2 Mart 2022 Çarşamba

Füsun Rynart ile Enerji Dolu Bir Röportaj



Herkese pozitif olduğumuz, güzel enerjilerle dolu, ruhumuzla, kalbimizle aynı frekanslarda olan iyi insanlarla bir arada olduğumuz günler diliyorum. Kalbim ve ruhum iyi insanları her zaman hissediyor. Kalbiyle hissedip, kalbiyle ve ruhuyla yaşayan biri olarak Füsun Rynart ile tanıştığımız anda çok güzel duygular hissettim. Ceres Yayınları'nın değerli yazarı Füsun Rynart 'Ruhun Yolu' kitabını kaleme aldı, tanışmamızda bu kitabı vesilesi ile oldu. Bugün sizlere değerli yazar, insanlar iyi olsun diye uğraşan şifacı, uluslararası eğitmen, başarı ve özgüven koçu Füsun Rynart ile sohbet tadında gerçekleştirdiğimiz sıcacık, samimi ve kalbimizden gelen enerjilerle dolu olan röportajımızı yayınlıyorum.


- Füsun Rynart kimdir, ne zaman 'Ruhun Yolu' kitabını yazmaya karar verdi?
Aslında 'Ruhun Yolu' kitabımı kelimelere dökmem neredeyse 10 yılımı aldı diyebiliriz. Kitabımda da bahsettiğim gibi bir takım sıkıntılı dönemler geçirdikten sonra, bir mucize ararken, karşıma önce dualar çıktı. Onların açılımı ile yasadığım bazı ruhsal olaylar ve lusid rüyalar deneyimledim.
Daha sonraları da melekler ya da ruhsal rehberler, nasıl adlandırmak isterseniz, onlardan gelen manevi kanallık bilgileri doğrultusunda şifacılık yoluna çıktım. Bu yolculuğa başlamama vesile olan kişi babam ve onun sağlık sorunları oldu. Ve sonunda ağrılarından yerinde duramayan ve yürüyemeyen babacığımı, Allah'ın da izni ile ve şifa gücümle ağrılarından hafifletip yürütmeyi başardım. 
Ruhsal rehberlerimle yazışma yapmaya başladıktan sonra, gelen bilgileri kağıda kaleme döküyordum. Böyle zamanlardan birinde, onlara kitap yazmak istediğimi, ama bunu İngilizce mi Türkçe mi yazayım bilmediğimi, hatta hangi konu hakkında yazmak istediğimden bile emin olmadığımı söyledim. Gelen cevapta, her şeyin sırası olduğunu, önce yavaş yavaş insanların beni tanıyacağını, yasadığım deneyimlerin ufak notlarını tutmamı ve sonrasında "artık yazmam gerek" deyip kitabı yazacağımı söylediler ve aynen de oldu. Bu olaylar 2010-2012 yılları arasıydı sanırım.
Ve aradan yıllar geçti. 'Hazırım' dedim kendi deneyimlerimi paylaşmaya ve geçtiğim süreci, bu süreçte aldığım manevi desteği ve başkalarına da ışık olur düşüncesi ile bana iyi gelenleri yazmaya. 'Ruhun Yolu' kitabının doğum saati gelmişti ve Ceres Yayınları sayesinde de okuyucularla Ekim 2021 sonunda buluştu.


-Aldığınız eğitimlerde sizi en çok etkileyen ve hayatınızın değişmesine yol açan lideriniz kim oldu?
Uluslararası alanda, dünyaca pek çok tanınmış kıymetli hoca ile çalıştım. Aldığım eğitimler arasında beni en çok etkileyen ve hayatımda dönüm noktası olduğunu düşündüğüm; ünlülerin, sporcuların, dünya liderlerinin danışmanlığını, koçluğunu yapan, aynı zamanda iş strateji uzmanı, 'Tony Robbins' oldu.
Netflix'te;  " I am not your Guru - Ben sizin Gurunuz değilim" adlı belgeseli de bulunan Tony, "Yaşam Koçu" mesleğinin esas yaratıcısıdır aslında. Bir gün Amerikalı talk showcu Larry King'in programına katılır. Kendisine sorulan "Bu kadar ünlüyle çalışıp, onların hayatını değiştiriyorsun, tam olarak ne yapıyorsun?" diye sorulan soru karşısında, Tony su cevabı verir: 'Sanırım onlara yaşam koçluğu yapıyorum...' O şekilde bu isim doğar ve belli yıllar içinde de pek çok insanın mesleği haline gelir.

-İş hayatınızı bırakıp farklı bir alana yönlendiniz. Hayatınızı tamamen farklı bir dünyaya çeviren ve böylesine cesur bir karar alan bir kadın olarak, iş hayatında bocalayan, didinen, mutlu olamayan veya hırstan gözleri kararmış olan kadın ve erkeklere tavsiyeleriniz nelerdir?
Harika bir soru aslında... Bunu 2 farklı şekilde cevaplayabilirim;
1- İş hayatında bocalayan, didinen ve mutlu olamayan kişilere; 'Gerçekten yapmak istediğiniz iş bu mu?' diye sorarım.
Korkularından arınmalarını, kendi yeteneklerine güvenmelerini ve alternatif imkanları da araştırıp, hazır olduklarında hayatlarında ki gerekli değişimi yapmalarını tavsiye ederim (bu benimki gibi kariyer değişikliği de olabilir).
Birde mutsuzluklarının altında yatan acaba sadece işleri mi yoksa özel hayatlarında da buna katkı sağlayan başka durumları var mı? Onları da bir gözden geçirip hayatlarını filtrelesinler derim.
2- Hırstan gözleri kararmış ya da sırf yükselmek, başarma peşinde koşanlar için Tony Robbins'n şu sözünü hatırlatırım:

"Success without fulfillment is an ultimate failure" yani  "Her alanda tatmin olmadığınız bir başarı tamamen büyük bir başarısızlıktır". Bunu biraz açıyım. İş delisi olabilirsiniz, yükselme hırslarınız olabilir, başarı başarı diye ortada koşturabilirsiniz ama bunları yaparken, varsa ailenize ne kadar zaman ayırabiliyorsunuz, varsa eşinize, sevgilinize ne kadar zaman ayırabiliyorsunuz, varsa çocuğunuzla ne kadar kaliteli bir zaman geçirebiliyorsunuz. Bu bir...   Bu koşturmaca ve hırs içinde, sağlığınız ne durumda? İyi beslenebiliyor musunuz, kendinize vakit ayırabiliyor musunuz? Bu kadar stres altındayken sakin kafayla düşünüp sağlıklı kararlar alabiliyor musunuz? Ya o başarıya sahip olursanız ve etrafınızda kimse kalmazsa, eşiniz ayrılmak isterse, aile düzeniniz bozulursa, siz tükenmişlik sendromu geçirip sağlığınızı kaybetmeye başlarsanız...vs. gibi durumları da gözden geçirmek lazım. Hayat tamamen bir denge üzerine kurulu.
Bir arabada dört teker var, biri patladı mı araba yalpalar ve ileriye gidemez.
- 'Ruhun Yolu' kitabınızda birçok yerde dualar bulunuyor. Modern bir yaşantınız var, hiç eleştiriler aldınız mı?
Bizi eleştiren insanlara nasıl tepkiler vermeliyiz, özellikle dışlamaya çalışanlara ve küçümseyen enerjilerde olan insanlara karşı?
Evet pek çok kez tepki ya da yorum aldım. Kendi bakış açıları ile yargılayanlarda oldu, hatta bana söylemeyen ama benim kuvvetli hislerim doğrultusunda söylemeyenleri hissettiklerimde. 
Bizler bu dünyaya farklı koşullarda, farklı ailelerde, farklı hayat deneyimleri ile doğuyoruz.
Bana yolumu açan dualarım oldu ve ben "hadi şimdi ben gidip bir dua kitabı bulayım ve oradan dualar okuyayım" diye çıkmadım bu yola. 'Leyla'yı ararken Mevla'yı buldum' sözüne çok inanırım. Yaşamam gereken ne varsa Yaradan bunları bana deneyimletti, beni belli bir süreçten geçirdi ve duaların yolu açıldı. Bana bazı ayet, dua ve zikirler rüyalarımda gösterildi ve ezberletildi. İlk gösterilen rüyada, ben bir Kur'an-ı Kerim satın alıyordum. Bu bana bir mesajdı çünkü yurtdışında yaşıyordum ve hayatımda kendi evimde hiç Kuran'ım olmamıştı. Gidip annemin evinden Kur'an-ı Kerim getirdim.
2.ci gösterilen rüyada Taha ve Yasin surelerini okuyordum. Hadi Yasin'i ölmüşlere okunduğu için biliyordum ama o ana kadar Taha suresini hiç duymamıştım. Daha sonra başka rüyada 'Ya Zul Celali vel İkram' zikri gösterildi. Ayetel Kürsi ve Salatı Tefriciye rüyamda ezberletildi. Allah beni ya da modern yaşantımı yargılıyor olsa, bunların hiçbiri bana rüyamda gösterilmezdi diye düşünüyorum. Okudukça dileklerim gerçekleşti. Bugüne kadar okuma yapıp da gerçekleşmeyen dileğim hiç olmadı desem...
Ben bu süreçten geçerken, kimse bana "elini ayağını dünyadan çekeceksin, bak duada okuyorsun, git başını da kapa, camiden çıkma" demedi.  Sonrasında yine, "bak biz bunları sana gösteriyoruz, hayatını tamamen dualara adayacaksın" da denmedi. Ama okuduğum her duanın mükafatını aldım. Hatta kitapta da yazdığı gibi, pek çok dua sitesinde hem okumalara katıldım, hem de başka bir sitede yıllarca kendim dua okuttum, insanların dileklerinin gerçekleşmesine şahit oldum. Allah kalbin içindekine bakıyor bence. Sen açık mısın kapalı mısın, camide misin, evde misin, bunlara bakmıyor. Yeter ki niyetin temiz olsun, kalbin güzel olsun, insanlara faydan dokunsun. Mükafatını er ya da geç alıyorsunuz.. Hepimiz zaman zaman duyuyoruz gözlemliyoruz. Hacıyım hocayım diye geçinen kaç kişi kimlerin canını yakıyor. Başımı kapatmaktan ve içimden fesatlık geçirmektense, istediğim zamanda, istediğim şekilde dualarımı okuyup, sizlerden de yıllardır tonlarca hayır duası almayı tercih ederim.
Bizi Yaradan Allah bile, yaptığımız bir kabahat veya yanlış bir davranış sonucunda, gelip de  hemen cezamızı kesip cezalandırmazken, biz kim oluyoruz da başkalarının hayatını yargılama hakkını kendimizde görüyoruz? Bu ne cüret? 
Bir laf vardır; "ya canını yaktığın gönlü Allah seviyorsa" diye. Bilemezsin kimin ne iyiliği vardır. Kimseyi yargılamak bize düşmez.

-Çok kötü bir olay yaşadığımızda, bir yakınımızı kaybettiğimizde veya sevdiğimiz bir insanla ayrılık sürecine geçtiğimiz zamanlarda bizi biraz da olsa düzeltebilecek önerileriniz nelerdir? Geçtiğimiz günlerde instagram hesabınızda yaşadığınız kötü olaydan dolayı da çok üzüldüğümü belirtmeliyim. Fakat umut ve iyi enerjilerle, kısa sürede bu durumu bertaraf ettiğinizi de gördüm. Her zaman umut yanımızda olmalı, peki başka neler bizimle olmalı?
İnsan yıllar içinde pek çok kötü tecrübe deneyimleyebiliyor. Ben her yasadığımız deneyimde, ister ekonomik sıkıntı olsun, ister iş derdi, aşk derdi, aile derdi olsun, her deneyimin yaşanması gerektiği için yaşandığını ve bu deneyimlerin içinde gizli hediyeler olduğunu düşünüyorum. Bu bir mesajdır. Ve bizim gelişmemize, hayata bakış açımıza, büyümemize ve büyük resmi görmemize vesile olur. Her şey güllük gülistanlıkken şükretmeyi bile unutuyoruz. Biraz kendimize bakıp, acaba bunda almam gereken ders nedir, ya da hayatımda değişmesi gereken bir şey mi var, ya da bu deneyim bana ne gibi bir katkıda bulunabilir diye sorular sorabilirsiniz. İnanç, şükür, dua ile kötü olaya odaklanmaktansa, bunun sana katacağı güzelliklere odağını değiştirirsen yaşadığın kötü deneyimi daha kolay atlatabilirsin. Ben silahlı soyguna uğradım ve beni gerçekten kaybettiklerim yüzünden çok zor durumda bıraktılar.
Bazı yabancı sosyal medya gruplarına üyeyim. Orda deneyimimi ve nasıl düşündüğümü paylaştım.
'Hayat yaşadığımız anlardan ve deneyimlerden ibaret. Konfor alanında hiç bir şey gelişemez. Bazı rahatsızlıklar, huzursuzluklar yaşanacak ki değişim olsun. Ben bu deneyimimle insanlara nasıl daha fazla yarar sağlarım, hikayemle kimlere dokunabilirim, nasıl daha fazla ışık olurum diye düşünüyorum. Olabilecek pek çok kabus gibi durum varken, hiçbirini yaşamadığım içinde şükrediyorum.' dedim. Altı yüz insan paylaşımımı beğenmiş ve binlerce yorum almışım. Ortak söyledikleri şey şu oldu; 'gücünüze hayran kaldım, nasıl bu kadar pozitif düşünebiliyorsunuz, ışık olduğunuz için teşekkür ederiz.' İnsanların bu ışığa ihtiyacı var. En iyisini yaşayan bilir diye bir laf vardır. Bende deneyimledikçe sizlere daha fazla ışık olabiliyorum. Şükredin, dua edin ve bunun bana hediyeleri nedir diye kendinize sormayı ihmal etmeyin.


-Ruhsal Detoksu nasıl yapmalıyız? Etrafımızdaki negatif insanları hayatımızdan çıkarırsak bizim hayatımıza gerçekten pozitif enerjiler gelir mi?
Ruhsal detoks, tek bir şey yaparak olmaz tabii ki. Etrafımızda enerjimizi emen negatif insan bolluğu var, bu çok doğru. Herkes eşit yaratılmıyor. Kimi olanla da olmayanla da mutlu ama bazılarının maalesef haset, fesat kalbi var, bu da artık inandığım "nazara" bile sebep oluyor.


Negatif insanlar ailemiz bile olsa, mümkün oldukça uzaklaşmalı ve az görüşmeliyiz. Bunun dışında, sosyal medya detoksu ruhsal sağlığımıza çok iyi gelir. Çünkü pek çok insan sahte hayatını paylaşıyor, içi yansa bile mutluluk pozu veriyor. Diğer içi yananlarda, herkes mutlu bir ben değilim diye kendini suçluyor. Ya da şaşalı güzel ve renkli hayatları gördükçe, benim niye hayatım böyle değil diye yine okları kendilerine çeviriyor. Madalyonun diğer yüzü de; savaşlar, ekonomik kriz, kazalar, tecavüzler, öldürülme olayları bizim enerjimizi negatif etkiliyor, hem de fazlasıyla. Umutsuzluğa, çaresizliğe düşürüyor.
Kendimize vakit ayırmak çok önemli. Her gün kendinize belli bir saat ayırın ve dünyayı sessize alın. Çekin fişleri, ne sosyal medyaya bakın, ne TV, ne basın... Cep telefonunu da kapatın. Koyun güzel dinlendirici bir müzik, belki bir tütsü, mum, kendinizle keyif yapın. Hayaller alemine dalın, imgeleme yapın. Kim bilir, belki bu şekilde, zihin berraklaştıkça, dilekler netleştikçe, yaratım gücünüzü aktive eder ve hayallerinizi gerçekleştirirsiniz.

-Aşkı, sevgiyi, parayı, zenginliği, huzuru ve tüm güzel duyguları kendimize çekmemiz mümkün mü?
Her şey mümkün. Benim formülüm şu; istediğim bir niyetim, dileğim varsa, önce ne istemediğime karar verip, ne istediğimi netleştiririm, ve olacağına dair kuvvetli bir oluşum içine girerim. Kendi kendime derim ki; beni yoktan yaratmış Allah'a hiçbir şey zor gelmez, bu niye gelsin ki? Olmuş gibi yaparken de ağzımla yüreğim aynı dili konuşur.


-Bazı zamanlarda kendimizi çok kötü hissediyoruz. Negatif enerjilerle dolu oluyoruz, sinirleniyoruz, öfkeleniyoruz ve içimizden de bir şey yapmak gelmiyor. Özellikle de pandemi döneminde psikolojimizin bozulduğu zamanlar yaşıyoruz. Ülkemizin ve dünyamızın geçtiği bu zorlu süreçlerde önerebileceğiniz manevi olarak yapabileceğimiz şeyler neler? Böyle durumlarda bizlere önerileriniz nelerdir?
Bir önceki soruya verdiğim cevap bunun içinde geçerli. Ruhsal ve Zihinsel detoks cok iyi gelecektir. Kitap okuyun, şükredin, size iyi enerjiler veren insanlarla daha çok vakit geçirin. Kısacası size iyi gelecek ne varsa onları yapın.
-İlerleyen zamanlarda yapmayı düşündüğünüz projeleriniz nelerdir? Yeni kitabınız ne zaman çıkacak?
Su an Amerikalı bir psikiyatrist ile lisanslı 'Beyin Sağlığı' ve "Stres, Depresyon, Travma ve Yas durumlarını nasıl şifalarız", onlarla ilgili bir eğitim alıyorum. Sanırım bu konularda bilgiye ve tekniğe de çok ihtiyaç var. Bunlarla ilgili eğitimler düşüncesindeyim.
Bu sene grup çalışmaları ve motivasyon konuşmalarına daha çok ağırlık verme niyetindeyim. Yurt dışında yabancı dilde verdiğim eğitimler var; özellikle kadınlara yönelik "Özgüven Eğitimleri".  Bunları Türkçe yapma planlarımda var. 
Yeni kitabımla ilgili bu sene sonu planlarım var, ya Nasip diyelim...
Haziran ayında yapacağınız özel meditasyonlarla dolu hafta sonu kampı çalışmanız hakkında bilgi verir misiniz?
10-11-12 Haziran tarihlerinde, doğa ile iç içe, İstanbul'dan fazla uzak olmayan bir otelde keyifli olacağına inandığım bir kamp çalışması organize ettik.
Ben daha önceleri Türkiye'de çok şifa eğitimleri verdim ama böyle 2 gece 3 gün kalmalı bir kamp ilk kez olacak. Heyecanlıyım tekrardan yüz yüze kavuşmalara.
Farklı hocalardan farklı eğitimler aldığım için, yıllar içinde faydasını gördüğüm çalışmalardan seçimler yapıp, şifa, meditasyon, özel niyet çalışmalarının olduğu, korkularımızla yüzleştirecek, bizi engelleyen kalıpları ortadan kaldıracak, dolu dolu bir kamp katılımcıları bekliyor olacak. Hiç unutamayacaklar, bundan eminim...



-Son olarak okurlarıma söylemek istediğiniz kalbinizden ve ruhunuzdan geçen mesajınız nedir?
"Her hayırda bir şer, her şerde bir hayır vardır. Siz bilmezsiniz, O bilir. "
Bu bana niye oluyor demeyin. Elbette vardır Yaradanın bir bildiği, bir hediyesi.
"Bugünün mucizeleri neler?" diyerek uyanın, her başlayan yeni güne.
Ve aldığınız her nefes için şükredin çünkü siz o nefesi alırken, o bazılarının son nefesi... 

Değerli yazar; Füsun Rynart'a bu güzel ve samimi sohbet için çok teşekkür ediyorum. Kendisinin şifa dolu instagram hesabının linkini de buraya bırakıyorum,  https://www.instagram.com/fusunrynart/


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder