2 Ağustos 2012 Perşembe

Blogum Dergisi Ağustos Sayısında Biricit Yazıları:)

Blogum Dergisinin teklifi üzerine İlk Sayısında , Haziran ayında iki tane yazım yayınlanmıştı bende hepinize duyurmuştum:)) Ağustos ayındada yazılarım,teklifleri üzerine Blogum Dergisinde Sayfa16-17-18-19 da.Blogum Dergisindeki birbirinden değerli blog yazarlarıyla aynı dergide olmak çok keyif verici,her renge hitap eden Blogum Dergisinin Ağustos Sayısını bence çok keyif alarak okuyacaksınız:) Blogum Dergisine,bana bu güzel keyfi yaşattıkları için teşekkür ediyorum:) 











Biricit, Blogum Dergisinde yer aldığı için çoook mutlu :)

1 Ağustos 2012 Çarşamba

Calimero mu Yoksa Çirkin Ördek Yavrusu mu Yok Yok Garfield!:)



50 yaşında bir ağabeye sahip olmanın avantajı ne olabilir?Annem bana geç hamile kalıp,kazandibi olmamı sağladığı için aramızdaki yaş farkıda oldukca fazla.Bu yüzden ablam ve ağabeyim benim annem babam olacak yaştalar aslına bakılırsa.Gerçi bu zamana kadar hiç birisi benim hayatıma karısmamıstır.
Ama yaslarımız yinede yakın olduğundan bırcok ortak zevkımızde bırbırıne benzıyor. Korku filmlerini ve kahveyi o da cok sever.Teknoloji ile geç tanısmıs olmasına rağmen o da annem gibi pek bi meraklıdır.Mesela abim vıdeoyla kandil mesajı atar,kandilde:))
Sigarayı ise yıllar önce bıraktı,bırakmasaydı karsılıklı da ıcerdık:) Ama bazen ablamı ve abimi kıskanıyorum.Kıskandığım konu ise onların beyaz benizli olması,benim bildiğin esmer olmam,yani ben siyahiyim onlara göre.Onlar renkli gözlü,ben kömür karası gözlere sahibim.Bazen kendimi çirkin ördek yavrusu gibi hissettiğim zamanlar oluyo,çünkü kuzenlerim yani teyzemin cocuklarıda kumral ve sarısınlar.Beni evlat mı edindiler acaba? Niye herkes beyaz yaahu diye çok düşündüm,çoğu zaman kalimero misali 'ama haksızlık buu' diyesim geliyor..



Birde 1.95e yakın boyu var,bildiğin kapı gibi adam,tamam bizde kısa değiliz 1.70 boyundayımda.Elli yaşında bile durmuyor abim,hatta yengemde daha genç bi duruşu var-yengem duymasın :) Bizim ailede sanırım bu var yaşımızdan genç duruyoruz,hatta yaslandıkca bu durumumuz artıyor mu nedir?:) (tamam tamam 30 yas sendromunda olduğumu cok bellı ettım:) )
Ama dedığım gıbı ortak zevklerimiz o kadar cok ki,inanıyorum yani biz kesin kardeşiz:)) Geçen gün yengemlerle iftara geldiler,iftar öncesi ve sonrası sürekli 'seksenler' diye bi dizi varmıs onu anlattı,izle izle,izlede izle.İftar sonrası hemen kalktı camiiye gitti,oradan mesaj yazmıs,'seksenler başlamıs' (camiiye giderken yolda mı gördü acaba),saat dokuzbucuk gıbı tabıı telefonum odada olduğu için,çok geç gördüm sahur zamanında..Mesajı okudum,ertesi aksam bi bakayım dedim nedir bu dizi herkes bi methediyor,abimde methedince nedir ne değildir diye.İlk bölümü izledim ve şu anda ikinci bölümüne geçeceğim,gerçektende güzel bi diziymiş,önceden niye izlememişim ben yaahu çok şeyler kaçırmışım:) hemen kacırdıklarımı telafi etmem lazım:)
Bu arada hediye çekilişime katılmadıysanız beklerim:)

Biricit derki,bir kardeşin varsa bu dünyada gerçektende çok şanslısın demektir!:)
resimler alıntıdır.

28 Temmuz 2012 Cumartesi

Biricit'in Şeker Tadında Bayram Hediyeleri Var:) (SONA ERDİ)


Biricit'in Şeker Tadında Bayram Hediyeleri Var:) Blogumun ikinci hediye çekilişini yapmaya karar verdim.





Victoria's Secret Love Spell Daily Body Wash,Duş Jeli 125ml

Avon Solutions Hydra Radiance,Koruyucu Etkili Lipozomlu Krem 50ml

Gabrini,She ve Alix Avien Ojeler

Hepimiz Birilerinin Eski Sevgilisiyiz-Tuna Kiremitçi kitabı

Palmers Kakao Yağı İçerikli Vücut Losyonu Deneme Boy ve Minik bir bileklik


Bir Adet Don; resmini koymadım kazanan kişiye özel olacak:)


Şartlarım ise;

-Blogumun izleyicisi olup,blogunuzda hediye çekilişimi link vererek duyurmanız.Görselle duyurursanız namım yürür daha iyi olur:))Tek şartım bu:)Paylasım linkinizi,Ad-Soyad ve mail adresinizle bu yazının altına yorum olarak bırakmanız yeterli.Blog Dostlarıma özel bir hediye etkinliği o yüzden blogu olmayanların katılımını kabul edemiyorum desemde 'ama ben illaki şansımı denemek istiyorum' diyorsanız,kimseyi kırmak istemem, facebook yada twitterdan paylasım yapıp linkiyle,çekilişime katılabilirsiniz.
Ürünlerin hepsi yenidir,kitap ise bir kez okundu:)Ayrıca kazanan kişinin zevkine uygun bikaç minik şeyde ekleyebilirim:)
Bunun dışında facebooktan beğenin,twitterdan takıp edın gıbı bir şartım yok,çünkü kimseyi zorlamak istemem,içinden gelerek beni gerçekten severek takip edebilirsiniz zaten:)Facebook yada twitter paylasımı isterseniz yapabilirsiniz,ama ek hak olarak yazılmayacak,herkesin bir hakkı olacak çekilişte.

Kargoyu Garfield Ödüyor!:)
(kargo bana ait)
Yurtdışına maalesef gönderemiyorum.
HERKESE BOL ŞANSLAR:)) 22 Ağustos'a kadar katılımlarınızı bekliyorum:))

Bahçemde Yeşeren Umutlar


Küçük Mucizeler Dükkanı ve Bir Yumak Mutluluk kitaplarının yazarı Debbie Macomber'in yine bir solukta okuduğum devam kitabı Bahçemde Yeşeren Umutlar kitabında bu kez Lydia'nın arkadaslarından Susannah'ın hayatına yolculuk yapıyoruz.Susannah mutlu bir evlılığı olan,ıkı yetıskın cocuğuyla hayatına devam eden bir kadındır.Birgün annesinin rahatsızlığı ile annesine bakmak için evine gider fakat anıları cocukluğu genç kızlığı zamanında yasadığı seylerle tekrar karsılasır.

Kızdığı,kırıldığı,affedemediği ve üzüldüğü seylerle yüzleşir.Çok sürükleyici bir sekılde devam eden kitap nefes aldığımız sürece hiç birşey için geç kalmış sayılmayız cümlesini bize anlatmayı başaran,umut dolu bir kitap.Bu seferde hayat Susannah için sürprizlerle doluydu..
Kitabın son bölümünde serinin 4.kitabı Mucizeler Dükkanına Dönüş'den kısa bir bölüm konulmuş.Burada Lydia ve Susannah tanısıyorlar,yine merak ve heyecan dolu bir kitap bizleri bekliyor.Mavi Umutumada cok tesekkur ederım bu kitabı bana hediye ettiği için:)

Biricit Debbie Macomber'le tanısmayı çook istiyor.:)

27 Temmuz 2012 Cuma

Annemle Pozitifçilik Oynadık! :)



Annem geçen aksam oflayıp pufluyor bıktım hergun aynı seylerı yapmaktan dıyıp duruyordu.O ara acıktım ben dıyıp corbayı ısıttı onuda yiyo bi yandan,tvye de bakarken,offf pufff hergun aynı seyler diyip durdu.
Bende kendıne hobıler oyalanacak seyler bul anne dedım,örgü ör mesela,kitap oku.Annem bi on sene öncesinde sürekli kitap okurdu.Hemde arastırma kitaplarını cokta severdı,ama artık tv dısında baska bıseyle ılgılenmez oldu.Ayağından felclı olduğu için dısarı cıkamıyor zaten bes yıldır.Anca ben onu dısarı cıkarırsam özel taksi ile o sekılde dısarı cıkabılır,gezebılır,bastonuyla koluna gırılıp gezebılır.O yuzden genelde hep evde.Beş sene önce bel fıtığı sol ayağını felce çevirdi o yüzden böyle oldu yoksa yerınde duramayan bi yapısı vardı hep gezerdı halende gezer yanında yardımcı olacak bırı olursa.
Anne dedım bu kadar ıcın sıkılıyorsa bısey yapacağız seninle hemen gözlerini kapat dedim.O da bi yandan dediğimi yapıo bı yandan da corbasını ıcmeye devam ediyor tek gozunu de acıp,tamamen kapat hadı bak bende kapattım dedım.
Neyse gozlerımızı kapadık,denız kenarındayız yesıllıkler ıcınde,denızın dalgalarını duyuyoruz dedım,bosbos duruyomuyuz yani dedi,yok dedım sen cay bahcesınde benı beklıyorsun,bende ısyerımden cıkmısım arabamı parkedıp senın yanına gelmısım dedım,araba mı otobus neyıne yetmıyor senın? dedı gozlerınıde acıp,anne bu hayal yahu bı hayal kuruyoruz bı pozıtıflık yayıyorum su anda dedım,tabıı basladık gulmeye..:))



Yani annemle pozıtıflık yaparken bıle böyle:) Pekı dedım baska bı pozıtıflık yapalım,pozitif enerjimizi yayalım belkide olur:) yıne gozlerımızı kapayalım,bu sefer ıkı katlı dubleks hem bahcelı hemde kocaman balkonlu evımızdeyız,bahcede cıcekler var güller pembe beyaz çiçekler,balkonumuzda masamızda oturmusuz yemek yiyoruz mis gibi bir rüzgar bahcemızde ıkı ağac var kokularını bize getiriyor dedım,ee pekı nerde bu ev dedı,o hayalımızdekı semti söyledim,yine güldük:)
"insan bir düşü sevebilir mi?" diye sordu. "evet", dedim hiç düşünmeden, "bence zaten en çok onu sevebilir, bir düşü..."
peki.. ya o düş, gerçekleşirse..!:) 

Biricit derki;birgün düşlerim gerçekleşecek çünkü inanıyorum!:)
resimler alıntıdır.

Golden Lady'den Hediyeler Gelmiş:)

Golden Lady'nin Facebook yarısmasını kazandım ve hediyelerim hemencecik geldi:) Daha öncedende dediğim gibi,müşteri hizmetleri ve sosyal medya ekibi çok ilgili ve alakalı,hemen mail yazmıslar ulastı mı diye,takipçiler ve müşteri memnuniyetini ön planda tutuyorlar:) Kendilerine bu güzel hediyeleri için çok teşekkür ediyorum,Ruj harikaydı tadı yine meyveli sanırım vişneli olmalı:)) Ojeleride denedim,hemen kuruma özelliğine sahipler,sizde benim gibi yoğun biriyseniz kesinlikle vakitten tasarruf sağlıyorlar.Renklere bayıldım zaten:) Henüz pudramı kullanmadım yaz makyajımda biraz daha az makyaj yapmayı tercih eden birisiyim ama havalar biraz soğuyunca pudramıda kullanıp izlenimlerimi yazacağım:) Golden Lady'i Facebook Sayfalarından takip edip,birbirinden güzel ürünleriyle ilgili bilgi alabilirsiniz:)

Çok tatlı bir paket :) Acaba içinden neler çıkacak:)




Golden Lady Oje






Golden Lady Compact Pure Powder Pudra:)




Golden Lady Naturel Lipstıck Ruj sanırım vişneliydi çilekli mi yoksa tadı çok hoş,dudağımdaki rengin duruşuda:)





Biricit Golden Lady ürünlerini çook sevdi,çook mutlu oldu:))

Pasaklı Tanrıça


29 yaşında genç bir kadın olan Samantha avukattır.Avukat deyince aklıma hep Aly Mc Beal dizisi vardı o gelir,Cnbce de o diziyi seyrederdim eskiden hoş bi komediydi.Bu kitapta ilk başta bana onu anımsattı. Samantha ev işlerinden,temizlikten anlamayan,ütü nedir bilmeyen,bir düğmesi kopsa nasıl dikilir bilmeyen,yemek yapmayı hele hiç bilmeyen ama çok başarılı bir avukattır.Hatta başarıları sayesinde, çalıştığı firmaya tamda ortak olmak üzere olduğu sırada,başına yanlış anlamalar sonucu komik olaylar gelir.Sürekli,saatlerce hatta mesai üstüne mesaide çalışan,tüm hayatı iş olan genç bir kadın avukat,işinden vazgeçip gidip en saçma işi yapar mı?Kafasına saksı mı düştü?Okumayanlar vardır diye detaylı anlatamıyorum,fakat okunması gereken güzel kitaplardan.İşlediği komedi konusu dışında insanı düşünmeye sevk ediyor..

Hayatımız ne üzerine kurulu?Sürekli iş,bitmeyen mesailer,sürekli çalışmak..Tamam çalışmak gereklidir çokta güzeldirde acaba hayatımızı bu bitmeyen işler ve mesailer üzerine kurduğumuzda hayatımızda neleri kaçırıyoruz hiç düşündünüz mü?Masum bir bebeğin gülüşünü,bir yemekten çıkan lezzetli kokuyu,yada Aşk'ı..
Samantha aynı zamanda evdede kalmıs bi kız bunuda belirteyimde:)) Nedenide yoğun iş temposu..
Güzel bi hikaye güzel bi kitap,iş hayatından bunalmıs olanlar okumalı,konu öyle hızlı ilerlediki,hemen bitirdim kitabı ama ancak yazabildim:)

Biricit derki; hayat çok kısa,iş hayatı yaşamımızın tamamı olmamalı,yaşamımızın sahibi biziz,iş hayatı değil!