23 Ekim 2017 Pazartesi

İlişki Meleği Biricit- Aşk ve İlişkiler Üzerine..



Herkese mutlu haftalar diliyorum. Bu yazımda sizlere geçen gün bahsettiğim blogumun İlişki Meleği-Biricit'e danışabileceğiniz aşk ve ilişkiler hakkındaki sorunlarınızı yazıp, paylaşabileceğiniz bölümden bahsedeceğim.


Görünen o ki; herkes mutlu ilişkilerinde, kimsenin sorunu yok. Çünkü hiç mail gelmedi :) Ben hariç herkes çok mutlu, sorunsuz ilişkiler yaşıyor bu çok güzel. Aferin böyle devam edin :)) Mutlu olmaya yani, mutluluk önemli yani.. Ben de sanıyorum ki çoğunluk ilişkilerini yürütemiyor, sorunlar yaşıyor, mutlu değil, ne yapacağını bilemiyor. Ben de o zaman kendi mutsuz olduğum şeylerden bahsedeyim bu yazımda, hem kendime ait hem de çevremde gördüğüm ilişki sorunlarına değineceğim.  Bilinen şu; bu devirde artık aşk yok. Ben kendimden örnek verecek olursam dört yıl boyunca bitmek bilemeyen, bitemeyen saçma bir ilişkinin içindeydim. Bu yüzden kırdığım çok insan oldu, üzdüğüm, onları dinlemediğim, 'hayır ama seviyorum ben onu' dediğim anlarla dolu olan, karşımdaki insana hep 'bir şans daha' verdiğim, onun hatalarını gördüğüm ama yine de 'bir şans daha' verdiğim, hatalarını algıladığım ama sırf sevdiğim için görmezden, görememezden, görüpte anlayıpta, sırf ondan ayrı kalmamak için devam ettiğim saçma sapan bir ilişki yaşadım. Şimdi düşündüğümde elimde, kalbimde olan koca bir sıfırı görüyorum ve bolca vakit kaybı. Yani düşünün hayatımda koca bir boşluk, koca bomboş bir dört sene görüyorum sadece. Benim çabalamama değmeyecek, bir yere varamayan, saygısızlığın ve sevgisizliğin de en sonunda diz boyu bir hale geldiği bir ilişki yaşadım.

Sonuç ne oldu peki; sebepler bunlar ise; sonuç benim için acı bir tecrübe edinmiş oldum. Edinmesem daha iyi olurdu, onu bir kere affettim hadi diyelim ikinciyi de üçüncüsü ve sonralarını ise asla affetmeyip onu hayatımdan çıkarmam gerektiğini 'ben' de biliyordum, öyle yapmalıydım da fakat ama lakin duygular devreye girince akıl ve mantık hangi köşeye kaçıyorduysa yapamadım işte. Ben yapamadım yani kimseyi suçlamama gerek yok, kendi hatam. Belki onunla o kadar vakit kaybetmeseydim, karşıma başka birileri de çıkacaktı, ama ben onu o kadar sevdim, değer verdim ki değil başkalarını gözümün görmemesi, başkasına bakmak değil, benim gözüm ondan başkasını görmüyordu. Sadık kaldım 4 yıl boyunca kimseyle onu aldatmadım. Onun hali ise meçhul, kimler için beni kırdı, kimlerle aldattı bilmiyorum gerçekten. Ve bana hiç bir zaman değer vermedi, değerli hissettirmedi. 

Tekrar sonuca gelecek olursak; öğrendiklerimden ilki, kendi seçimlerimden kendim sorumluyum, bir ilişkide en önemli şeylerden birisi saygı, bir ilişkide eğer değer görmüyorsam gitmeliyim, kadın yerine (adam yerine) konulmuyorsam, sevilmiyorsam bitirmesini bilmeliyim. Kimseyle vakit kaybetmemeliyim, eğer kaybedersem geleni göremem. Karşımdaki kişi de en az benim kadar 'bedel' ödemeli, armut piş ağzıma düş diye bir şey yok bu hayatta. Bana vakit ayıramayan insanla, her istediğinde görüşmemeliyimi daha iyi öğrendim.  Ben kendim için değerliyim, ben değerli bir insanım. Kimsenin hakkımda düşündüğü şeylerle ilgili ben sorumlu değilim, ben kendimi biliyorum, o veya onlar beni bilmese de olur zaten beni bilmeyen, anlayamayan, derdimi de mutluluğumu da paylaşamayan birileri ile hayat boyu bir işim olamaz. Şimdi ki düşüncelerim dört yıl önce olsaydı aynı hataları yaşamazdım. Sanırım 5 ay oldu biteli ve duygularım da bitti. Yani bu düşüncelere bir anda ulaşamadım bende çok ağladım, üzüldüm. Benim üzüldüğüm şey sevilemeyişim olduğu kadar değer göremeyişim olduğu kadar karşımdaki kişinin beni dört yıl boyunca asla anlayamamış olmasıydı. Buna daha çok üzüldüm. Beş ay önce bu düşüncelerim tamamen oluşmamıştı bu süre zarfında kendimi farklı şeylere yönlendirerek unutmayı seçtim onu. Evet duygular hemen bitmiyordu, evet insan gerçekten üzülüyordu değmeyecek birine değer verdiği için 'salak' gibi hissediyordu. Ama 'salak' olmadığımı sonradan anladım ve onu unuttum artık çünkü 'mutlu' olmayı hakeden insanlardan biriyim bende. Huzurlu olmak istiyordum ve şimdi huzurluyum, aklımı, kalbimi karıştıran, mutsuz eden biri yok hayatımda. Bu güzel, ileride gerçekten sevileceğim bunu da biliyorum, bilincim açık, doğruyu, yalanı, gerçeği, hayali ayırabiliyorum. Gerçek olacak hayaller kuruyorum artık.

Sadece ben dertli ya da mutsuz değilim bu arada çevremde çoğu kadın arkadaşımda dertliler. Nedeni ise karşılarına istedikleri gibi onları sevecek birinin çıkmaması. İstedikleri ilişkiyi yaşayamıyorlar. Size şöyle bir örnek vereyim; bir erkekle yeni tanışıyorsunuz yalnız yaşadığınızı öğrenir öğrenmez sizinle hemen beraber olmak istiyor. Hemen evinize gelmeyi teklif ediyor, böyle düşünen insanlarla sağlıklı ilişkiler yürütebilir misiniz sizce? Yaşadığımız devirde gerçekten aşk var mı? Bence artık aşk ve sevgi yok gibi. Ya da var da henüz tanışmadık gibi. Tüm evliler mutsuz mu? Ya da sevgililer? Hiç mi mutlu ilişkiler yaşamıyor artık insanlar. O zaman biraz daha yalnız kalalım, gerçek bizi bulana dek..


4 yorum:

  1. Canım aşk o kadar kısa sürüyor ki emek sevgi kalıyor bir tek insanları birbirine bağlayan.Yıllarını verdiğin uğrunda fedakarlıklar yaptığın kişi eğer insansa yanında kalıyor sana değer veriyor eğer insan değilse zaten gidiyor ama aklına hiç şu gelmiyor ileride yapayalnız kalacak boşver sen yoluna bak o doğru kişi bir gün karşına çıkacak zevkle okudum merakla bekliyordum sevgiler:))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. çok doğru demişsin canım :) tesekkur ederim devamı gelecek:)

      Sil
  2. çok güzel bir yazı olmuş canım :)

    YanıtlaSil