sevgili etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
sevgili etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

23 Ekim 2017 Pazartesi

İlişki Meleği Biricit- Aşk ve İlişkiler Üzerine..



Herkese mutlu haftalar diliyorum. Bu yazımda sizlere geçen gün bahsettiğim blogumun İlişki Meleği-Biricit'e danışabileceğiniz aşk ve ilişkiler hakkındaki sorunlarınızı yazıp, paylaşabileceğiniz bölümden bahsedeceğim.


18 Ekim 2017 Çarşamba

İlişki Meleği Biricit



Biricitinyeri Blog yanınızda! :) 


Kendi aşk hayatında büyük başarılara imza atmış biri olarak(!) sizlere aşk ve ilişkilerinizde çözemediğiniz sorunlarinizda büyük bir zevkle yardımcı olacağım :)  Daha önce Blogum Dergisi' nde İlişki Meleği Biricit köşemde sizlerle olmuştum. Şimdi ise blogumdan her cumartesi günü aşk, sevgi ve ilişkilerde yaşadığınız problemlerinizi masaya yatırıp çözümler bulmaya çalışacağız. Rumuzunuz ile biricitconsungunlugu@hotmail.com a mail atıp, ilişkiniz de çözülmesini istediğiniz sorunlarınızı anlatabilirsiniz. Sorunuz ve cevabı cumartesi günü blogumdaki yazımda yayınlanacaktır. Sorunlar paylaşıldıkça azalır. .

Seviyorsunuz ama amalarınız mı var, hatayı nerede yaptığınızı göremiyor musunuz, ilişkinizde ki sorunları çözemiyor musunuz? Mailimden bana ulaşıp, ilişkinizde yaşadığınız sorunlarınızı yazabilirsiniz. Cumartesi günü 'ilişki meleği biricit' köşemde görüşmek üzere.. Herkese güzel haberler aldığımız, güzel ilişkiler yaşadığımız, güzel insanlarla bir arada olduğumuz günler diliyorum :)


10 Ekim 2016 Pazartesi

Bridget Jones'un Bebeği-Film Yorumum



Yapımı : 2016 - İngiltere
Tür : Komedi ,  Romantik
Süre: 122 Dak.
Yönetmen : Sharon Maguire
Oyuncular : Renée Zellweger ,  Colin Firth ,  Patrick Dempsey , Jim Broadbent ,  Gemma Jones
Senaryo : Emma Thompson ,  Helen Fielding ,  Dan Mazer
Yapımcı : Tim Bevan ,  Eric Fellner




12 yıldır merakla beklediğim filmi dün gece nihayet izleyebildim:) Blog yazmaya başlayalı 5 yıl oluyor, blogumun linkindeki isimden de belli olduğu gibi, Bridget'in en büyük hayranlarından birisiyim:)

15 Eylül 2016 Perşembe

Neden Böyle Oldu?



Neden böyle oldu? Değerinden daha fazlasını hak etmeyen insanlara değer verdiğin için böyle oldu. Onlar senin en ufak hatanı beklerken insanları kolay affedebildiğin için böyle oldu. Önce kendine değer vermen gerekirken değmeyecek karakterdeki insanları baş tacı ettiğin için böyle oldu. Hep kendi hatalarını ararken, kendini suçlarken başkalarının hatalarını görmezden geldiğin için böyle oldu. Bir insanı bir kere affettikten sonra sürekli affetmen gerektiğini çünkü o hataların gerisinin de geleceğini anlayamadığın için böyle oldu. Kendi yalnızlığında seni avutacak sandığın, sana 'sevgi' vereceğini sandığın insanlara taviz üstüne taviz vererek onun tarafından sevileceğini sandığın için böyle oldu. Oysa sevilmek öyle olmuyordu ki; önce yürek sonrada karakter gerekliydi. Bu ikisi gerekliydi ki kendinden farklı olanı sevebilesin, insan olmak gerekliydi. Her insanın hataları yok muydu ki? Vardı ama bu hataları yanlışları düzeltebilmek önemliydi, düzeltemeyenlere vaktini ayırdığın için böyle oldu. 'Ben yanlış yaparım arkadaş benim başıma bu geldi' diyenleri hala dinlediğin için böyle oldu. 'Yok canım öyle değildir, öyle demek istememiştir' deyip sürekli karşındaki insanı korumaya çalıştığın için böyle oldu. Birbirinizi dinlemeyip, anlamayıp, empati yapamayıp, hakaret ettiğiniz için böyle oldu. Özür dilemeyi bilmediğiniz için böyle oldu, özür dilemek sadece iki kelimenin bir araya gelmesi değildi çünkü. O davranışı bir daha yapmamaktı, bunu yapamadığınız için böyle oldu. 'Ama ben onu seviyorum' dediğin için böyle oldu. Nerede durması gerektiğini söyleyemediğin için böyle oldu. Nasıl bir ilişki yaşadığınızı tam olarak idrak edemediğin için böyle oldu. Sen onu 'sevgili' yerine koyarken o seni kimbilir 'ne' yerine koyduğu için böyle oldu. Sen insanlık yapalım belki bunu anlar dediğin için böyle oldu. Bazı insanlar insanlıktan nasibini almamıştır, ne yapsan da güzel bir şeyi anlayamazlar, anlarlar sandığın için böyle oldu..

Boşver belki de hayırlısı bu olduğu için böyle olmuştur, çünkü bazı şeyleri çok istesen de bazen olmuyor daha iyisi olacağından mı ya da olmaması senin için daha mı iyi olduğundan bilinmez..






20 Nisan 2016 Çarşamba

Otobüs Durağı,Amaçlar ve Eski Sevgili




Bugün işten çıkıp, yağmuru yemiş bir halde durağa yürüdüm. Durağa vardım ve otobüsün gelmesini beklerken, sırada önümde bekleyen bir çiftin konuşmasına kulak misafiri oldum. İki sevgili evlilik hazırlıklarından bahsediyorlardı. Kız oğlana 'nikah davetiyesi benim seçtiğim olsun, nikah şekerleri için de sen istediğini seçersin' dedi. 'peki hayatım' dedi oğlan kıza. Tabii benim aklımda hayallerimde farklı şeyler uçuşurken, onları dinlemeye devam ettim, bu sefer biraz merak ve biraz da acaba ne konuşuyorlar diye çünkü hiç bir zaman bir erkekle bu konulardan konuşmadım, bahsi bile geçmedi. Otobüsün gelmesini beklediler, oğlan kızı bırakamadı 'yok olmaz otobüs gelmeden gitmem' dedi durdu. Düşündüm beni hiç bekleyen oldu mu diye sanırım bir kaç kez otobüse, minibüse binerken bekleyenler olmuştu ama o çiftin yani oğlanın kıza o kadar samimi, içten davranışları vardı ki sanırım o şekilde kimse benimle beklememişti durakta.. Vedalaştılar birbirlerine sarılıp ve öpüp..

Derken otobüse bindim, önümdeki kızda sevgilisine yani müstakbel damat adayına el sallayıp bindi. Düşündüm yol boyunca; o çiftin çok şanslı olduğunu düşündüm, belki evlenince mutlu olacaklar belki olmayacaklar kimbilir ama en azından birbirlerine davranışları samimi geldi bana.. Samimiyet önemli...

Sonra kendimi düşündüm, son 15 gündür yaptığım saçmalıkları.. Böyle ilişkilerden ne kadar uzak olduğumu.. Belki de çok salak ya da aptal olduğumu düşündüm.. Facebooktan ayrıldığım eski sevgilime günde elli kez bakıp ne paylaşmış acaba diye meraklanmam, sadece ona değil eski sevgilimin eski sevgilisi olan kıza da bakmam herhalde yeterince salaklaştığımın belirtisi.. Bazıları evlenme hazırlığı yaparken evlenirken ben hala eski sevgilim hatta onun eski kız arkadaşı ne yapıyor diye bakınıyorum!! O kızda başka biri ile evlenmiş. Onun adına sevindim sanırım, eski sevgilimle ilişkisi kalmadığına mı sevindim yoksa gerçekten mutlu göründüğü için mi bilemiyorum..Düşünün yani eski sevgililerimi, eski sevgililerimin eski sevgililerini günlük olarak hepsini Facebooktan tarıyorum, kim kiminle ne yapmış diye..Ayrılan varsa seviniyorum, evlenen varsa yine seviniyorum.. Diyeceksiniz ki sana ne be kızım sen geleceğine baksana, ileriye baksana, geçmişi neden kurcalıyorsun..!? İşte ben de bilmiyorum, nedenini, merak ediyorum,  sanırım çok yalnızım, kendimi çok yalnız hissediyorum, hatta kendimden nefret ediyorum yaptığım hatalar için, aynı hataları sürekli yapmaktan aynı şeyleri yaşamaktan çok bunaldım hem de çok..

Her geri geldiğinde affetmekten, o isteyince hemen yelkenleri suya indirmekten ama bir arpa boyu yol gidememekten, bir türlü ona yaranamamaktan yoruldum. Mantığımı kullanamamaktan yoruldum. Hep duygularımla gitmekten herşeye yoruldum  ama beni sevmeyen, bir şeyler hissetmeyen, saygı duymayan birine ne kadar duygularımla gidebilirim ki, artık geri gelse de mantığımı kullanmayı öğrenmeliyim.. 

Benim amaçlarım var değil mi? 



Biricit derki; dönerse senindir dönmezse kebaptır..


14 Nisan 2016 Perşembe

Yanlış Zamanlarda Yanlış Sevdalara Düşmüşsem...


Ben ve benim gibi 30 yaş üzeri bekar kadınlar; ya yanlış bir zamana doğduk, yanlış bir zamanda yaşıyoruz ya da büyük bir sorun var.. Yanlış zamanda yaşıyorum, bundan 20 yıl 30 yıl belkide daha fazla zaman önce yaşamalıydım. Erkeklere neler olmuş böyle? Ne yapsan yaranamıyorsun, hani eskiden bir kadının elini tutmak bile değerliydi?! İşte o zamanlarda olmak isterdim, o anları yaşamayı..

Eskiden nazı kadınlar yapardı.. Göz süzüp, cilve yapmak, istemiyormuş gibi yapıp istemek, buluşma yerine geç gitmek, bir erkek tarafından evine kadar bırakılmak, özellikle geç vakitse yolda tek bırakılmamak, bu ve buna benzer çoğu şeyi kadınlar yapardı, kadınlara yapılırdı.. eskiden.. Şimdi her şey erkeklere mübah olmuş, istedikleri gibi davranıp istediklerini yapmayı marifet sanıyorlar.. Değer vermemeyi çok güzel bir özellikleri olarak görüyorlar. Eskiden öyle miydi? Sevmek diye bir kavram vardı ve erkekler bundan kaçmazdı! Sorumluluktan kaçmazdı, bir bütün olmayı düşünürlerdi, ben bunu düşünüyorum uzun zamanlardan beri, yanımda, benim her anımda olacak birini düşlüyorum, hayatımı paylaştığım.. Ne yazık ki olmuyor..


Eskide kalmış, o aşklar, seni seviyorum demeler, yürek sızlamaları.. Yalan dünyanın yalancıları olmuşlar artık.. Bir gün görüşüp ertesi gün hiç bir şey olmamış gibi hayatına devam edebilmek, bunun için ne yapıyorsunuz böyle davranmak için çok merak ediyorum.

Dürüst olmak, şeffaf davranmak sadece kadınlara mahsus özellikler olmuş ve bu özelliklere sahipseniz eğer karşınıza çıkan tüm erkekler sizden uzaklaşıyor.. Amaçlarını anlayamadığım insanlar, hayır anlasam bende ona göre davranacağım ama artık bir karar aldım bana nasıl davranılırsa öyle davranacağım bende..

Değer vermeyene değer vermeyeceğim mesela.. Benimle ilgilenmeyenle ilgilenmeyeceğim.. İşine geldiği gibi davranana işime geldiği gibi davranacağım, sanırım artık büyümüş olmam gerekiyor, hatalarımdan ders alarak büyümüş olmalıyım..

Teknolojinin de hayatımıza tamamen girmesiyle, facebook, instagram, twitter gibi sosyal ağlardan da takip etmeye başlamamızla beraber, eklenilen kişiler, etiketlenilen fotoğraflar, beğenilen şeyler derken, yaşadığımız ilişkilerimizde iyice karmakarışık bir hal aldı. Ve siz bunlarla ilgili bir yorum yaptığınızda kıskanç durumuna düşüyorsunuz halbuki teknolojinin hayatımızı kolaylaştırması gerekmiyor muydu? Aradığım kişiye ulaşılamıyorsa, mesaj yazdığım kişi bana tenezzül edip cevap yazmıyorsa ne anladım ben bu akıllı telefondan bu akıllı teknolojilerden? Benim hayatımı dahada zorlaştırıyor.. Sosyal ağlardan da dersimi almış olmalıyım artık ve..

Aşkın, sevginin olmadığını artık iyice anlamam gerekiyor, yoksa işin içinden çıkamayacağım.. 

Sanırım hiç anne olamayacağım bu durum yüzünden çünkü mantık evliliği yapmayacağım. En çokta anne olamayacağım için üzülüyorum.

Ama en çokta sarışın mavi gözlü bir kızım olmayacağı için üzülüyorum şu anda.. 

Biricit bir türlü anlamıyor..


28 Şubat 2016 Pazar

Biricit Karşılıksız Aşklar Diyarında


Yazımda değineceğim konu bu gece; 'karşılıksız aşklar'.. İster inanın ister inanmayın mailime o kadar çok aşk ve ilişkiler üzerine mailler geliyor ki bazen içime Güzin Abla mı kaçtı diye düşünmüyor değilim (terzi kendi söküğünü dikemezmiş). Özellikle eski sevgililer hakkında yazdığım yazılarım; 'eski sevgili ile barışma yöntemleri', 'eski sevgiliyi unutma yolları' yazılarım çok okunuyor. Bu vesile ile blogumu okuyanlar mailleri ile bana sorular sormaktan çekinmiyorlar, sanki kırk yıldır tanışıyoruz.. Bazılarına cevap veriyorum; ben yetkili değilim bu konuda diyorum, bazılarına ise artık cevap bile veremiyorum, öyle mailler alıyorum ki.. 

18 Ekim 2015 Pazar

Kocan Kadar Konuş Diriliş



Kocan Kadar Konuş Diriliş kitabı oldukça merak ettiğim bir kitaptı. Kocan Kadar Konuş kitabını okumuştum. İkincisi de bu serinin devamı olarak oldukça eğlenceli, komik ve hem güldüren hem de düşündüren bir kitap:)

20 Ağustos 2015 Perşembe

Bu Senede Bekar Gezelim!



Bu blogun sahibesi Biricit ne zaman Marc Darcy'i bulacak belirsiz.. Neden hep Daniel Cleaver karakterindeki denyo adamlar çıkıyor karşıma diye düşünmeden edemiyorum. Hep şunu soruyorum kendime 'Nerede yanlış yapıyorum?'.. Sanırım yanlış yapmamın nedeni karşımdaki insana bağlı olmam, bu kadar bağlı olup onu hayatımın odak noktası yapmasam, onu umursamasam belki de şu an böyle olmazdım. Güven kelimesi sadece kelime gibi kulağa gelse de anlamı çok derin aslında, ben karşımdaki insana hemen güvenemiyorum ya da güven hemen oluşmuyor bende, hele ki bazı şeyleri saklıyorsa, gizliyorsa şeffaf olmuyorsa.. Onu anlamaya çalışıyorum ama ben neden anlaşılamıyorum ki? Bir kadını anlamak çok mu zor? Hata yaptığında özür dilemek af dilemek, bunlar çok mu zor ki bir ilişkide? Sorularla ve işaretleriyle başbaşayım yine.. Bu kadar düşünmesem belki daha çok mutlu olurdum. Bir kadının ne istediğini anlamak çok mu zor?

4 Temmuz 2015 Cumartesi

ruhuma estetik yaptırıyorum..


Sonra durdum..düşündüm.. dedim ki; kendini bu insanlar için mi üzüyorsun, seni sevmeyenler için yıpranmaya kendini üzmeye değer mi? Yaptıklarını görmeyen, anlamayan dost, arkadaş, bilumum akraba.. sevgili için değer mi? Kendi moralini bozup canını sıkmana ..!? Değer mi onları düşünmeme, ağlamama, üzülmeme onlar için ?! Beni anlamayanlara, yanlış anlayanlara artık kendimi anlatmamayı seçiyorum. Nasılsa anlamıyorsunuz, bu saatten sonra hiç anlamayın daha iyi..

Vefasız, nankör, bencil insanlar için kendimi yıpratmayacağım, Kendi egolarıyla, nankörlükleriyle, bencillikleri ile baş başa bırakıyorum onları .. İşi düşünce, boş kalınca, menfaati olunca arayan soran, hiç bir kötü zamanımda yanımda olmayan buna iyi gunumde dahil, yani hiç bir anımda benimle olmayan beni hep YALNIZ bırakan herkesi bende bırakıyorum artık .. artık hiçbirinize üzülmemeyi seçiyorum, Kılımı dahi kıpırdatmamayı seçiyorum sizin için .. Yaptığı iyiliği başıma vuran, başarılarımla mutlu olmayan, hep kendini düşünen, hep kendi dediği olsun isteyen onlara değer verdiğim için de bunun hep görevim oldugunu sanan, bütün tanıdığım insanlar artık hiç kusuruma bakmayın siz de benim HİÇsiniz ..

Bu da şarkım:


Biricit olgunlaşmaya mı başlıyor ne dersiniz?



27 Şubat 2015 Cuma

Gri'nin Elli Tonu Filmi Yorumlarım


Vizyona girdiği andan itibaren büyük merak uyandıran 'Gri'nin Elli Tonu' filmini duymayanınız yoktur sanırım. Bende aşk-ilişkiler üzerine bir film olması nedeniyle ve aynı zamanda da arkadaşlarımında çok merak etmeleri neticesinde bu filmi bu hafta içinde izledim. Filmin oyuncularının performanslarından bahsetmem gerekirse; oyunculukları iyiydi gerçekten de. Konusunu az çok duymuşsunuzdur okumuşsunuzdur diye özet geçmeyeceğim fakat filmde dikkatimi çeken bazı konular oldu, söz konusu olan aşk ve ilişkiler olunca kadınlar tarafından oldukça ilgi çekici bulunuyor bu tarzdaki filmler. Kitabın filme çevrilmiş hali olması da seyircilerin ilgisini daha çok çekiyor. Günümüzdeki bazı erkeklerin davranışlarını tüm gerçekliği ile göz önüne sermişler filmde. Yani sevgili olamam, evlenemem ama başka şeylere evet derim diyen türdeki erkekleri biraz anlatıyor film. Bu arada kitabın 2. ve 3. cüsü de olacakmış onlarda belki film olarak izlenebilir. 

Film hakkındaki ve sinemada başımıza gelenler hakkındaki yorumlarım ise;

1-(+18)
2- Filme girerken kapıdaki yer gösterici 'salon 2 de film baslamak üzere ehehuheehehehuu' diye gülerek sizi davet etmekte.
3-O gülünce herkes 'ne oluyor lan' diye düşünerek filme sıkılarak birazda utanarak girmekte.
4- İçeri girince izleyicilerin çoğunluğunun kadın olduğunu görünce bir rahatlama(!) (özellikle kız arkadaşlarınızla(üçerli beşerli) gitmenizin sürekli gülmekten karnınıza ağrılar gireceğini de belirtmeliyim, aslında film bir DRAMdır.)
5-Gri'nin Elli Tonu filminin adının Türkçeye yanlış çevrildiğini dolayısıyla Grey isimli adamın elli tonu olduğunu anlama.(Grey'in Elli Tonu filmin oricinal ismi.)
6- Film beklediğinizi vermeyecek (kesin) (ne beklediğinize bağlı) (kitabı okuyanlar için özellikle..)
7-Grey gibi erkekler var mı? Var da helikopterleri yok:) belki de vardır kimbilir..
8-Filmdeki tek gri şeyler Grey'in kravatları.
9--Devamı gelir mi? Gelir..gelecek.. sürüp gidecek.. Abartıldığı kadar bir film değil nokta net.. :))) 

10-Sen izleme lütfen..

Biricit; erkeklerin aşka kalplerini açmalarını diliyor..

5 Şubat 2014 Çarşamba

Sevgililer Günü Soruları


Sevgililer Günü Mimi ile karşınızdayım :) Sevgili Özlemle Kelebek Etkisi beni mimlemiş, bu güzel mim yazısı için kendisine çok teşekkür ediyorum beni de unutmadığı için ve çok zevkle cevapladığım için çok beğendiğim bir mim yazısı oldu :))

14 Şubat bildiğimiz gibi Sevgililer Günü, sorularımız da onunla ilgili, sorulara ve cevaplarıma bakmak isterseniz ;

1- Sevgililer günü sizin için önemli mi ?
Önemli bence:) Ama şu var sevginin sadece bir günde anılmasını anlayamıyorum, ona bakarsanız doğum günü, yılbaşı veya ilk buluştuğunuz gün ya da sevgilinizle buluştuğunuz, sevgilinizin yanında olduğu her gün sevgililer günüdür bence :) 

2- İyi sevgili tanımı sizce nasıl olur?
İyi sevgili nedir biliyor musunuz? Sizin her zaman yanınızda olan insandır, kötü gününüzde özellikle sizi tek başına yalnız bırakmayan, her zaman destek olmaya çalışan insandır. Zoru görünce kaçmayan, mücadele eden insandır. Birlikte gülebildiğiniz, gezebildiğiniz herşeyi paylaşabileceğiniz insandır. Bazen çocuk gibi olmalısınız mesela..  Aman alınacak mı sözüme diye konuşurken kendinizi tutmayacaksınız yanında, iyi sevgili; alınmayan, eleştirilere kızmayan, eleştirilerle kendini yenileyebilen, kötü huyları varsa onları düzeltmeye çalışan birisi olmalıdır bence. İnsanız hepimizin iyi-kötü huyları, halleri, dönemleri olabilir. Kavga ederken bile saygısını yitirmeyen erkek; iyi sevgilidir bana göre. 

Romantik olmalı, çiçekler almalı siz nasıl istersiniz bilmiyorum ama benim hayalimde öyle birisi var, bana değer veriyor mesela; ilişkisini ailesinden, çevresinden, arkadaş ortamından saklamıyor, budur işte iyi sevgili.. Sizinle ilgilenen erkek; iyi sevgilidir. Sizi umursamayan, önemsemeyen, saygı duymayan, fikirlerinizi küçümseyen, çevresine sizden bahsetmeyen,size hiç bir konuda destek olmayan sevgili, iyi sevgili değildir, kötü bir insan değildir belkide, sevgili değildir o başka birşeydir.. İyi sevgili sizi arayan soran, merak eden, sizi umursayan, size sadece sevgililer günü veya özel günlerde değil, her zaman sürprizler yapabilen, çiçekler alabilen, sizi güldürebilen size gerçek sevgisini veren biridir. İyi sevgili; kafanıza uyan, birbirinizi tamamladığınız, onun yanında kendinizi rahat ve güvende hissettiğiniz kişidir.. Ruhunuzu, kalbinizi, duygularınızı, sizi tamamen tamamlayan insandır; iyi sevgili..

3- Eşiniz ya da sevgiliniz bu günü unutsa ya da önemsemese tepkiniz ne olurdu ? 
O günü unutuyorsa beni de gözden çıkarmıştır, hayatında başarılar dilerim :) Beni de önemsemiyor demektir ki bu kötü bir şey.. Beni de unutsun :)

4- Sevgililer gününde size ne hediye alınsın isterdiniz ?
Kırmızı güller, kalpli çikolatalar onun dışında tektaş yüzük alsın, evlenme teklif etsin Kız Kulesi'nde!:) Hee böyle bir erkeği bulursam kesinlikle evlenirim:) Ama yooook..:)) Sevgililer Gününde romantik bir akşam yemeği yemek isterdim mesela hediye olarak sevgisini anlatan özel bir hediye isterdim.. Mesela fotoğraflarımızla birşey yapmasını yani ne bileyim bir objenin üzerine mesela.. ( fotoğrafımız var mıydı ki hmmmm ikimizin yok zaten..)

5- Sevgilinize ne hediye alacağınıza karar verdiniz mi ?
Hazır..

6- Sevgiler gününü nerede nasıl kutlamak isterdiniz ?
Kutladın mı hayatında diye bir soru olsaydı daha makbule geçerdi :)) Ne sansım varsa, gerci bir kac kez kutlamıstım ama hayalimdeki gibi değildi. Romantik bir mekanda, romantik bir akşam yemeği..


7- Evli kişiler de sevgililer gününü kutlamalı mı? 
Tabii ki kutlamalı, evliyken de sevgili olunmuyor mu ki, kanka mı olunuyor?? :) Evli olsam, eşime harika bir sofra hazırlardım belki dısarda kutlayamazdık ama yine de güzel bir sürpriz yapmak isterdim..

8- 70 yaşında bir çiftin sevgililer gününü kutlamak için sizin de olduğunuz bir mekana gelmiş görseniz ne düşünürsünüz ?
Valla tebrik ederdim, 70 yaşında hala birbirlerini sevmeleri, bu harika birşey bence, keske bende oyle olabilsem diye düşünürdüm :)

Biricit derki; sevgilin seni seviyorsa yanındaysa sana hergün sevgililer günüdür :)