25 Temmuz 2012 Çarşamba

Sultanahmet'te İftar Bir Başkadır!

Geçen gün çok sevdiğim dostlarımla Sultanahmet'teydim,o manevi ve tarihi havayı içimize çekerken bol bol fotoğraf çektik,tabii çoğunluğunda biz olduğumuz için fotoğrafları koymadım ama bazı kareleri bloguma yüklemeyi uygun buldum:) Güzel ve eğlenceli bir iftardı,hatta yeniden çocukluğuma bile döndüm:)


Sultanahmet meydanından aşağı iniyorsunuz ve Asırlık Tatlar ve Sanatlar yazan çarşıya gelince dayanamayıp içeri giriyorsunuz tabiiki,çeşit çeşit dükkanlar,ne ararsanız var,yiyecekler,içecekler,hediyelik eşyalar..İftar öncesi biraz gezinti yaptık.





Sultanahmet Meydanındaki Tarihi Dikili Taş'ın önünde fotoğraf çekmesek olmazdı:)


İftar yaptığımız tarihi sokağın tarihçesi:)

İftarımız:)



İftar sonrası yine Sultanahmet meydanında dolastık:)Rengarenk Şeker Macunları:) İftar sonrası mesir macunu bile yedik,içinde kesinlikle zencefil ve karabiber vardı,yakıcı bir tatlı,hatta taptatlı bı tatlıydı:)içimiz yandı sürekli su içtik:)Mesir macununu cekmemısım sonradan farkettım:))



İlahilerle dolu bi halk konseri gördük:)



Yol boyu karpuzcular insanları serinletmek için bekliyorlardı:)


Karagöz ile Hacivat Gösterisini izledik biraz:)

Tarihi yerlerimizden Yılanlı Sütun..


Asırlık Tatlar ve Sanatlar Çarşısından görüntüler:))

Tatlıdan tuzluya,kahveden çaya herşey olduğu gibi turşuda vardı çarşıda:)

İftar öncesi çarşıda çektiğimiz fotoğrafta arka tarafımda arap kanalı çekim yapıyormus,Türk kanalları Biricit'i henüz kesfetmedi ama Arap kanallarında ilk kez Biricit Şerbetler arasında keşfedildi:))

Biricit  derki ;Sultanahmet'te iftar baskadır.. :)

22 Temmuz 2012 Pazar

Beyaz Atlı Prensim Yoksa Davulcu mu?



Ramazan gecelerinin vazgeçilmezi tabiiki sokaktan geçen davulcudur.Bizim sokaktan geçen davulcu ile aramızda ise manevi bir iletişim var.Ne zaman gümbede güm güm diye davulundan ses cıkartarak gecse,beni alıyor bir heyecan,acaba bekar mı diye başlarda beyaz atlı prensim yoksa davulcu mu diye düşünürken,bir başlıyorum oynamaya,davulcu sokaktan baska sokağa gidiyor ben hala halay pozısyonundayım.Elimdede selpak mendilim :))
Gözlemlerime devam edersem belkide davulcumuzla aramızda dahada manevi duygular olusabılır:)
Mani okumuyor ama bizim davulcumuz,sadece davulunu calıyor ve gıdıyor,pek duygusal değil zaten melodiside öyle,hareketli ve bol actionlu bı arkadas olduğu kesin:)
Ben sahurda çok yemek yiyemiyorum,ama çok su içiyorum yaa yürüyen damacana gibi oluyorum,sonradan pişmanlık oluyo ama içim dışım su oluyo anlamadım valla susamayayım diye içtikçe içiyorum.Resmen yürüyen bir su damacanası bir su fıçısı misali oluyorum.Yürüdükçe midemdeki suların hareketlendiğini hissediyorum..Ne olacak bu halim bilemedim..Davulcu Ramazan ayı sonunda beni kendi davulu sanırsa hiç şaşmam! Kızını çok serbest bırakırsan ya davulcuya ya zurnacıya kaçarmış ya bende acaba davulcuya mı kaçsam ne yapsam?Bu kadar su içersem sonum o olacak! Ahhh yine geçiyo yine geçioo :)) Camdan bakayım bari:) Bi yudumda su..

Biricit bakalım davulcuyla mı evlenecek?
resim alıntıdır.

20 Temmuz 2012 Cuma

11 Ayın Sultanı




11 Ayın Sultanı bereketiyle geldi,hepimize hayırlar ve güzellikler getirmesini diliyorum.
Eskiden herşey farklıydı,ramazanlar daha da farklıydı,daha güzeldi,daha eğlenceliydi,eskiden daha sıcaktı insanlar,yapmacık değillerdi belkide ondan.Sofrayı kurup iftar saatini beklerdik,o an o açlık bize öyle farklı gelirdiki,açlığı değilde o manevi duyguyu hissederdik.Çok küçükken beş altı yaşlarımdayken, öğleye kadar oruç tutardım sonra yemek yerdim,annem yinede oruçlu olduğumu söylerdi,tabii büyüyünce anladımki annem benim duygularımla oynamış,ben oruçlu değilmişim,oruçlu rolündeymişim.Ama belki Allah kabul etmiştir,kimbilir?
Eskiden iftarlar sahurlar eğlenceliydi,o kalabalığın bir sıcaklığı vardı.Şimdi ise neredeyse tek basımıza sahur yada ıftar yapıyoruz.Ama tabii bu güzel günlerin kıymetini bilen dostlarımızla bulusuyoruz,en azından eski ramazanlardaki gibi olmasada yinede güzel geçecek bu ramazan ayımızda:) Sultanahmet'teki iftarları düşünüyorumda şimdiden harika olacak bence:) Şunuda unutmamak gerekirki,ne kadar ibadet yaparsan yap bir kalbi kırdıysan o ibadetlerin ne olacak,bu da bilinmesi gereken gerçeklerden.
Bugünlerin kıymetini bilelim,hepimize dualarımızın kabul olduğu hayırlı bir Ramazan ayı diliyorum.

Biricit ilk sahurunu yaparken,belkide bir davulcu koca bulur kimbilir?:)
resim alıntıdır.

19 Temmuz 2012 Perşembe

Decleor Aroma Sun ve Neostrata Güneş Kremleri Deneyimim :)


Tatildeyken kullandığım güneş kremlerimi,tatilden önce Lilakutudaki videoyu izleyip,tatildede o sekılde kullandım:) https://www.lilakutu.com/lilaekran/izle/decleor-aroma-sun-kullanimi  Üç tane uygulayacağım ürün vardı,birisi yağ şeklinde esans serumu,ikiside krem.Decleor Aroma Sun Aromaterapi Esans Serumunu önce burnuma iyice çektim,yüzüme eşit miktarda yaydım, güneşin zararlı ışınlarını önleyici serumla,yüzümde belirli noktalara (gözpınarı çıkıntısı gibi..) masaj yaptım.
Daha sonra Decleor Aroma Sun Güneş Kremini sürdüm.Gece ise güneşin cildimizdeki neden olduğu kuruluk,güneşin cildimize zararlı etkisini azaltıcı Decleor Aroma Sun Gece Kremini uyguladım.
Sardunya özlerinden yapılan üçlü setin kokusuda,etkiside çok iyi.Yüzümde gayet güzel bir bronzluk sağladı.
Neostrata Güneş Kremini de yine gündüz uyguladım. Hassas bir cildim olduğu için,bu ürün gerçekten herhangi bir yan etki yapmadı.Hepsi cildimi nemlendirdi,memnun kaldığımı söylebilirim:) Gelecek seneyede tercihlerim arasında olacaklar:)






Decleor Aroma Sun Aromaterapi Esans

Decleor Aroma Sun Gündüz Kremi


Decleor Aroma Sun Gece Kremi

Neostrata Güneş Kremi



Biricit hep yaz olsun hep güneşlensin,hep yüzsün istiyor:)