21 Mayıs 2016 Cumartesi
Farmasi My Style Quick Dry Kırmızı Oje 507 no
Uzun zamandır bloguma yazamıyordum. Annemin rahatsızlığı, hastane-iş-ev arasındaki koşuşturmalar derken, eve geldiğimde içimden de gelmiyordu yazmak, moralim bozuk olduğu için. Neyse ki annem düzeldi şimdi daha iyi, bloguma hem içimden gelerek hem de daha düzenli yazacağım artık. Kırmızı renk ojelerde en sevdiğim renklerden birisi, her tonunu seviyorum:) Bahsedeceğim ojem daha kan kırmızı bir tonda olan Farmasi markasına ait ojem.
20 Mayıs 2016 Cuma
Yoğun Bakımda 17 gün
Yoğun bakım denilince aklınıza soğuk şeyler geliyor mu? Ben 15 yaşındayken yoğun bakımın ne demek olduğunu biraz anlamaya başlamıştım, babam beyin kanaması geçirip, 4 gün yoğun bakımda kalıp sonrada hayata gözlerini yummuştu.
Annem ise geçtiğimiz ay 22 Nisan'dan 9 Mayıs'a kadar 17 gün yoğun bakımda kaldı. Onu orada beklerken o yaşam ile ölüm arasındaki kalan, insanı ürküten ama bazı insanlar için de umut ışığı olan o odanın dış kapısında da nice hikayeler yaşanıyor.
26 Nisan 2016 Salı
..lütfen..
Dualarınızı istemek için yazıyorum. Size saçma gelebilir ama acı size bunu yaptırabilir. Cuma gecesi 02.00 sularında annemi 112 acil ambulansı ile hastaneye kaldırdım. Nefes darlığı şikayeti ile gittik 4-5 gün önce kalp krizi geçirdiğini ve o anda da devam ettiğini öğrendik. Şimdi yoğun bakımda onun iyileşmesini istiyorum hem de kalbim o kadar acıyor ki anlatılmaz bir acı hissediyorum. Hani gitmeyecek sanırsın ya her zaman kalacağını düşünürsün, işte öyle olmuyormuş, lütfen gitmesin şimdi değil..
uyuyamıyorum.. iyi şeyler düşünmeye çalışsam da kötü şeylerde geliyor aklıma, ya bu dünyadaki tek dayanağım giderse..
Çocukluğum aklıma geliyor, hep annemle anılarımı düşünüyorum, sonra şimdiye bakıyorum, ben böyle hayal etmemiştim ki..
uyuyamıyorum.. gözümü her kapadığımda damlalar süzülüyor gözlerimden..
15 yaşında babamı kaybettiğimde ben bu acıyı yaşamıştım, annem benim hem annem hem babam olmuştu, ne olur Allahım bizi ayırma..
Sanki hayat bize hep oyunlar oynamak zorunda.. İsyan değil bu ama onun iyileşmesini ve onun yüzünü güldürmeyi istiyorum..
uyuyamıyorum.. iyi şeyler düşünmeye çalışsam da kötü şeylerde geliyor aklıma, ya bu dünyadaki tek dayanağım giderse..
Çocukluğum aklıma geliyor, hep annemle anılarımı düşünüyorum, sonra şimdiye bakıyorum, ben böyle hayal etmemiştim ki..
uyuyamıyorum.. gözümü her kapadığımda damlalar süzülüyor gözlerimden..
15 yaşında babamı kaybettiğimde ben bu acıyı yaşamıştım, annem benim hem annem hem babam olmuştu, ne olur Allahım bizi ayırma..
Sanki hayat bize hep oyunlar oynamak zorunda.. İsyan değil bu ama onun iyileşmesini ve onun yüzünü güldürmeyi istiyorum..
20 Nisan 2016 Çarşamba
Otobüs Durağı,Amaçlar ve Eski Sevgili
Bugün işten çıkıp, yağmuru yemiş bir halde durağa yürüdüm. Durağa vardım ve otobüsün gelmesini beklerken, sırada önümde bekleyen bir çiftin konuşmasına kulak misafiri oldum. İki sevgili evlilik hazırlıklarından bahsediyorlardı. Kız oğlana 'nikah davetiyesi benim seçtiğim olsun, nikah şekerleri için de sen istediğini seçersin' dedi. 'peki hayatım' dedi oğlan kıza. Tabii benim aklımda hayallerimde farklı şeyler uçuşurken, onları dinlemeye devam ettim, bu sefer biraz merak ve biraz da acaba ne konuşuyorlar diye çünkü hiç bir zaman bir erkekle bu konulardan konuşmadım, bahsi bile geçmedi. Otobüsün gelmesini beklediler, oğlan kızı bırakamadı 'yok olmaz otobüs gelmeden gitmem' dedi durdu. Düşündüm beni hiç bekleyen oldu mu diye sanırım bir kaç kez otobüse, minibüse binerken bekleyenler olmuştu ama o çiftin yani oğlanın kıza o kadar samimi, içten davranışları vardı ki sanırım o şekilde kimse benimle beklememişti durakta.. Vedalaştılar birbirlerine sarılıp ve öpüp..
Derken otobüse bindim, önümdeki kızda sevgilisine yani müstakbel damat adayına el sallayıp bindi. Düşündüm yol boyunca; o çiftin çok şanslı olduğunu düşündüm, belki evlenince mutlu olacaklar belki olmayacaklar kimbilir ama en azından birbirlerine davranışları samimi geldi bana.. Samimiyet önemli...
Sonra kendimi düşündüm, son 15 gündür yaptığım saçmalıkları.. Böyle ilişkilerden ne kadar uzak olduğumu.. Belki de çok salak ya da aptal olduğumu düşündüm.. Facebooktan ayrıldığım eski sevgilime günde elli kez bakıp ne paylaşmış acaba diye meraklanmam, sadece ona değil eski sevgilimin eski sevgilisi olan kıza da bakmam herhalde yeterince salaklaştığımın belirtisi.. Bazıları evlenme hazırlığı yaparken evlenirken ben hala eski sevgilim hatta onun eski kız arkadaşı ne yapıyor diye bakınıyorum!! O kızda başka biri ile evlenmiş. Onun adına sevindim sanırım, eski sevgilimle ilişkisi kalmadığına mı sevindim yoksa gerçekten mutlu göründüğü için mi bilemiyorum..Düşünün yani eski sevgililerimi, eski sevgililerimin eski sevgililerini günlük olarak hepsini Facebooktan tarıyorum, kim kiminle ne yapmış diye..Ayrılan varsa seviniyorum, evlenen varsa yine seviniyorum.. Diyeceksiniz ki sana ne be kızım sen geleceğine baksana, ileriye baksana, geçmişi neden kurcalıyorsun..!? İşte ben de bilmiyorum, nedenini, merak ediyorum, sanırım çok yalnızım, kendimi çok yalnız hissediyorum, hatta kendimden nefret ediyorum yaptığım hatalar için, aynı hataları sürekli yapmaktan aynı şeyleri yaşamaktan çok bunaldım hem de çok..
Her geri geldiğinde affetmekten, o isteyince hemen yelkenleri suya indirmekten ama bir arpa boyu yol gidememekten, bir türlü ona yaranamamaktan yoruldum. Mantığımı kullanamamaktan yoruldum. Hep duygularımla gitmekten herşeye yoruldum ama beni sevmeyen, bir şeyler hissetmeyen, saygı duymayan birine ne kadar duygularımla gidebilirim ki, artık geri gelse de mantığımı kullanmayı öğrenmeliyim..
Benim amaçlarım var değil mi?
Biricit derki; dönerse senindir dönmezse kebaptır..
Etiketler:
Amaçlar ve Eski Sevgili,
aşk evliliği,
aşk ilişkiler,
aşk ilişkiler blogu,
eski sevgili,
eski sevgiliyi unutma yoları,
evlilik,
kadın blogu,
kadın erkek ilişkileri,
sevgili,
yaşam,
yaşam blogu
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)