19 Şubat 2015 Perşembe

‪#‎14subat14sevgikadini‬ Blogger Bulusması Sponsorları (gıda-ev ürünleri)


14 Şubatta 14 Sevgi Kadını Blog yazarını bir araya getiren Pınarla Hayat ve Hüzün Sarısı'nın düzenlediği güzel etkinliği burada ki yazımda detaylıca anlatmıştım , gıda, kozmetik, ev ürünleri alanlarında birbirinden değerli markaların sponsorluğunda gerçekleşmişti.Bu yazımda gıda ve ev ürünlerine yer verip daha sonraki yazımda da kozmetik, güzellik ve kişisel ürünleri bizlere hediye eden sponsorlara yer vermek istedim. 



18 Şubat 2015 Çarşamba

‪#‎14subat14sevgikadini‬ Bloggerlar Bulusmasındaydım :)



14 Şubatta Sevgili Hüzün Sarısı ve Pınarla Hayat bloglarının büyük emekler vererek, Sürmeli Otelinde gerçekleştirdikleri 14subat14sevgikadını bloggerlar buluşmasının davetlilerindendim. Harika sürprizlerle dolu, mükemmel süslemelerle süslenmiş, consepti tam da sevgililer gününe, sevgi kadını bloggerlara özel bir yerdeydim.  Masamızda kırmızı renk hakimdi, kurabiyelerin olduğu yerler de pembe ve kırmızı tonun hakim olduğu, kırmızı güllerle çevrelenmiş, özel olarak hazırlanıp, tasarlandığı belli oluyordu. 


Büyük bir keyifle gittiğim, gerçekten çok keyifli, eğlenceli, bol sohbetli, neşeli etkinliğin benim fotoğraflarımdan yansıyan kısımlarıyla sizleri başbaşa bırakıyorum :)

Seltek Estetik Teosyalpen Basın Lansmanı



Geçtiğimiz hafta Seltek Estetik'in Swissotel'de düzenlediği Teosyalpen&Teosyal RHA ürünlerinin basın lansmanındaydım. Öncelikle bizlere kahvaltı sunumları yapıldı. 






Seltek Estetik'in daha öncede; Eyeko rimellerini ve Retriderm Biopelle Serumlarını kullanmıştım, Türkiye'ye yeni gelen estetik alanında yeni bir çığır açan Teosyalpen ürünlerini de bu lansmanda detaylıca tanıdık. Bildiğiniz gibi kadınların cilt sorunlarının başında; kırışıklıklar, cildin elastikiyetini kaybedip sarkması en önemlileri arasında. Yaşımız ilerledikçe de yüz bakımı, anti aging ürünlerini daha çok kullanmaya ve medikal alandaki yenilikleri daha sık takip etmeye başlıyoruz. 

16 Şubat 2015 Pazartesi

Bir Melek: Özgecan..


Tüm sakinliğimi koruyarak yazmaya çalışacağım bu yazımda çünkü oldukça canım sıkkın gördüğüm haberlere, paylaşımlara.. Gerçekten çok üzgünüm çevremdeki herkes kadar. Nasıl bunları yaşar bir toplum olduk? Gencecik bir genç kız, genç bir hanım Özgecan daha yirmi yaşındaydı. Öyle bir ölümü, öyle bir şeyi, tacizi, tecavüzü, vahşeti hiç hak etmiyordu. Bir melek oldu şimdi..  Onun da hayalleri vardı,çok güzel bir işi olacaktı, bir gün evlenecekti 'anne' olacaktı.. Bazen kelimeler kıfayetsiz kalır ya aynen öyle bir durumdayım.  Burası bir kadın blogu ben bu blogu ilk açtığımda aşk ve ilişkiler üzerine yazılarımı yayınlıyordum. Genelde esprili, eğlenceli yazılarım okuyucularımla buluşuyordu. Bu yazım pek eğlenceli değil baştan uyarmak isterim.. Ben yaşadıklarımı paylaşırken; okuyucularımın dersler çıkarmasını veya kendi yaşadıklarını paylaşmalarını, aynı şeyleri yaşıyor muyuz diye yorumlarını okumayı seviyordum. Bir kaç gündür öğrendiğim şeyler aslında çevremdekilerle ne kadarda aynı şeyleri yaşadığımı bir kez daha gösterdi bana. 

Hepimiz korkuyoruz kadın olarak, yolda dolaşırken, akşam bir yerden dönerken. Hatta gündüz bile başımıza bir şey gelebilir. Her an tacizlerle baş başayız. Bir cinayete kurban gitmemek için korkuyoruz; eski sevgili, eski eş.. vs.. Ya da hiç tanımadığınız birisi sırf kadın olduğunuz için(tahrik olup) size tecavüz edebilir, taciz edebilir. Minibüslerde, otobüslerde az mı taciz yaşadık veya yolda giderken pis pis bakışların az mı muhatabı olduk, laf atmaların, elle tacizlerin. Durduk yere üzerinizde normal kıyafetler varken bile. 

Pazardayken alışveriş yaparken mesela düşünün orda meyve sebze seciyorsunuz, arkanızda insan diyemeyeceğim bir yaratık sizi elle taciz edip kacıp gidiyor! Ben üniversitedeyken ikinci öğretim okuyordum okulumda Laleli'deydi, pasajın içinden gidiliyordu, öğrenci olduğum o kadar belliydi ki elimde bir sürü kitapla gidiyordum, esnafın laf atmalarını da hiç unutamıyorum mesela.. Akşam 11 bucuk gibi eve dönüşlerim, korku ile hızlı hızlı yürümem, annem kapıyı açınca içimin ferahlaması.. 7den 70e bütün kadınların bu zamana kadar başına böyle olaylar mutlaka başına gelmiş maalesef ki. Çoğu yere yanımıza bir erkek tanıdığımızı alıp gitmişizdir. Korktuğumuz için çünkü, o saatte başımıza bir şey gelmemesi için. Mesela şunu da hiç unutmuyorum o zaman üniversitede okuduğumda part-time Akmerkez'de bir mağazada hafta sonu calısırken eve geç saatte gelemediğimde, cünkü bizim eve otobüs o saatte olmadığı için Cevizlibağ'da inip, aktarma yapacağım diye durakta otobüs beklerken saat yine 11.bucuk-12 civarında yanıp sönen far ısıklarıyla kornaları ile arabalarını durdurup bana işaret eden insan görünümlü ama tahminimce yaratık olan erkekler geldi aklıma, annem taksiyle zamanında durağa gelmeseydi beni almaya ne yapacağımı bilmiyordum.. 17 yaşındaydım o zaman, unutmayın bir kadın o saatte evine dönmeye calısıyordur, o saatte baska bir sey aramıyordur, o zaman her gördüğünüz kadını bu aranıyordur baska sey istiyordur diye taciz etmeyin, rahatsız etmeyin!

Telefonlarla, cep telefonlarıyla taciz eden kim olduğunu bilmediğimiz ama tanıdığımız sapıklar, ilişkilerde sürekli karşısındaki kadını cinsel açıdan kullanmaya çalışan erkeklerin de bundan bir farkı yok. Bir yerde okumuştum; erkekler bir gün içinde bilmem kaç defa; sürekli cinselliği düşünüyorlarmış, biz kadınlar ise sürekli bunu düşünmüyoruz. Karşınızdaki kadını 'kadın' gibi değil 'insan' gibi görün. Cinsel olarak görmeyin, yetiştirilmemiz farklı evet biz eğitildik, artık sıra sizde siz eğitilin, bakış açınızı değiştirin, hayvanlardan farklısınız 'düşünün, beyniniz var!' Sürekli eliniz cinsel organınızda, yürümeyin! Aklınız cinsel organınızla yer değişmiş sanki, cinsel organınızla düşünüyorsunuz çünkü!? Her önünüze gelene laf atıp, taciz etmeyin, ne diyim bilemedim ki, düşünce sisteminizi değiştirmeniz kadını sadece 'cinsel obje' imiş gibi görmemeniz gerekiyor. Çünkü biz insanız.. Kendi annenizi, kız kardeşinizi, eşinizi bizim yerimize koysanız belki empati yapsanız böyle ahlaksızlıklar aklınıza gelmeyecek..

Erkeklerin kadınları 'insan' olarak görmedikleri, cezalar ağırlaştırılmadığı sürece de cinayetler, tacizler, tecavüzler sona ermeyecek maalesef. Özgecan'ın yürekleri yanan ailesine sabırlar diliyorum, katillerinin ise en ağır cezaları almalarını diliyorum..