17 Haziran 2012 Pazar

Babamı Özledim




Babamdan iki kez bahsetmiştim..Bir mim yazısında  birde ölüm yıldönümünde..
15 yıldır ondan ayrı babalar gününü geçirdiğime alıştım sanırım ama çok özledim onu.15 yıldır arayıp sormayan babamdan olan,sözde 'öz' kardeşlerim mezarına bile gelmiyorlar.
Gelmesinler zaten kazayla karşılarız falanda......
Babamı kaybettiğimde anladımki bu dünyada ölüm var.Yani kimse bu dünyada baki değil.Komşun ölür,tanıdığın ölür o zaman anlamazsın bunu,ciğerinden birisi gittiğinde anlarsın.
Belkide hayattaki tek ezikliğim bu benim,onun olmaması yanımda,onun benim yaşadığım güzelliklerde yanımda olamaması.Belki birgün evlendiğimde onu bile görecek olmaması.
Hayatı en sevdiğiniz insanları kaybettiğiniz anda anlıyorsunuz,hayat aslında o kadar boş ki.Sevdiğiniz insanı o musalla taşında gördüğünüzde,hakkınızı helal ettiğiniz anda anlıyorsunuz ki,o bir daha geri dönmeyecek.Yeşil cenaze örtüsüne baktığınızda anlıyorsunuzki bir daha elinizi tutamayacak,sizinle konusamayacak..
Baba kelimesini ne zaman duysam,15 yıldır içim bi tuhaf olur.Bugünde babalar günü,en tuhaf günüm.Zaten bu tuhaflık bir hafta öncesinde baslıyor,babalar gününde ne alacaksınız geyiği ile..Babam hayatta olsaydı ona neler neler alırdım?
Eziğim işte ben bu konuda çok eziğim,bir mezar başına babama karanfil götürmeye ve dualar götürmeye gideceğim,çünkü elimden bişey gelmeyecek..
Sadece bugün,dün veya yarın aklımda değil,her sabah her aksam sanki o varmıs gıbı onu dusunuyorum,dua edıyorum.Kapı belki çalınır diye bakıyorum.Ama gelmeyecek biliyorum..
Bütün babaların ve gelecekte baba olacakların babalar gününü kutluyorum.Babalar sert görünürler belki ama bilinki küçük kızlarını çok severler..
Biricit babasını çok özledi..
resim alıntıdır

16 Haziran 2012 Cumartesi

Biricit Bag&Box Piyasada! :)



Biricit Bag&Box üretimine başladım:) Ticarete atıldım,kozmetiğe olan ilgiminde çok etkisi oldu tabiiki:)
Biricit Bag&Boxlarımızın içinde deneme ürünleri yok,bütün ürünler orjinal boyda:) Haziran ayı kutumuzun içinde vücut sıkılaştırıcı,makyaj temizleme sütü,nemlendirici el kremi mangolu,nemlendirici el kremi kayısılı,deodorant,göz farı,iki adet ruj,üç adet oje,saç tokaları,küpe,tabiiki nazar değmesin diye nazar boncuklu bileklik var:)














Bag kısmı burda başlıyor:)Biricit Box'un yanında birde Bag veriyoruz:)

Blog yazarlığı,Weblog Sözlük yazarlığı ve moderatörlüğü,Blog Starlık:)),Blogum Dergisinde yazarlık,Bloglar Listesinde yöneticilik sonrasında bir de bu işe elimi atayım dedim:)Raxyo Radyo da ise çok iyi bir dinleyiciliğim vardır.(huyumkurusun hayranıyım) Hep tt yaparım,yazarım oradan birçok blog arkadaşımda görmüştür,kimseyede dinle demişliğim yoktur.İstediğimi paylaşırım istediğimi yazarım twitterimdan birilerinden izin mi almam gerekiyordu hiç haberim yok valla?:)
Ve bunların hiçbirisindede beş kuruş değil tek bir kuruş bile almadım,hiç bir şekilde hiç bir firmadanda almadım.Hepsinde gönüllü olarak varım.Bunuda belirteyimki bloglarda para kazanılıyormuş ya o nasıl oluyo yaa ben kazanmadım hiç? Ben hep emeğimle bir yerlerimden ter akarak alnımın hakkıyla para kazandım!:)
Bu fotoğraflarda bugün doğum günü olan kankişkoma hediyelerim:)Çok beğendi kendisi benim 7 yıllık çok samimi arkadaşım hatta kanka diyoruz yaa işte öyle bir dostuma,benim en kötü zamanlarımda yanımda olan arkadaşıma hediyelerim:) Sizlerlede paylaşmak istedim,bir gün böyle bir şey yapmayı ise çok arzu ederim Biricit Bag&Box,Biricit'in Güzellik Kutusu Neden olmasın di mi ama?:))
Biricit hayallerinde sınır tanıyan birisi değil.
Fotoğraftaki ürünlerin hiçbirisi çekilişten çıkmamıştır,alın teri olan parayla alınmıştır,bazılarının alnında  ter yokta bi yazayım dedim..:)

13 Haziran 2012 Çarşamba

Facebookta Görücü Usulü Koca



Anneme bibuçuk ay önce çok merak ettiği facebooku öğrettim,bikaç kez teyzemle mesajlaştılar benim yakın arkadaşlarımı,kuzenlerimi bazı akrabalarımızı falan ekledik.Sonrasında ise annemin merakı ve isteği kalmadı facebooka karşı.
Ama herkese facebook bildiğinden bahseder övünerek,çünkü kendisinin bilim ve teknolojiye merakı çok ünlüdür.Beş saniyede bir smsi atabilir,sürekli arkadaşlarına çağrı yapar onlar yapınca ve smslerine cevap verilince çok sevinir.
68 yaşında ama çok seviyor cep telefonunu.Anladıki cep telefonun yerini facebook alamayacak,o sevdadan vazgeçti.Vazgeçti vazgeçmesinede,yine beni rahat bırakmıyor.
Sürekli koca bulmaya çalışıyor deliricem artık istemiyorum diyorum anlamıyor.Ben mantık evliliği yapamam aşık olmam lazım dedikçe annem ısrarla koca arama çalışmalarına devam ediyor.
Geçen gün babamın akrabalarından biriyle telefonda konuştu.Bu seferki çocuk 32 yaşında ve Bursa'da ikamet ediyormuş.Mühendislik yapıyormuş,çok çok uzaktanda akramız sayılıyormuş.Derken babamın akrabası ve annem planlarını yapmışlar,geldi bana anlatıyor,o çocukta benim gibi sürekli internetteymiş,internetten konuşacakmışız çocukla..
Baaa baaa baaa plana bak....Facebooktan birbirimize mesaj yazacakmışız.Çocuğun adını ve soyadını annem söyledi,bak bakalım beğenirsin belki dedi..Neyse bi bakayım bende gönülleri olsun diye dedim ve baktım adını soyadını yazdım,bi milyon tane aynı isimden kişi çıktı tabii..Bide dioki bulunca çocuğa mesaj yaz,nassın anan nasıl,baban nasıl,dayıngiller nassı,merhaba ben senin uzaktan akrabanmışım yazacakmışım..
Heyy Allah'ım ne yazayım anne istersen benimle evlenir misin yazayım dedim bende annem o ara sustu..

Biricit mantık evliliği yapmıcak bu böyle biline!:)
resim alıntıdır.

12 Haziran 2012 Salı

Bir Yumak Mutluluk



Debbie Macomber; Küçük Mucizeler Dükkanı isimli kitabında harikalar yapmıştı,burada yazmıştım:) İkinci kitabınıda merakla bekliyordum.Yine beni şaşırtmadı harika ve bir solukta okuyabileceğimiz,mutluluk ve umut dolu bir kitapla karşımızda..Yine dört kadın var kitapta,birbirlerinden farklı görünselerde,hayat yine onları karşılaştırıyor.Küçük Mucizeler Dükkanı'ndaki dört karakterimizde bu kitapta varlar.Lydıa; dükkanında,kanserle değil bu sefer sevgilisiyle uğraşmaktadır.Elise;  emekliliğinin tadını çıkarması gerekirken,aldığı evin, daha doğrusu alamadığı evin ve onun borçları ile uğraşmaktadır.Bethanne; kocası tarafından aldatılmış ve ondan boşanmış,iki çocuğu ile hayat mücadelesi vermeye çalışmaktadır.Courtney; annesini küçük yaşta kaybedip,kilolarıyla başı dertte olan ve annesinide çok özleyen bir  genç kızdır.Hayat bu dört birbirinden farklı hayat süren kadını,çorap örme kursunda karşılaştırabilir mi?Birbirlerini tanımadıkları halde,sonradan hayatları içiçe geçen dört kadın ve önceki kitaptaki diğer karakterlerde karşılaşırlarsa neler olur merak ediyorsanız kesinlikle okumalısınız.Umut bir hayatı kurtarır,ümit etmek yaşama nedenidir.Bazen ağladım,bazen umutlandım ama en çokta yine sonunu sevdim,dört kadında yine benden parçalar buldum:)Sihirli Değnek gerçektende var mı acaba?:)
'Doğduğumuz andan itibaren hepimize birer yumak iplik veriliyor;bundan mutluluğun desenlerini örmek ise bizim elimizde....' kitabın kapağından bir söz:) 
Bahçemde Yeşeren Umutlar'ı serinin 3. kitabını alıp okuduğum zaman burada görüşmek üzere:)
Biricit; Debbie Macomber'le tanışmak istiyor:)