15 Nisan 2022 Cuma

Sakin Evdeki O Kız



'Sakin' bir İstanbul sabahından günaydın.. Bu sabah içimi dökmeye geldim bloguma. 11 yıldır en kötü anlarımda hep buradaydım. Çünkü kimseler beni anlamazken burası beni anlıyordu, dertlerimi dinliyordu, yazmak iyi geliyordu. Ne zaman bir şeylere üzülsem burada buldum kendimi. Yine buradayım, yine üzgünüm.


Hiç ummadığım bir tanıdığımdan (tanımadık da diyebiliriz) 'ne güzel değil mi sakin evde takılırken böyle yargılamak' sözlerini işittim. Cümleyi incelediğimizde 'sakin evde takılırken' derken, 'boş boş evde takılırken' demek istediğini anlamam çok uzun sürmedi. Zaten hep aklımda olan şeyi daha net gördüm ve anladım. Bazı insanlar; insanları 'çalışanlar ve çalışmayanlar' olarak ikiye ayırıyorlar aslında. Bence iyi ve kötü olarak ayrılıyor insanlar ve her grupta da iyiler & kötüler var. Fakat bazı insanlar çalışmayanları, işsizleri, iş arayıp da bulamayanları, çalışmak isteyenleri sürekli bir aşağılama, küçük görme, ezme peşinde olabiliyor. Neden bunu yapıyorsunuz ki? İşi olmayan insanın psikolojisi zaten bozuk olur, zaten alıngan bir yapı da olur, zaten istenilmediğini düşünür, kimse ile yakışmadığını düşünür, işim olmadığı için beni istemiyorlar diye düşünür, bir de üstüne gözüne soka soka böyle şeyler söyleyip, onların kalbini kırmanıza değer mi? 


Sakin evdesin yani boş boş duruyorsun, bir şeye faydan yok, bir işe yaramıyorsun demek istiyor herhalde. Ben de şunu çok merak ediyorum, bir kaç aydır da bunu düşünüyorum. İnsanlar ne zaman bu kadar kötü düşüncelere geçip, insanları işleriyle, maddi durumlarıyla yargılayıp eleştirir oldu, içlerindeki lağım dolu negatiflikleri dışarıya yansıtan kötü insanlar oldular. Ben negatif olma demiyorum, tabi ki ol ama kendi içinde kendi negatifliğinde boğul mesela, başka insanları o düşük enerjine bulaştırma. 70'li 80'li yıllarda yaşamayı çok isterdim. 2000'den sonrasını beğenmedim ben. Belki teknoloji bu kadar yoktu ama insanlar daha farklılardı. İnsansız bir hava sahasında gibi hissediyorum kendimi ve üzgünüm gerçekten.


Yıllar önce buraya da yazdığım bir yazımda bahsettiğim çok eski bir dostum geldi aklıma.  Annemi kaybedeli bir kaç ay olmuştu. İşimden de yeni ayrılmıştım. Çok yakın, yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmeyen arkadaşım ben işten çıkınca bana karşı çok değişmişti çünkü işim yoktu artık. Benimle buluşmuyor, görüşmüyordu, o kadar yıllık arkadaşım işim olmadığı için benimle arkadaş olmuyordu. Derken soğuduk, uzaklaştık ve arkadaşlığımızı bitirdik. Bazı insanlar kendileri gibi olmayan insanları özellikle arada para mevzuları varsa dışlarlar. Çünkü asıl boş olan insanlar onlardır. Hem boş hem de karaktersizlerdir. Karaktersiz biri başkasının karakteri ile ilgilenir mi? Kendi gibi karaktersizlerle birlikte olur.  İnsanları karakterlerine, kalplerine ve ruhlarına göre değerlendirmezler. Menfaatleri ile yaklaşırlar. Teşekkür ederim bu üç günlük dünyada, kalbimi kırıp, beni üzdüğünüz ve karmanızı yaşamaya hazır olduğunuz için.. (o arkadaşım yıllar sonra çok övündüğü, sevdiği işinden tek şut darbesi ile atıldı, ortak arkadaşlarımdan öğrendim.) 


Yazıdaki fotoğrafta bahçemizden. Beyaz çiçekler.. Biraz umut olsun bu yazıya, düzelecek çünkü güzel şeyler olacak.. Pozitif bir şekilde bitireyim yazımı. Bir de şimdi pozitif düşünceye sahip olanlarla uğraşanlar var ya buna da bir kulp bulurlar. Hep böyle pozitif pozitif o yüzden başımıza şu geliyor, bu kadar da pozitif olunur mu diye söylenenlerde olur. Yazar neler atlattı, neler yaşadı, detaylı bilmiş olsaydınız.. Bir bilseniz başınıza gelenlerin belki de en hayrınıza olduğunu. Ben mesela son yaşadığım olayın içinde harika sırlar olduğunu düşünüyorum, o kısmı da ben de kalsın.. 


2 yorum:

  1. bahçen ne güzel, boşver sen o negatifleri, sanırım pandemide eve kapanmak ve ekonomik zorluklar iyice delirtti insanları, nette ne görürlerse resmen döşeniyorlar, sanırım kendilerini rahatlatıyorlar, en güzeli görmezden gelmek

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. çok teşekkür ederim. evet çok haklısın, maalesef içlerinde yaşadıklarını başkalarına yansıtıyorlar. bazı insanları görmezden gelmek, varlıklarını unutmak en güzeli..

      Sil