16 Mart 2022 Çarşamba

Inventing Anna Dizisi Gerçek mi?


Anna Delvey karakterinin gerçek hikayesinden yola çıkarak yayınlanan Netflix dizisini izledim ve gerçekten beğendiğimi söyleyebilirim. Tinder Avcısı belgeseli ne kadar gerçek bir olay ise; Inventing Anna dizisi de o kadar gerçek. Dizinin sonuncu bölümünde; gerçek hayatta kim kimdir görüyorsunuz.

Inventing Anna dizisinde benim ilgimi en çok çeken şey dolandırılan onlarca kişinin -bu kişiler yüksek sosyete dediğimiz tabakadan bir kesim- kesinlikle dolandırıldıklarını anlayamamaları. Çoğunluğunun her hangi bir şüphe bile duymamaları. Anna'yı tamamen kendileri gibi yüksek sosyeteden sanmaları. Anna; kültürel ve sanatsal yönden kendini yetiştirmiş biri, sanatla ilgili hemen hemen bilmediği şey yok. Sosyetenin en önemli ilgi alanlarından biri olan modayı da yalayıp yutmuş, hangi lüks markalar alınır, nasıl giyilir, nasıl kombin yapılır, Anna lüks bir modacının giyim kuşam zevkine sahip. 

Nerede ne yenir, ne içilir, nerelere seyahat edilir? Kendisini sosyetenin gittiği, gezdiği, yediği, içtiği mekanlara, konumlara ışınlamasını biliyor. Çok iyi bir gözlemci, çok iyi bir yalancı, çok iyi bir dolandırıcı :) Dolandırıcının iyisi olur mu demeyin, belki de hayallerine ulaşamayacağını bildiği için yanlış yoldan geçmeyi denemek istedi, yolun yanlış olduğunu bilmesine rağmen ya tutarsa mı dedi acaba? Dolandırıcı olup olmaması belki bir tartışma konusu da olabilir. Bana sorarsanız hayattan intikamını kendi yöntemleri ile almak isteyen bir dolandırıcıydı. Kemal Sunal'ın bir filminde piyangodan para kazanır ama bileti bir türlü bulamaz. Talih Kuşu isimli filminde olduğu gibi Kemal Sunal'ın etrafındakiler de bileti bulup büyük ikramiyeyi alana kadar ona sonsuz bir maddi imkan sağlar, hatta kasap et bile getiriyordu filmde.. Kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez derler ya bu dizi de de biraz öyle oluyor. Yani menfaatçi insanlar da Anna nasılsa zengin diye düşünüyorlar. (ye kürküm ye)


Sosyal medya da kendini gerçekten zengin göstermesi ayrı bir konu ama inandırıcılığı ile asla inanmaz diye bilinen bir kesime hitap edip adeta onlardan biri gibi davranan bir sosyete hackerı da olabilir. Fakat Anna'nın bir amacı vardı. Zengin olmak değil aslına bakarsanız öyle olsa Tinder Avcısı gibi yapıp erkeklerle ilişkiler yaşayıp zengin olma yolunu da seçebilirdi. Zengin koca bulabilirdi yüksek sosyetenin içinden. Ama o bir işi gerçekleştirmek için belki de hayatının amacını yapmak için bu yola başvuruyor.

Gazetecilerin olduğu bölüm, yani yaşlı gazetecileri ve hamile gazeteciyi gün boyu oturttukları, diğer çalışanlardan ayrı olan dört kişilik bölüm biraz içimi acıttı (ürün yönetimi bölümünde çalışırken kumaş depoya gönderildiğim aylar geldi gözümün önüne). Ama iş hayatına dair, her yerde yaş ve cinsiyet ayrımı olduğuna bu dizide de yer verilmiş. Kadın gazetecinin, erkek iş arkadaşı ile arasında geçen olay da da kariyerleri karşılaştırmamız açısından; bir kadının yaptığı hata kariyerine mal olurken, bir erkeğin yaptığı hata ile yükselmesini de gerçek hayattan bir çok kez gördüğüm için hiç yabancı gelmedi.

Dizi de geçen en sevdiğim söz; 'erkekler başarısızlıkla yükselir.' Bunun feministlikle veya erkek düşmanlığı ile ilgisi yok bu arada sadece iş ve özel hayatımdaki gözlemlerimle ilgili, çok doğru bir söz. 'Zenginler arasında para nasıl el değiştirir? Bağlantılar ve ilişkiler ile' bu da beğendiğim ve üzerinde düşünülmesi gereken sözlerden biriydi.

Gazeteciye Almanya'da tercümanlık yapan kişi bir Türk kızı bu arada, çok sevindim, selamlar:) Bir Türk Bir Türk'ü nerede görürse çok sevinir:)

Anna karakterine dönecek olursak; ikna kabiliyeti yüksek, kendi yalanına kendi de inanmış, o derece yüksek bir inandırıcılığın içinde, hiç inanmayacak bir çevreye 'hey ben doğuştan sizdenim, siz kimsiniz' diyor. O kitle de buna inanıyor. Onları taklit etmiyor, kendi stili var. Asil biri olduğuna inanmış, inandırıcılıkta sınır tanımıyor. En yakın arkadaşları onu kullanırken sorun yok ama bir kez hesap ödeyen arkadaşı hesabı ödeyince Anna dolandırıcı oluyor, ya bunu gerçek hayat da bir yerlerde gördüm. Yoksa ben de mi yüksek sosyetedeyim ve Alman mirasçıyım :))  


Viel Glück euch allen, 
Liebe von İstanbul nach Deutschland.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder