
Sevdanındünyası  o yazıo twitleri,bende ondan çalıorum çoğunlukla:))

Düşün ki o bunu okuyacak; 
O derken kim eğer O ise Okusa da anlayacak mı bilinmez:Ben senin beni sevebilme ihtimaline sokayım..
Ama O okuyacaksa bunu okumasa daha iyi olur ama ama ama 'Yalnız benim için bak yeşil yeşil! :)'

Kahkaha atmana sebep olan karikatürler;








Klavyeye bakmadan bir şeyler yaz;
ne yazsamki bilmiyorum aklıma biley gelmio sımdı anıden sorunca 
hmm asık olmak istıyrooum sanırım

Bir cümle düşün sonra kelimelerin yerlerini değiştirerek yaz; 
evde şiddetli bir kadının kalma nedeni seçimsizliktir.

Ctrl+V yap;
Birşey çıkmadı:)



resimler alıntıdır


12 Ağustos 2012 Pazar

15 Yıl Sonra (mim)



“Gözlerinizi kapatın ve 15 yıl sonrasını düşünün , kendinizi hayal edin, nerede olurdunuz, nasıl olurdunuz, neler yapardınız?”

15 yıl sonrasında Biricit için iki seçenek var,ya bekar olmak yada evli olmak!

15 yıl sonra evli Biricit:
Önümüzdeki beş yıl içinde evlendiğimi varsayarak,15 yıl sonrasında üç tane çocuğum kesinlikle olur.45 yaşında evli ve üç çocuklu bi kadın..Aaa ben bile şaşırdım.
Saçlarıma hafif aklar düşmüş,yok yok bizim ailede saçlar beyazlamıyor boyasanda boyamasanda cinsimiz böyle bizim:)Ama ben boyardım bakımlı olurdum,yaa o yasta menapoza girmemede yaklasmıs olurdum yaa 45 yaşında oluyorum.Üç doğum sonrasında tabii biraz tontişleşirdim.13-14 yaşlarında bi kızım olurdu onunla alısverıse giderdim yada kocaman kız yaa kendi gitsin liste verirdim eline 'kızım bunları marketten al'.Diğer çocuklarımda ikiz olurmuş bi kız bi erkek,yemeği yaptıktan sonra bütün cocuklarımı ve 83 yaşındaki annemi alır arabamla gezmeye giderdik.
Kocam işteymiş çalışıyormuş bir cumartesi günü,sonra annem ve cocuklarımı gezdırdıkten sonra eve gelip BEY'ime yemek hazırlıyorum.Farkındaysanız sürekli bi yemek hazırlığı içindeyim:)Annem bizde kalıyormuş tabiiki,ben ve BEY'im yani canım kocacım ile işe gittiğimizde annem cocuklarımıza bakıyormus.Tabii erken emeklılık sistemi gelmiş yeniden ben bi anda emekli oluyorum ve emekliliğimin tadını cıkarıyorum iki katlı evimizin bahcesinde lahana yetiştirmeye baslıyorum:))
Eşimle iş kuruyormuşuz,çünkü evde bos bos duramam ben sıkılırım,evime yakın bir yerde mesleğimin birikimiyle,öğrendiklerimle ilgili bir firma açıyormusuz,en azından cocuklarımız ileride devam ettirirler:)

15 yıl sonra bekar Biricit :  (tabii bu olmasını istediğim en son halim,umarımki böyle olmaz ama bekar kalırsam 15 yıl sonrasında sanırım böyle olabilir)
Bütün arkadaslarımın evlenmesini geçtim hepsi ikişer üçer tane doğurdular,hatta onların cocuklarının düğünlerine gitmeye basladım artık.Annemle yine aynı evde yasıyoruz,hala gece dısarıya cıkmama ızın vermıyor,aksam 10 dedın mı evdeyım.
Eski sevgililerimin facebookuna bakıyorum,bazıları bosanmıslar ıkıncıyı bıle almıslar,ılgınc ben hala bekarım.Hatta bi eski sevgilim geri dönmek istedi,eşinden bosanmış yeniden baslayalım dedi,bende ona 'oğlum bak git' dedim,zamanında kacırdın sen bu treni,geçti bolunun pazarı dedim...Bugün veterinerden bir kedi daha aldım.Bu 15.kedimiz oldu.Kedileri cok seviyorum,15.kedimin adınıda Garfield koydum.
Ama iş hayatımda inanamayacağım basarılara imza atıyorum,yine bi tv programından aradılar.Kendi kurduğum e-ticaret sitesini bu kadar kısa zamanda nasıl Türkiye'nin en çok kazanan,en çok tercih edilen ve en sevilen alısverıs merkezi haline getirdiğimi merak ediyorlar,başarının sırrını ise bilmiyorlar 'gerçek sevgi'..

Biricit zaten 30 yaş sendromundaydı,şimdi 45 yaş sendromuna girdi:))

resim alıntıdır.

6 Ağustos 2012 Pazartesi

Acayip Sorular (mim)






Çaresi bulunmayan bir hastalığa yakalandınız ve bunun sonucunda yaklaşık 1 yıllık ömrünüzün kaldığını öğrendiniz. Kalan 1 yılınızda ne yapardınız ?
Zaten çaresi olmayan bir hastalığım var her gördüğümü insan sanıyorum:)
Belki bundan hiç bahsetmedim belkide bahsetmek istemedim,ciddi ve ağza alınmayan bir hastalık için iki yıl öncesinde birtakım tahliller yaptırmam gerekti.En yakın arkadasımla tahlilleri yaptırmıstım,işyerimden izin alırken iş arkadaslarıma telefona bakmamalarını -annem çünkü arada arar- bakarlarsada benim lavaboda olduğumu söylemelerini istedim.
Çünkü annem bilmiyordu tahlil yaptıracağımı hastaneye gideceğimi,üzülmesini istemedim.Tahlili yaptırdık sonuc ise temiz çıkınca tabii anneme anlattım gönül rahatlığı ile:)
Bir yıl ömrüm kalsaydı,anneme yine söylemezdim,çünkü çok üzülürdü.Kalan bir yılımda ise sevdiğim insanlarla olurdum hep.Deniz kenarından ayrılmazdım:)Bide Fatih Camiisinde cenaze namazımın kılınmasını isterdim,ne bileyim oraya bağlı hissediyorum kendimi.

Fobileriniz , takıntılarınız var mı ? Varsa neler ?
OOOO çok var,asansör ve metroya tek basıma binemem mesela,evden cıkmadan cantama on kez bakarım bısey unuttum mu dıye,13 rakamını sevmıyorum:) varda var zaten bunla ılgılı mim yazmıstık:)

Bir sabah kalktınız ve dünyada hiç bir insan olmadığını öğrendiniz, ne yapardınız?
Hemde İstanbul'da oluyor bu olay:)) Şaka derim herhalde kamera nerde derdim:) Sıkılır insan yahuu tek basına,napayım gezerdım bakardım,bi kitap alır okurdum:))

Dünyayı dolaşmak isteseniz hangi ülkeden başlardınız ? Neden ?
Dubai hayalim var benim:) Dubai'de mimariyi ve altın oteli merak ediyorum.İlk oraya giderdim,sonra Amerika'ya.Amerika'dada insanların rahat olmaları hosuma gidiyo sankı doğallar gibi.Avrupa bana göre değil havası soğuk,kapalı içim bunalır orda:)Ama İspanya Mayorca adaları olabilir deniz kum güneş:))

İtiraf edin prens/prenses e dönüşür diye kaç kurbağa öptünüz ? 
Kurbağa değilde,ben çok öküz öptüm yahu:)) Öküz öptüm insana dönüşür diye ama öküz bu öküzlüğünden taviz vermedi:)

En son yaşadığınız küçük düşürücü , unutamadığınız olay ?
Bir dostumun arkamdan iş çevirmesinden dolayı beni rezil etmesi,sonucu ise onu hayatımdan çıkardım,iyi yapmışım ama değil mi?:)) Hayat seçimlerden ibarettir,bende seçimimi yaptım,kimsenin bana kızmaya hakkı yok bu saatten sonra.'güven' olmadan dostluk,dostluğuda geçtim arkadaslık olur mu?Güven bir kere suistimal edilirse,bir daha güvenilir mi?

Asla yanınızdan ayırmadığınız 3 şey ?
Kahve fincanım,sigaram,mendil.

Hayatınızın bir kitap/ film olmasını isteseydiniz hangi kitap/film olmasını isterdiniz ?
Bridget Jones'un Günlüğü kitabı zaten film olmuştu,ondan esinlenerek blogumu bu isimden açtım zaten:)

En yakın arkadaşınızın bir uzaylı olduğunu ve sizi ilk denek olarak kendi gezegenine götüreceğini öğrendiniz, ne yapardınız ? 
Giderdim sonucta uzaylıda olsa en yakın arkadasım, zaten İstanbul sıkıcı yeni yerler ve gezegenler görürüm:)Denek olmak sorun değil:PP

İsviçreli bilim adamları görünmezlik hapını buldu ve siz bu hapı kullanan ilk kişisiniz. Hapı kullandıktan sonra yapacağınız ilk şey nedir? 
Eski sevgililerimin hepsine bi uğrardım:)) Mesela havada uçan şeyler,aynalara yazılmış yazılar (biricite bunu neden yaptın,biz öbür taraftan geldik,hemen onu ara:))
Yeni sevgilimede uğrardım,bakalım ben yokken neler yapıyormus?:))

Kendimizi kötü hissettiğimizde yaptığımız şeyler?
Ağlarım ağlarım ağlarım:)) Siz bakmayın böyle durduğuma:) 
Ağlarım kısacası her zaman her sey dört dörtlük değildir,bir sorun olur işyerinde bile olsam girerim tuvalete ağlarım,ama masamda değil tabiiki:)birde yapmacık ağlamam yoktur benim burnum kıpkırmızı salyam sumuğum karısmıs bı sekılde ağlarım..
Sonrasında rahatlarım en yakın arkadasımı ararım onunla bulusurum en kısa zamanda,yada internet üzerinden konusarak dertlesirim.
Evdeysemde ağlarım sonra dısarı çıkarım arkadaslarımla görüşürüm.Bir kitapta okumuştum,eğer birşeye sinirlendiyseniz tepkinizi 24 saat sonra verin,bunu uygulamaya çalışıyorum.Çünkü insan sinirlendiğinde ani tepkiler verebiliyor,hepimiz insanız sonuçta,ama aradan zaman geçince biraz sakinleşince olaylara başka açılardan bakabiliyoruz.

18 Haziran 2012 Pazartesi

Bugün Neler Öğrendin? (mim)




Bugün neler öğrendin?
Aslında bunu duyunca aklıma Can Dündar'ın yazısı geldi..Hayattan neler öğrendim?Çünkü aslında öğrendiklerimiz bugünle sınırlı değilki,hergün yeni şeyler öğrenip hayatı öğreniyoruz aslında.Aklıma bi de Jackson Brown’ın ‘Şu Hayatta Neler Öğrendik Neler’  kitabı geldi.Mesela; Bir bebeğin evlilik sorunlarını çözemeyeceğimi öğrendim..Bir toplantıda zekamı ya da sohbetimi göstermek konusunda tercih yapmak gerektiğinde sohbeti seçmenin daha iyi olacağını..
Hayattan öğrendiklerimi yazarsam bu blog yetmez,peki bugün neler öğrendim?İllaki yazacağım o zaman bugünlerde öğrendiğim şeyler bunlar: :)
-İki dostumunda sevdiği insanlar uğruna neleri göze aldıklarını ve ne kadar çok sevdiklerini,benden bin kat daha sabırlı olduklarını öğrendim.Kendiminde ne kadar sabırsız,aceleci bi insan olduğumu.
-Eski komşumuzun kızının yani elimizde büyümüş bebemizin, haftaya evleneceğini,davetiyesini bugün getirdiğinde öğrendim.
-Sıcak havada üstüste çikolata yemenin insanı hem fazlaca mutlu ettiğini(yüzde eblek bi gülümseme meydana geliyor),hemde hazımsızlıktan patlayacak hale getirip baygınlıklar geçirttiğini öğrendim.
-Bu dünyada hala iyi insanlar olduğunu öğrendim( söylemem çok özel)
-'Kendimi ne kadar anlatırsam anlatayım,senin gördüğün kadarım'ı öğrendim.Bazen karşındaki insanın kapasitesine bağlı yani,anlaşılmaya çalışılmakta boş bi kere,varsın anlamasınlar ne olacakki.
-Çok üşengeç olduğumu yine öğrendim,bi haftadır facebooka doğumgünü resimleri yükleyeceğim hala yükleyeceğim:))vakit yok anacım:)
-Bide bunu öğrendim çok güldüm gerçek diolar :)
Düşük Batarya



Biricit derki; şu hayatta hergün yeni birşey öğreniyoruz,öğrenmenin sınırı yok, öğrendiklerinden ders alıp uygulamadıktan sonra öğrensen neye yarar?
resimler alıntıdır.

15 Mayıs 2012 Salı

Silmeden (mim)




Silmeden yazıyoruz bu mim yazımızı..
Silmeden zaten hayatıda yaşamıyor muyuz?Silgi kullanmadan yaşama sanatı, hayat değil mi?Benim ilk aklıma gelen bu oldu silmeden deyince..
Silmeden yaşıyoruz,hatalarımızla,sevaplarımızla,düşüncelerimiz değişiyor belki zamanla ama kırılan bir kalbi düzeltebiliyor muyuz?yada kırdığımız kalp eski haliyle kalıyor mu?kendinizden düşünün kalbinizi kırdı birisi,siz ona eskiden hissettiklerinizi aynı sıcaklıkta hisseder misiniz?Karsınızdaki insanda böyledir.Birini incitirseniz geri dönüşünüz yoktur..
Silmeden yaşamayız aslındada,bazı insanları silmek gerekir komple hayatımızın içinden çıkarmak gerekir..Çünkü o insanlar bize zararlıdır,kötülüğe meyillidir.Hayatımızda olmaları artık bizim için tehlikeliyse onları hayatımızdan çıkarıp silmemiz gerekir.
Sil baştan yaşamalıyız bazen..Bazen hayat öyle kötü giderki ne yapacağımızı bilemeyiz?İş hayatımız,aşk hayatımız öyle berbatlaşırki,bu durumdan kurtulmak için ya işimizden ayrılırız yada sevdiğimiz insandan..O anlarda dünya başımıza yıkılır gibi hissederiz.Depresyonlara gireriz..
Mutsuz olmaya başlarız..Ama içimizde bitmek bilmeyen bir umutla yeniden hayata başlarız,eski hayatımızı sileriz ve öylede olmalı bazen..
Silmeliyiz bütün kötü şeyleri aklımızdan,hayatımızdan,yeni bir hayata başlamalıyız belkide bembeyaz bir sayfa ile....





Biricit sil baştan başlamak gerek bazen hayatı sıfırlamak diyerek,kahve yapmaya gitti.
resim alıntıdır.

13 Mayıs 2012 Pazar

Sevelim Sevilelim, Dünya Kimseye Kalmaz


Blog Dünyasında neden varız?Kalp kırmak için mi,birilerini üzmek için mi,egolarımızı tatmin etmek için mi?Yoksa paylaşmak için mi buradayız?Biri mim yazısını dert eder,öbürü mim yazısı yazmayın der?Yahu istersem yazarım istersem yazmam?Bu konularda çoluk çocuk gibi nedir bu kavgalar,tartışmalar,orda bi yazı okuyorum bi üzülüyorum,burda bi yazı okuyorum tuhaflaşıyorum.Düzgün düzgün yazılarınızı,düşüncelerinizi paylaşsanıza kardeşim yahu burası oyun parkı mıdır?Mim yazılarının tarihçesi nedir bilemiyorum ama bloggerları tanıma,bloglarla kaynaşma amacıyla yazılıyorlar.Bunu anlamayanınız yoktur.Tamam bazen belki tuhaf sorular çıkabilir,çıkmayadabilir.Bunu yazmak isteyen yazar,istemeyende yazmasın,tabii fikirlerinizide söyleyin söylemeyin diyen yok,ama kimse kimseyi aşağılamasın yada ne bileyim tuhaf şekilde sözler söylenmesin.Bazen bende daralıyorum günde beş kez bile mimleniyorum nasıl yazıcam bu kadar mim yazısını diyorum,ama şunu unutmayın onları yazan kişide güzellik,farklılık olsun ve blog yazarlarını tanıyalım diye yazıyor..Ayrıca bu saçma sapan konulardan birbirinizi üzmeye değer mi?Bir bloggerın vefatını öğrendim bugün ve dünyada bu tartıştığınız konular kadar saçma bişeyin olmadığını yine anladım..O ölen arkadasımızda mim yazıları yazardı biliyor musunuz?Mekanın Cennet olsun Barney..huzur içinde uyu..
Bu dünyada bu kadar ufak tefek sorunları dert etmeye değiyor mu sizce?Hepimiz yarın öbürgün bu hayattan göçeceğiz.. Bugün anneler günü mesela,siz hiç anneleri hayatta olmayan insanları düşündünüz mü?Hediyeler alıyorsunuz annelerinize ama gerçek hediyenin kalbinizden geldiğini biliyor musunuz?Kalpten gelen sevgi en güzel armağandır.Bugün bizim evde anneler günü değil aslında dünya börekler günü,çünkü annem ziyarete gelecekler için sabahtan aksama kadar yemekler,börekler hazırladı..Aaa şu bu yemeğı sever,bu baska yemeğı sever demedi son hızla yaptı böreklerini,yemeklerini..Yardım edeyım dedım yok ben yaparım dedi..Peki ben hakkını nasıl ödeyebilirim annemin,bir gün bir hediye alarak mı?Yoksa her zaman ona değer vererek mi?Hergün anneler günüdür hergün annemize hediye verebiliriz sevgimizi..En kötüsüde annemizin yanımızda olamamasıdır.Tanıdıklarım arasında çok var annelerini kaybetmiş arkadaşlarım onlar neler hissediyor biliyor musunuz?Emin olun ki ne onlar,ne kaybettikleri anneleri, nede Barney şu anda sizin hislerinizdeler...
Yapıcı olun,birbirinizi sevin,kimseyi üzmeye değmez bu hayatta kimseyi kırmayın..

Gelin tanış olalım, işi kolay tutalım
Sevelim sevilelim, dünya kimseye kalmaz
Yunus Emre'nin sözleriyle yazımı sonlandırıyorum..

Biricit herkesin anneler gününü kutlar,büyüklerin ellerinden,küçüklerinde gözlerinden öper.
resim alıntıdır

2 Mayıs 2012 Çarşamba

Hakkımda Bilinen Doğru ve Yanlışlar (Mim)



1.Ruhunuzun rengi nedir?
Benim ruhumun rengi mavi sanırım:) Belki huzurun belkide umudun rengi mavi.Aslında benim adım kırmızı demek isterdim,kırmızıyı severim.Üç kurus fazla olsun kırmızı olsun.
Bide benim ruhumun rengi mor ve lila tonları sanırım.Mor renk aslında insanı depresif semptomlara sokarmıs ruha pek iyi gelmez en azından benim ruhuma.
Ama mor ve lila tonlarını görünce bi tuhafiye oluyorum ben.
2.Maddiyat mı Maneviyat mı?Sıralama yapınız.
Aaaa tabiiki maddiyat,napayım maneviyatı ben.
Mesela çok param olmuşta sağlığım olmamış..Napayım o parayı ben o zaman?Böyle birşey istenir mi?Tabiiki sağlık,tabiiki maneviyat,tabiiki koca..
Tabiiki aşk,tabiiki sevgi..Tabiiki aile..tabiiki dostluk..tabiiki her zaman pozitif olmak..
Para hep en sondadır,para yaşama nedeni değildir amaç para olursa sonuç hüsran olur.
Para sadece araçtır,birşeyleri alırsın parayla maddi olan şeyleri.Mutluluğu mesela parayla satsalar kaç milyonda olsa gidip almaz mıydık?Ama paranın alamayacağı şeyler sağlık,mutluluk,huzur,şans,aşk,aile..
3.Hakkınızda bilinen yanlışlar
Gerçek hayatımda zaten beni tanıyan tanır,bilen bilir diyerek bir ahkam keseyimde:))
Blogtan tanıyan arkadaslarımın hakkımda düşündükleri şeylerle ilgili yazacağım:)
Beni bonus kafa sananlar varmıs-Düz saçlıyım ben,fakat Orçunumsu saçlarım var.
Sosyal konularda yazmadığım için birşey bilmiyordur bu-emin olun sizin geldiğiniz yolları geçmiş olalı o kadar olduki,siz su ya buuu derken,kaba tabirle donla gezerken biz hayatın içindeydik.Bilmediğim şeyler yok mu tabiikide var hayat boyuda olacak.Bir insan konusmuyorsa bazen hayatı deliliğe vuruyorsa,ciddi almıyormus gibi görünüyorsa bu ciddi almadığı anlamına gelmez.İçinde kimin ne fırtınalar kopuyor,neler yasıyor bilemezsin.Hadi yavrum sen yanlıs geldın gitte kumda oyna,cocuk parkı iki sokak ötede..
Bu kızın çok boş vakti var?-Boş vakti yok desek daha doğru,o kadar çok boş vaktim yokki sizin gibi blog blog gezip millet ne yapıyor,sürekli blog yazısı yazıyor diye sizin gibi bomboş bi insan olmadığım için insanları rencide etmiyorum.Ben bu blogu milletle tartısmak için açmadımki kafamı boşaltıp rahatlamak için açtım burdada bi rahat verin.
Ergen-bıcır bıcır blog yazarı-Beni benzetenler cok olmus sanırım 30 yasındayım ben yahu:)sanırım yazılarımdaki pozıtıflıkten ve bıcırlıktan(o ne demekse bende bılmıyorum:)) )  kaynaklanıyor sanırım.Çünkü şimdi 30 yaş falan deyince millet kalıba göre mi yazma mı bekliyo acep? 
Evde kalmışlığına takmış yazar kişisi-Ben aslında buna takmadım,kendimle barışık birisiyim ve zaten arkamda hayat boyu konusulan laflarıda bilen birisiyim.Siz demeden ben söyleyeyim dedim,evlenme meraklısı yada koca avcısı kategorisinde birisi olsaydım önüme ilk çıkan erkekle evlenirdim,seçemiyorum anacım napayım yaş 30 olunca daha farklı acılardan bakıyorsun evlilik olayına,sevmek istiyorum ben aşık olmak ama olmuyo zaten bir anda olur o sey.
Bide burda benim izleyicim olmayıpta benim hakkımda 'yazıları bizim ilgi alanımıza girmiyor' diyenler var(sanki burada cinsel hayatımı yazıyorum) ya onlarada şunu diyorum ben en azından kişisel görüşlerimle,hayat felsefemle yazıyorum.Sizin gibi copy-paste yazmıyorum.Misal bir kitap okurum onu kendi görüşümle yazarım ve geçen gün facebook sayfama bir mesaj geldi çok duygulandım.Ben kitap blogu değilim,fakat yazdığım bir kitap yorumuyla ilgili kitaptada şiirleri olan ünlü ve üstad şairimiz,bana teşekkür etti mesajıyla bu bana yetti.Bilmem anlatabiliyor muyum?
4.En Sinir Olduğun Üç Şey:
Yalan söyleyen,dedikodu yapan,iftira atan insan,iki yüzlü insan.
Türkleri sevmeyen insan
Dinime küfredipte sanki müslüman olan insan,birde kendine müslüman insanı sevmem..
Bu insanlara çok sinir oluyorum ben üç tane olmadı geçmişim biraz sayıyı ama:))

Biricit bir mim yazısını daha bitirdi sırada 1mılyon tane mim yazısı bekliyor ne edecem diye düşünmekte..
Resimler alıntıdır

27 Nisan 2012 Cuma

KADINLARA SUNULMUŞ TEK GELECEK EVLİLİK MİDİR ?




Evlilik bir mecburiyet midir?
Evlilik mecburiyet değildir.(ben hariç ben sana mecburum evlilik) Evlilik belli bir olgunluğa ulaşmış kadın ve erkeğin aşkı bulup aynı hayatı paylaşmalarıdır ve mutluluklarını çoğalarak bebek yaparak taçlandırmalarıdır.
Aile kurmaktır evli olanların yaptığı.Fakat halk arasındaki durum ise şudur:Bir kız belli bir yaşa gelmişse yada gelmemişse (13-14 yaşlarındaki kızlar zorla evlendirilmektedir bazı yerlerde halen!!!!!!) kız kısmısı okumaz,evde temizlik yapar işe gitmez gözüyle bakılarak evliliğe mecbur bırakılmaktadır.
Bu toplumsal olan sorun.Bir de kadınların kendi istekleriyle evlenmeleride vardır.Ben buna 'gelinlik sendromu' diyorum.Çünkü o gelinliği her genç kız giymek ister,peri kızı gibi olmak ister.Bu her kızın hayalidir.Peki bizi bu hayale mecbur bırakanlar mı var?Mecbur bırakanlar ailemiz ve çevremiz.Ben yaşını başını almış bekar bir hatun olarak kendi açımdan anlatayım.
Mesela 18-20li yaşlarda evlilik hiç kafamda olmayan bir 
durumdu,24-30 arası ise kafamı mesgul etmeye basladı,çünkü çevremdeki herkes evlendi,çoluk cocuğa karıstılar.Ve tabiiki annem ve ananem,komsularımızın baskıları uzerıme bır çığ gibi düşmeye basladı.Bu seferde bişeyi çok istersinde olmaz ya karsıma evlilik görevini yerine getirebilecek birisi cıkmadı bu yüzdende evlenmedim,çünkü ben ona yanlıs kısıydım,oda bana yanlıs kısıydı.Doğru insan denilen zat-ı muhterem kişide bu arada devreye giriyor.
Doğru insanla karsılassaydım şu anda evliydim.Evliliğe tabiiki çevrenin baskısı etkili oluyor dedim,onlara heveslenmek o gelinliği giyme isteği.Fakat bunlar yeterli değil..
Kadının kendini hazır hissetmesi gerekir,bu yaşada bağlı değildir (tabi 13-14 yasındaki kız cocuklarından bahsetmıyorum burada)..
Bazen yaşı daha genç insanlar dahada olgun hissedebilirler kendilerini,evliliğe hazır olarak.Ben 24 yaşlarımdayken bu duyguyu hissettim.Bu duyguya ulasmamdaki nedenler ise; okullarımı bitirmiş olmam,iş hayatımda belli bir deneyime sahip olmam,kendi ekmeğimi kazanıp ayaklarımın üzerinde durabilmem,aşka bağlı olan kalbim(bende bi inanıyorum bi inanmıyorum aska deli miyim neyim)
Sonuç ise hiç bi halt olmadı bekarım yani:))Evlilik mecburiyettir,çünkü yalnız olmak ömür boyu güzel mi sizce?Başkalarının cocuklarını sev sev nereye kadar,bi cocuğunun olması ona bakmak harıka bısey olmaz mı?
En onemlısıde soyunun devam etmesi..Eşinle herseyi paylasmak derdini,sıkıntını,mutluluğunu,neseni..hastalıkta ve sağlıkta ölüm sizi ayırıncaya dek deniyor değil mi?
Fakat bide şu durum var bu blogu actığımda ilk yazımda da belirttiğim evlenecek kızlar yok?evlenecek erkek var mı?
Peki ya beyefendiler? 
Beyfendiler acısından bakarsak bu olaya onlar ıstedığı zaman evlenebilirler yaş sorunları yada toplumsal herhangi bi baskı yoktur uzerlerınde..
Zaten sorunda burada baslıyor erkeklerin yetiştirilme tarzları ile kadınların yetiştirilme tarzları aynı değil.
Onlar her konuda serbest oldukları ıcın evlenme konusundada özgürler.Ve zaten bir erkek karar verir evlenmeye,kadın bekler bekler..
30 yasında bır erkeğın bekar olması aferınle karsılanırken,30 yasındakı bekar bı kadının bekar olması oooo sende evde kaldın diye yorumlanır.
Ama şu unutulmamalı 99999mılyon keredır soyluyorum 'Bir kızın evde kalma nedeni şiddetli seçimsizliktir..'

Yanlıs zamanda yanlıs bir evlilik yapacağıma,doğru zamanda doğru insanla evlenirim diyen biricit evde kalmasına çok memnun olmasada hayırlı kısmetini bekliyor,beyaz atlı prensinin bi gün onu bulacağına inanıyor hala yani pesss..
resimler alıntıdır

22 Nisan 2012 Pazar

Diziler Mimi


Diziler konusunda hakkımda 8 şey yazacakmışım.


1.Her diziyi izlemiyorum,ama her dizi hakkında bilgim var çünkü annem her diziyi izliyor.En sevdiğim,hiç kaçırmadan her bölümünü izlediğim,diğer dizilere tek geçtiğim ve izlemektende büyük zevk aldığım dizi 'Yalan Dünya'

2. 'Yalan Dünya'nın  en beğendiğim karakterleri
Orçun,

Nurhayat,

Açılay,


Emir,

Tülay

3. Repliklerini bile ezberebilirim,
Orçun:-Öpüşelim mi? ,İkinizde benim bebeklerimsiniz:)
Nurhayat:Aç insan herşeyi yapar,nişanbaşı gelin adayının şerefi haysiyeti, tacı tahtıdır servet teyzem, bu lafıma bir mim koy sen,Hayırlı evlat kategorisinde birincilik kürsüsüne çıkmış, zirveye oturmuş ve adını altın harflerle yazdırmış bir kişiyim.Benim için en önemli şey çeyiz sandığı. Hatta, çeyiz sandığıyla evlensem, Rıza’yı hediye verseler de olur:)
Açılay: Libidona sağlık tatlım,yazgı dizisinde kaffasına sık kaffasına diyo ya kopuyorum :))
Emir:oooo vavvv bu cok sert,hatta über sert,hatta ıvana sert oldu,ooo serin,ayıkken gider,sarhoşken gider.
Tülay: Ezik miyim lan ben:)
Çağatay: Hamlet,ilahi komedyaaaa:)

4. İkinci olarak sevdiğim dizi Muhteşem Yüzyıl.Osmanlı tarihini farklı bi acıdan ele alan diziyi severek izliyorum.

 5. Hürremciyim:) Bana göre Hürrem Sultan'a cok haksızlıklar yapıldığını düşünüyorum,birine haksızlık yaparsanızda ergeç karsılığını görürsünüz diye düşünüyorum.İntikam zeytinyağlı dolma olduğu kadar çikolatalı bir pastadırda :)

7. Umutsuz Ev Kadınları'nı pazar günü izliyorum hiç kacırmam,cunku konusu cok gizemli,karakterlerden ise Yasemin bana cok benziyor,sakarlıkları özellikle,yaptığı sacmalamalar,ama son bölümde Mert'i Ankara'ya göndermeyecekti orda yanlıs yaptı.Diğer oyuncuları ise hepsini tanıdığım birilerine,arkadaslarıma benzetiyorum.Belkide diziler bize hep bunu yapıyor.1kadın 1erkek dizisi tvye geçti ama ben hala netten izliyorum:)

8. Atv 'seni bana yazmışlar'dizisini yayından kaldırmayacaktı,çok seviyordum o diziyi ben:(( harika bir diziyi katlettiler resmen.



Bir mim yazısınıda bitiren Biricit kendini yeşilliklere,kırlara ve bayırlara atmaya gitti.
resimler alıntıdır.