kitap etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
kitap etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

19 Şubat 2015 Perşembe

#14Subat14SevgiKadını Blogger Buluşması Sponsorları (kozmetik, makyaj, kitap, kişisel ürünler)


14 Şubatta 14 Sevgi Kadını Blog yazarını bir araya getirip, çok güzel bir organizasyonla, bizlere güzel bir 14 Şubat Sevgililer Günü etkinliği hazırlayan Pınarla Hayat ve Hüzün Sarısı Blogunun sahibelerinin düzenlediği blogger buluşmasını buradaki yazımda detaylıca anlatmıştım. Bu güzel buluşmanın gıda ve ev ürünleri ile ilgili olan sponsorlarını da buradaki yazımda yazmıstım. Birbirinden değerli markaların sponsorluğunda gerçekleşen blogger buluşmasında; kozmetik, makyaj, cilt bakımı, kitap ve kişisel ürünleri ile sponsor olan markalara bu yazımda yer verdim. 




25 Ocak 2015 Pazar

Aman Allah'ım Neydim?N'oldum? Kitabı Yorumlarım


Aman Allah'ım Neydim?N'oldum? Kitabı ile geçen sene İstanbul Beylikdüzü'nde düzenlenen kitap fuarı sayesinde tanışmıştım. Trend Yayınevi'ne ait olan bu kitap; kadın erkek ilişkileri üzerine yazılmış, çoğu zaman gülerek bazen de oldukça düşünerek okuduğum bir kitap oldu. Kitabın kapağında yer alan 'hayat pause tuşuna basınca durmuyor be annem' sözü de kitabın ne denli eğlenceli olduğuna dair bir fikir uyandırıyor :) Oldukça merak ettiğim bir kitaptı bu kitap. Pakize Ömürlübay'ın ilk kez bir kitabını okudum bu arada. Anlatım dili oldukça sade, akıcı bir Türkçe kullanılmış, 3-4 gün içinde sıkılmadan büyük bir merakla okudum. 



Kitapta sevgilisi tarafından aldatılan fakat bu aldatılmayı farketmeyen sonrasında ise sevgilisi tarafından terkedilen bir kadının, kendini yenileme, değiştirme süreci anlatılıyor. Tabii ki bu süreçte hikayenin kahramanı olan Miray'ın başına gelenler hem sizi güldürüyor hem de düşündürüyor. Miray hayatını baştan aşağı değiştirmeye çalışırken, siz de onun mucize değişimini kitaptan okuyorsunuz. Belki de mucize bizim içimizdedir, birazcık cesaretli olsak; huzur ve mutluluğun nerede olduğunu bulacağız. Önce kendimize güvenerek başlayabiliriz. Ben kitap okurken kitaptaki hikayenin kahramanı ile kendimi bütünleştiriyorum eğer ki o kitabı beğendiysem. Miray karakteri de biraz bana benziyor benim gibi aldatılmış ve hayata yeniden baslamaya çalışıyor, erkeklerin aldatmaları kadınlar üzerinde gerçekten ağır hasarlar veriyor. Kimseye güvenemeyebiliyorsunuz, peki güvenmeden yaşanır mı? Yaşanmaz tabii ki, aldatılan kadınların da, erkekleri çözemeyen kadınlarında okuması gereken eğlenceli bir kitaptı, kesinlikle tavsiye ederim.


Biricit; kadın-erkek ilişkileri içerikli kitapları okumayı çok seviyor:)


11 Ocak 2015 Pazar

Pembe ve Yusuf - Canan Tan


Canan Tan'ın Pembe ve Yusuf kitabını Tavsiye Kanalı'nın yarısmasından kazanmıstım. Gectiğimiz yılın en son okuduğum kitabı olan Pembe ve Yusuf; kadının toplumdaki yeri üzerine yazılmıs nice romanlardan birisi. Canan Tan'ın okuduğum ikinci kitabı olmasının yanı sıra; Canan Tan'ın tarzını oldukca yansıtan, sosyal icerikli ve kadınlar üzerine bir konuda ilerleyen, oldukca hızlı bitirdiğim (yaklasık 2 gün icinde) ve beni cok saran bir kitaptı.




15 Kasım 2014 Cumartesi

33. Uluslararası İstanbul Kitap Fuar'ında Biricit İzlenimleri :)


Geçtiğimiz hafta 33. cüsü düzenlenen İstanbul Beylikdüzü'ndeki kitap fuarındaydım. Kitapların arasında olmak, bir kaç saatte olsa kitapları soluyacağınız bir mekanda olmak gerçekten çok güzeldi. Oldukça hevesli gittik Hayat Reçeli ile beraber fuar alanına. Fakat fuarın ücretli olması benim hiç hoşuma gitmedi. Yayınevlerinin çoğunun indirimleri de fazla değildi. Hem insanların kitap okumamasından şikayet edip hemde kitap okumak insanlara yardımcı olunması gerekirken paralı olmasını hiç anlamadım, zaten oraya kitapları seven ve kitap almak isteyenler gidiyor, hem de tee Beylikdüzü son durakta iniyorsunuz, uzun saatler boyunca yoldasınız, bir kitap parası kadarda yola ve girişe veriyorsunuz. 



Neyse gelelim izlenimlerime; girişte bizi Penguen standı karsıladı:) Fuar alanındaki bazı yayınevlerini fotograflamaya calıstım.

11 Ekim 2014 Cumartesi

Tutkulu Aşk Kitabı Yorumlarım


Tutkulu Aşk kitabına yaz tatilimde başlamıştım,tatil dönüşü de evimde bitirmiştim. Oldukça eğlenceli bir konu işlenmiş olan bu kitabın, hem konusu hem de barındırdığı heyecanı çok hoşuma gitti. New York Times Bestseller Rachel Gibson tarafından yazılmış, ilk kez Rachel Gibson'un bir kitabını okudum. 





Kitabın konusu; aşk ve ilişkiler / kadın erkek ilişkileri üzerine hem eğlenceli hem de bazen düşündürücü bir tarzda yazılmış. Kitabın iki kahramanı üzerinde gelişen olaylar zincirini merakla okudum. Evlenmek üzere iken evlenmekten vazgeçen bir kadın olan Georgeanne ve onunla tanışıp, kısa bir ilişki yaşayan bir adam olan John üzerine yazılmış bu kitapta daha sonraki sayfaları çevirdiğinizde; büyük bir heyecanla okuyorsunuz. Çünkü yıllar sonra tekrar karşılaşıyorlar ve hayatlarındaki değişiklikler ve birbirlerinden sakladıkları sırlar gün yüzüne çıkıyor, hoş ve minik bir sürprizle beraber..:)

Bu kitap birazda kaderden kaçılamayacağını er ya da geç eğer ki gerçekten sevenler varsa bir araya gelineceğini anlatıyor, heyecanla okudum:) 

Biricit derki: ben ne zaman beyaz atlı prensimle tanısacağım, yoksa tanıstım mı?:)



21 Eylül 2014 Pazar

Hangisini Tercih Edersin?




1-Çok kitaptan oluşan seriler mi ya da tek kitaplar mı?
Genelde serileri severim ama tek kitapta çok okumuşumdur.

2-Sadece kadın yazarları mı yoksa erkek yazarları mı okumak?
Kadın yazarları daha çok okuyorum ama erkek yazarlardan da okuduklarım var.

3-Kitapçıya gidip kitap almak mı, internet üzerinden kitap almak mı?
Kitapçıdan görerek, sayfaları karıstırarak almayı severim:)

4-Film olan kitapları mı yoksa dizi olan kitapları mı?
İki cesidi de okumustum, ben aslında filmi yapılabilecek kitapları daha çok okudum, yani okuduğum kitapların filmi kesinlikle yapılmalı:)

5-Günde 5 sayfa okumak mı yoksa haftada 5 kitap mı?
Haftada 5 kitap okuyup bitiren insanı gercekten görmedim, var mı öyle birisi? Günde 5 sayfada okunmaz, günde 50 sayfa okuyabilirim.

6-Profesyonel bir yazar olmak ya da profesyonel bir yorumcu olmak?
Her ikisi de mevcut:) O ne özgüven o Biricit:))))

7-En sevdiğiniz 20 kitabı tekrar tekrar okumak mı yoksa her gün daha önce okumadığınız bir kitabı okumak mı?
Her gün okumadığım bir kitabı okumak isterim.

8-Kütüphanede çalışmak mı kitap satıcısı olmak mı?
Kitap satıcısı olabilirim:)

9-Favori türünüzden kitaplar okumak mı yoksa favori türünüz hariç diğer her türden kitaplar okumak mı?
Favori türümden okumak, çünkü diğeri sıkıcı olabiliyor.

10-Sadece fiziksel kitap kopyalarını okumak mı yoksa sadece e-kitap okumak mı?
Kitap okumak daha güzel bence, e-kitap okumadım hiç.



Biricit derki; kitap okuyun ve öğrendiklerinizi de uygulayın:)

16 Ağustos 2014 Cumartesi

Acayip Sorular


Cadının Kozmetik Kazanı beni mimlemiş:) İlkeye mimlediği için çok tesekkur ederim.Acayip sorular yer alıyor mim yazısında :)İşte acayip mim'in soruları şöyle;

Senaryo 1: Kitapçıda kitap seçtiğinizi düşünün,bir anda bir zombi saldırısıyla karşılaşıyorsunuz ! Etrafınız ordan oraya koşuşan insanlarla dolu,karşılık verebileceğiniz bir silahınız ya da sığınabileceğiniz bir yer yok.Tam o sırada kitapçının sahibi bir duyuruda bulunuyor. Bu zombilerin tek zayıf noktası herkesin bayıldığı ama sizin nefret ettiğiniz bir kitap. O yüzden size bunu yaşatan bir kitabı seçmeniz gerek !

Hiç böyle bir kitapla karsılasmadım desem:) Çünkü beğenmesemde o kitabı okurum sonlandırırım, nefret etmem yani, fakat Maeve Binchy Leylak Zamanı'nı cidden cok zor okumustum. O kitap olabilir.

Senaryo 2: Bir kuaföre gittiniz ve saçınızı yaptırdınız. Blendax reklamındaki abladan bile güzel, hacimli saçlarınız var. Derken deli gibi bir yağmur bastırıyor, şiddetleniyor, şiddetleniyor ! Kendinizi korumak için hangi ''devam kitabını'' feda ederdiniz ?

Hiç birini:) Kitaplarım benim için değerli, gerci en güzellerini eski sevgilime vermiş olsamda..

Senaryo 3: Edebiyat dersinde hocanız klasiklerin ne kadar önemli olduğundan,dünyayı nasıl değiştirdiğinden bahsediyor. Ama siz bu konuşmaya katlanamıyorsunuz ve hayatınızda okuduğunuz en tiksinç klasiği hocanızın kafasına fırlatıp, gururla bunun nedenlerini açıklıyorsunuz.

Sıkıldığım, tiksinç bulduğum hiç olmadı.

Senaryo 4 : Küresel ısınmanın dünyanın anasını ağlattığı bir dünya düşünün.İnanılmaz sıcak ya da inanılmaz soğuk hava koşullarıyla yaşıyorsunuz. Eskimo ceketinizi giyip ısınmak için gayret ediyorsunuz. Isınmak için hangi kitabınızı yakardınız ?

Tabii ki hiç birini:) Donmaya devam:)

Kim yapmak istiyorsa yapmak isteyenleri mimledim bende :)

5 Haziran 2014 Perşembe

Biricit Instagram'da :))

Hazır mısın Sosyal Medya :P Biricit'te instagram'da :) Zaten vardım ama pek aktif kullanmıyordum ama daha aktif olacağım sanırım öyle görünüyor :) Ayıptır söylemesi, hava atmış gibi olmayayım tabletim de var da :) Instagram Hesabıma da beklerim :) Eski sevgililerim de gelirlerse ne kaybettiklerini bir daha görsünler, böyle hamarat, yemekler yapan, bakımlı ( :P ), on parmağında beş marifet olan kızı nasıl kacırmıslar yansınlar :)) Buradan Yasemin Kokulu Bir Hayat'ın Instagramına ulaşabilirsiniz :)





20 Nisan 2014 Pazar

Terkedildim.net Kitabı Yorumlarım :)


Terkedildim.net kitabını okuyalı birkaç hafta oluyor, blogumda ancak yazabildim :) Eğlenceli ve kafamı dağıtabileceğim kitapları okumak çok hoşuma gidiyor. Gerçek hayatta zaten yeterince geriliyoruz, üzülüyoruz, moralimiz bozuluyor. Eğlenceli kitapları okuduğumda ise moralim düzeliyor açıkçası. Terkedildim.net Emma Garcia'nın bir kitabı, kendi yasadıklarından yola cıkarak yazdığı bu kitapta önce önsöz ilgimi cekti. Türk okuyucularına çok güzel seyler yazmıs. Terkedildim.net kitabındaki ana karakter Vivien; tam evlenmek üzere olduğu bir zamanda yani gelinliğini almıs, tüm düğün hazırlıklarını yaptığı sırada nisanlısı tarafından terkedilir. Nişanlısından ayrılan Vivien; nişanlısı Rob'la barısmayı cok istemektedir. 



Vivien neler yapacak, askına kavusacak mı?, barısacaklar mı?, İnternette arastırmalar yapan Vivien sonunda bir internet sitesi acmaya karar verir ve iliskiler üzerine deneyimlerini paylasabileceği,dertlesebileceği bir ortama dönüşen sitesi cok ilgi görür. Hatta kurduğu internet sitesi öyle bir hale gelir ki :) , kitaptaki hikayenin gidişatı ile öyle bir yön değiştirir ki.. Bu kısımları söylemiyorum ki iyice meraklanın :) Benim oldukca hosuma gitti, tam da terkedildiğim,ayrıldığım sırada okuduğum bu kitap hem moralimi düzeltti hem de sunu öğrendim kitaptan: Hani bu dediğimiz seven insan gitmez sözü aslında gercekten doğru. Peki seven insan nerede? Belki de cok yakınımızda, birisi sizi seviyorsa sizi bırakmaz emin olun, kalır, mücadele ederse eder ve gitmez.. Geri dönenler ise bence gitmeselerdi keske, cünkü geri dönen kişi kendisi icin geri dönüyor sizi sevdiği icin değil benim fikrim bu :)

3 gün icinde okuyup bitirdiğim bu kitap cok sürükleyiciydi, neler olacak acaba diye büyük bir merakla okudum. Kitapta her bölümün basında da iliskiler hakkında yararlanabileceğiniz ilginc ve komik bilgiler yer alıyor :) Kitapta bir o kadar komik ve çok eğlenceli. Trend Yayınevi'ne bu kitapla beni tanıstırdıkları icin ve 9 martta düzenlediğim Biricitle Kadınlar Günü Bulusmama destekleri icin cok tesekkur ederim.:) 

Olasılıksız kitabını tercüme eden kişi Ayşe Şirin Okyayuz tercüme etmiş bu kitabı da, sadelik, akıcılık içeren güzel bir kitap bence:) Kitabın karakteri Vivien ile cok ortak noktamız var; ben de blogumu ilk açtığımda kafamı dağıtmak istedim, iliskilerimi yazmak istedim.Kitabı okuduğum sırada anneannem rahatsızdı, hastalığı henuz vefatı ile sonuclanmamıstı. Kitabı bitirdikten epey sonra anneannemin vefatını öğrendim. Kitabın bazı yerlerinde; yasadığım olayları gördüm ve anneanneli olan kısımlarda ağladım. Bu açılardan baktığımda; bu kitap beni mi anlatıyor diye düşündüm. Gerçekten de çok gerçekçi buldum, okunması gereken hem eğlenceli hemde kendiniz açısından çok ortak yanlar bulacağınız kitaplardan biri..

Biricit derki; sevilmek öyle farklı birşey ki seven insan asla gitmez..

25 Mart 2014 Salı

Rüyalar Anlatılmaz


Rüyalar Anlatılmaz kitabı Nermin Yıldırım'ın Dram türünde bir romanı. Konusu Dram olsa da çok sürükleyici bir roman, yer yer tasvirlerin çokluğu, romanı kafanızda canlandırmanıza imkan verirken, bir an önce sonuna doğru ilerlemeye çalışıyorsunuz kitabın. Heyecanlı seruven kitabın sonuna doğru sizi iyice meraklandırmaya başlıyor. Eşi aniden ortadan kaybolan Pilar, ülkesinden, İspanya'dan ayrılıp İstanbul'a eşini aramaya geliyor. 





Eşinin rüyaları ile sorunu var ve bir rüya defterine rüyalarını yazan eşinin rüya kitabını okuyan Pilar, İstanbul'da eşini bulabilecek mi?, rüya defterinde yazdıklarından ne gibi sırlar ortaya çıkacak? merak ediyorsanız kesinlikle okumanız gereken bir kitap, bana göre kalın bir romandı ben 2 ay civarında bitirebildim:) (346 sayfa) Ama sonlara doğru iyice meraklandığım bir kitap oldu. Kitabın her bölümünün üst kısmında da güzel şiirler, kitaba akıcılık katmış bence. Herkesin hayatında sırlar vardır belkide söylenilmeyenler, söylenemeyecekler, belki de en yakınlarınıza diyemeyecekleriniz.. Sarsıcı bir roman olmuş, dram türünü seviyorsanız okumalısınız.

Yazarın imzası ile beraber gönderilen bu kitabı okumamı sağlayan Bumerang'a da güzel hediyeleri için ayrıca tesekkur ederim :)




Biricit derki; güzel rüyalarımız gerçek olsun hep..:)

16 Mart 2014 Pazar

Kadınlar Günümüzü Kutladık #biricitlekadınlargunu :)


9 Martta 9 özel, birbirinden tatlı kadın blog yazarı Bakırköy İstasyon Cafe'de buluştuk.Çok keyifli, eğlenceli, birbirinden güzel anlar yaşadığımız, Dünya Kadınlar Gününü harika bir şekilde geçirdiğimiz bir gün oldu :) Bakırköy İstasyon Cafe, daha önceden de severek gittiğim yerlerden birisi, sımsıcak ortamı olan, İtalyan ve Türk mutfağından lezzetleri tadabileceğiniz çok hoş bir cafe :) Aylardır planladığım, heyecanlandığım 9 Mart sabahı; Kırık Şemsiye blogunun sahibesi Esracığım ile bizim evde buluştuk :) Esra'ya çok teşekkür ediyorum, hediye paketlerini götürürken çok yardımcı oldu, canım benim ellerine sağlık :) Kahve sohbetimize dalmışken biz kuafore zor yetişiyorduk :)) Kuaförüm 'nerde kaldın' diye aradı, o derece, panik ile kuaföre, oradan da araba ile cafenin yolunu tuttuk. (kuaförümü sabahın köründe açtırıp, lafa dalıp gitmeyi unutan tek insan olma özelliğimi korudum! :) )

Bakırköy İstasyon Cafe'ye geldiğimizde bizi sıcacık, çok tatlı insanlar karşıladı. Çok kibar ve çok nazikler. Bize ikramları, yemekleri, kahveleri, çayları için çok tesekkur ediyorum. Hepsi çok lezzetliydi, sıcaklıkları ve samimiyetleri ise çok güzeldi. Sizi etkinliğimizden fotoğraflarla başbaşa bırakıyorum :) 

En yakın kız arkadasım,can dostum cicekler göndermiş:)


Kadın Bloggerlar Buluşmasında açılış konuşmamı yaparken :)

Bütün sponsorlarımızın tek, tek selamlarını ve sevgilerini de ilettim:)


15 Ocak 2014 Çarşamba

Hayattan Çok Çektim


2013'te okumasını bitirdiğim ama blogumda şimdilerde yorum olarak yazabildiğim Hayattan Çok Çektim kitabını; sanırım bir gün de bitirdim. Hayattan Çok Çektim kitabının ismini gördüğümde; hayattan ne çektik be ne çektik diyesim geldi ilk önce; sonra kitabı incelediğimde anladım ki yazar da çok çekmiş, hayattan çektiği fotoğraflarla bezemiş olduğu sayfalarında; derin manalar barındıran, çok güzel şiirlerin ve güzel sözlerin olduğunu gördüğüm ve okurken çok keyif aldığım bir kitap oldu. Kitabın ön sözünde zaten yazarın hayattan çektikleri yer alıyor şeklinde de bir giriş kısmı var..


Fotoğraflar ve şiirler birbiriyle gerçekten uyumlu olmuş, bütünleşmiş. Bunun yanısıra kitabın sonunda yazar hakkında ki bilgileri okuduğunuz zaman; yazar hakkında daha detaylı da bilgi sahibi oluyorsunuz. Aslında bize hiçte yabancı olmayan birisiymiş.

Bazen aşk, bazen kadın-erkek ilişkileri üzerine, hayat üzerine yazılmış güzel manalar ve sizi değişik hislere yönlendirecek, iyi bir kitap.

Burak Akkul'un ilk kez bir kitabını okudum, Mr. Maana'ya bu güzel hediyeleri için ayrıca teşekkür ederim :)


Biricit; kitap okumayı çok seviyor..

21 Aralık 2013 Cumartesi

Küçük Düşler Büyük Umutlar


Küçük Düşler Büyük Umutlar kitabı hem eğlenceli hem de aşk ve ilişkiler üzerine düşündürücü, zevkle okuduğum kitaplardan birisiydi.Evlilik partisinde pasta piyangosu düzenleniyor, pastanın içinde ki her tılsımın bir anlamı var ve kim neyi çekerse başına geleceğine inanılıyor. Biz de de fala inanma falsız kalma benzeri olan bir durum :) Üç yakın arkadaşın yanlışlıkla çektikleri tılsımların hayatlarını değiştirmesini konu alan bu kitabı büyük bir merakla ve heyecanla okudum. Melissa, Seema ve Nicole'un erkek arkadasları ile yasadıkları durumlar çoğu yerde gülme krizlerine girmeme neden oldu, çok eğlenceli ve komik bir kitap:) 



Kim Gruenenfelder'in Küçük Düşler Büyük Umutlar kitabı aslında film olarak yapılmalı, romantik komedi tarzında etkileyici bir film olurdu bence:) Çok akıcı bir kitap, sade bir dil, güzel ve eğlenceli bir anlatımla birleşmiş, kesinlikle okumalısınız:)

Biricit ; 2014 çok tılsımlı ve tatlı bir yıl olacakmış, bakalım bana hangi tılsım gelecek diye düşünüyor:)

3 Kasım 2013 Pazar

Umut Dolu Bir Kitap


Umut Dolu Bir Kalp; Kim Vogel Sawyer'in bir kitabı. Eğlenceli, macera dolu bir kitap olduğu kadar; son sayfalarını hızlıca okuyabildiğim başlarda hem vakitsizlikten hem de biraz sıkıcı bulduğumdan pek fazla okuyamadığım bir kitap oldu. Ama kitabın ortasını geçince kitap hızlanmaya, macerası ve sürüklemesi de fazlalaşmaya başlayınca acaba ne olacak ne olacak merak ederek okuduğum bir kitap oldu. 




Bir okul düşünün; bu okulda evlenmemiş bekar kadınlar, yine kendileri gibi bekar erkeklerle evlendiriliyor. Hattie teyzenin evlenme okulunda; Doğu'dan gelen kadınlar, Batı'daki çiftlik sahipleriyle, Batı'nın yaşama şartlarını, çiftlik hayatını öğrendikten sonra yani eş olmaya yarayacak şeyleri öğrendikten sonra evlendiriliyorlar. Tabii ki beş kız öğrenci arasında dedikodular, çekememezlik, kıskançlık vb. gibi durumlar da oluyor. Kitabın baş kahramanı Tressa ise; hayatının ikinci şansını yakalamak için, teyzesi ve dayısı tarafından zorla ve biraz da mecburiyetten bu çiftliğe geliyor ama sonra Tressa'yı çiftlikte ne maceralar ve olaylar bekliyor, Allah'ın onun için planlarını sabırla bekleyen Tressa biraz bana benziyor aslında:) 

Beni etkileyen sözler ise kitapta; 

*Dua mı?
*Elbette dua.Küçük hanım,Tanrı'nın senin için özel planları var ama seni yönlendirmesine izin vermek yerine her şeyi kendin halletmeye çalışarak istemeden de olsa bunu mahfediyorsun gibime geliyor.Tanrı; işleri bizim olmasını düşündüğümüz gibi yapmaz. O işleri daha iyi hale getirir. Ve onun yolunu izlersek bizim için en iyisini keşfederiz. Tanrı senin sadece ikinci iyiyi beklemene değil,onun en iyisini bulmana yardım etmek ister..

Biricit'i bakalım hayatında ne planlar bekliyor?

31 Ağustos 2013 Cumartesi

Füreya- Ayşe Kulin


Ayşe Kulin'in okuduğum 3. kitabı yine harika yine merak içinde yine sürükleyen bir konu,yine çok beğendim :) Gizli Anların Yolcusu, Adı Aylin'i okumuştum daha önce.Ayşe Kulin'in romanları gerçekten çok hoşuma gidiyor, adeta kitabın içine çekiliyorum okurken. Çünkü çok gerçekçi ve yaşanmış olaylardan esinlenerek, sade ve anlaşılır bir dille yazılmış kitaplar.Füreya kitabının konusu; cumhuriyet öncesi ve cumhuriyetin ilanından sonraki dönemde yaşamış İstanbullu Şakir Paşa ailesinin bir mensubu olan ilk Türk kadın Seramik sanatçısı Füreya Koral'ın hayatını, yaşadıklarını anlatıyor. 



Sanata karşı olan ilgisi, evlilikleri, özel hayatına dair şeyler, Atatürk'le tanışması, aile yaşamı, seramiğe başlaması, eserleri  gerçekten çok ilgi çekici. Kitabın sonlarına doğru eserlerinden bahsediliyor mesela İstanbul'da yaşıyorsanız mutlaka Manifaturacılar çarşısının önünden geçmişsinizdir oradaki pano Füreya Koral'ın eseriymiş, Başak Sigorta ve Ziraat Bankasının panoları zira Divan Oteli'ne, Hilton Oteli'ne, Marmara Oteli'ne yaptığı panolar harikalar. Kitabın sonunda bazı fotoğraflarını Ara Güler'in çektiği Füreya Koral'ın gerçek fotoğraflarını gördüğünüzde gerçekten yaşanmış olayları okuduğunuzu anlıyorsunuz. Ayşe Kulin'in harika yazım dilinden mutlaka okumanız gereken, o devirleri biraz da olsa daha iyi anlayabilmek için tavsiye edeceğim kitaplardan.


Biricit derki; kitap okuyun kitap okuyun kitap okuyun..

27 Ağustos 2013 Salı

Mini Kitap Alışverişi- Küçük Düşler Büyük Umutlar--Umut Dolu Bir Kalp



Yakın bir arkadaşımla bir Avm'de dolaşırken Carrefour'a da bir bakalım dedik, aslında bir çikolataya bakmaya girmiştim ama çikolatayı bulamadım, kitap ve Safranbolu lokumu alıp çıktık marketten. Safranbolu lokumu ne alaka onu bende bilmiyorum:)) Mini alışverişimizde mini kitapları görünce dayanamadım 3,90TL gibi bir fiyatla satılıyordu,bu ilginç kitapları çok merak ediyorum, şimdiden heyecanlandım okumak için sabırsızlanıyorum, elimde ki kitap bitince hemen okumaya başlayacağım:)Küçük Düşler Büyük Umutlar ve Umut Dolu Bir Kalp, umuda ihtiyacımın olduğu şu dönemde ilk okumam gereken sanırım Umut Dolu Bir Kalp :)

Bir hatırlatma: Turuncukasa.com ile yaptığımız hediye çekilişimize katılmadıysanız buradan katılabilirsiniz:)


Sosyal ağlardan Biricit'i takip etmek isterseniz;

                                 Yasemin Kokulu Bir Hayat Bloglovin

Safranbolu lokumlarını hemen midesine indiren Biricit'in aşkta şansa ve umuda ihtiyacı var..

13 Ağustos 2013 Salı

Ruhu Olan Öyküler


Kitabın adından da anlaşılacağı üzere birbirinden ilginç ve etkileyici öyküler yer alıyor kitapta. Hatta ismi kadar ruhunuzu alacağını düşünüyorum. Ben çok beğendim icindeki öyküleri, ruhumu etkilediler... Geçen ay icerisinde okuduğum kitabın içerisinde 148 tane mini öykü bulunuyor, bazı öyküler tek sayfa bile sürebiliyor ama size anlatılan şeyi çok iyi anlayabiliyorsunuz. Kitabın yazarı Rosario Gomez'in bu kitabı Şili'de en çok satan kitaplar arasında yer alıyor. Kitabın sonunda yazar hakkında kısmında yazıyor, okuyuculara katılmamak mümkün değil zira hikayeler, öyküler çok ilgi çekici kesinlikle tavsiye ederim.



En beğendiğim öyküler: Duanın Ağırlığı,Belki de Sadece Seni Neşenlendirmek İstedi,Sorun Ağacı,99 Çemberi, Gerçek Aşk,Yarın Çok Geç Olabilir,Dostların Değeri,İçkili Araba Kullanmamalısın,Çatlak Çömlek,Cennetteki Ev, Anne, Tanrı'ya Mektup, Tanrı'nın Cevabı,Tırtıl,Hiçbir Şey Göründüğü Gibi Değildir,Mükemmel Yürek,Affedicilik,Deniz Yıldızları,Uçarken Yalnız Olmayacaklar..

Mr. Maana'ya bu güzel kitapla beni tanıştırdıkları için çok tesekkur ederim:)

Biricit derki; hayatı düşünerek,okuyarak ve yaşayarak anlamaya çalışalım.

21 Temmuz 2013 Pazar

Hasret- Canan Tan


Hasret romanı Canan Tan'ın oldukça ilgi çekici bir konusu olan, oldukça sürükleyici bir romanı. Canan Tan'ın ilk kez bir kitabını okudum, geçtiğimiz Mart ayında Kadın Bloggerlarla bir etkinlik düzenlemiştim, hatırlarsanız, Mavi Umut'cum sağolsun eli boş gelmemiş, bana bu kitabı hediye etmişti, çok tesekkür ederim, Canan Tan'la beni tanıstırdığı için. Zira diğer kitaplarını da okumayı düşünüyorum:) Çok beğendiğim bir kitap oldu. Hasret kitabını gördüğümde içim bir tuhaf oldu, çünkü bildiğiniz gibi (bilmeyenler varsa yine söyleyeyim:)) evlenirsem kızımın adını Hasret Kader koyacağım, Hasret kitabını gördüğümde isminden dolayı hem çok şaşırdım hemde garip oldum, Mavi Umut bilerek mi aldı bilemiyorum ama çok duygusal anlar yaşattın bana canım benim:) Bu arada yeni evlenip dünya evine giren canım arkadasımı buradan da tekrar tebrik ediyorum, mutluluklar diliyorum:)


Hasret'in konusu; Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet öncesi, sonrası bir dönemde yaşanan ve o dönemde yaşanılan kırık ve gerçek yaşamdan alınmış bir aşk hikayesini anlatıyor. Gerçek yaşanılan bir döneme ait yani gerçekçi olaylar ve yaşanılan olayların, o dönemde yaşıyormuşçasına gerçek bir dille anlatıldığı harika bir roman olmuş. Hasret bir ömür boyu sürer mi diye düşünenlere, bence evet hasret bir ömür boyunca sürer. Müslüman bir bey oğlu ile Rum bir kızın sevdaları,kavuşamayışları, ayrılışları, farklı şehirler farklı ülkelerde yaşanılan, uzaktan yinede sevme mücadeleleri beni çok farklı duygulara götürdü kitabı okurken. Bazı yerlerde ağladım, hele ki son bölümde gözyaşlarımı durduramadım, belkide ilk kez ağlayarak bir kitabı okudum, harika bir konu, harika bir dil, sade ve gerçekçi bir anlatım, mükemmel bir hikaye ortaya çıkmış ve okunmasını şiddetle tavsiye ediyorum:) Mübadele zamanında yani Türklerin kendi ülkelerine, yabancıların da kendi ülkelerine gönderildiği bir dönemde yaşanılan ( ya da yarım kalan) bir aşk hikayesi, tabi şu sorularda insanın kafasını karıstırıyor, peki madem insanın elinde olmuyor mu bazı şeyler, mesela sevdiğinle neden aşkını, sevgini belkide fedakarlıklar yaparak yaşayamıyorsun, neden aileler, kültürler, belkide farklı bir ırktan olmak mı engel oluyor? Veya çevre baskısı, bazı şeyleri göze almak sevdayı engellemez bence. Sevgi diye bişey varsa ki var bence (ben hiç sevilmemiş olsamda) olduğuna inanıyorum, neden fedakarlıklar yapılmıyor bunu da hiç anlayamayacağım ömrüm boyunca sanırım:)

Biricit derki; gerçek sevgiyi bulduğunuzda asla onu yarım bırakmayın..

30 Haziran 2013 Pazar

Doğru Erkeği Bulma Klavuzu


'Doğru Erkeği Bulma Klavuzu' İlhan Uçkan'ın, kadın-erkek ilişkileri üzerine yazdığı bir kitap.Günümüzde 'doğru erkek' denilen erkeği bulmak gerçekten de zor. 30 yaşında ve hala evlenememiş birisi olarak söyleyebilirim ki gerçekten de zor bir durum:) Bu kitapta; yanlış erkek kimdir, yanlış erkek türleri nelerdir ve prensimiz olacak doğru erkek kimdir gibi soruların yanıtlarını bulabileceğiniz, ilginç bir konusu olan, esprili ve gerçekçi bir dille yazılmış bir kitap.



Şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki blogumda bahsettiğim erkekler hep yanlış erkeklerdi. Ya da bana göre yanlış erkeklerdi. Aslına bakarsanız etrafımızda doğru erkekler çok var ama belki de bakmasını bilmiyor olabiliriz, etraf erkek kaynıyor aslında, önemli olan doğru erkeği bulmak! Aslında doğru erkeği oluşturabilecek,onda ki potansiyeli ortaya çıkarabilecek doğru kadın olmak önemli olan. Vee şu da çok önemli diyelim ki doğru erkeği bulduk, peki onu nasıl elimizden kaçırmayacağız, ne yapmalıyız? sorularının cevabı da bu kitapta. Hee ben buldum beyaz atlı prensimi tamamdır demek yok, asıl olay doğru erkeği bulduktan sonra başlıyor.



Biricit derki; prensim olan doğru erkek dosdoğru bana doğru gelir misin?

20 Haziran 2013 Perşembe

Annem Babamı Boşadı


Annem Babamı Boşadı kitabında yazarın gerçekten başından geçen, komik ve ilginç olaylar, esprili bir dille konu edilmiş. Neslihan Kayalar'ın ilk kez bir kitabını okuyorum, son zamanlarda okuduğum kitapların yazarlarıyla yeni tanışmış olmama rağmen, akıcı, sade ve doğal bir dille yazılmış bir kitap. Anlatılan olaylara kimi zaman güleceksiniz, kimi zaman düşüneceksiniz. 

Kitabın şu kısmında geçen cümleler oldukça düşündürdü beni; Mesela mutlu olmadığın bir adamla yaşıyorsun, potansiyel enerji durumundasın. Hani anlatırlar ya fizik dersinde, on metre yüksekte duran topun sahip olduğu enerji, potansiyel enerjidir, sen onu oradan atarsan potansiyel enerjisi azalırken kinetik enerjisi artar.İşte kadının mutlu olma potansiyeli var ama adamla gerçekleştiremiyor, yüzü gülmüyor, depresyonda. Kedilere sarıyor, köpeklere sarıyor, temizliğe veriyor kendini: Ev bal dök yala oluyor, işe veriyor o rapor senin bu rapor benim... Derken bir gün kadın zıplıyor yerinden; hey nereye, bu hayat benim değil mi, kukla gibi yaşıyorum, buna yaşamak denmez diyor.Bunu genelde ne zaman der biliyor musunuz? devamı kitapta yazmam :))

Dijital İşkence kısmında katıldığım nokta insanların giderek sanallaşması, mesela bir yere gidiyoruz herkes kendini facebooktan etiketliyor, buluştuğumuz sırada bile herkesin yine yüzünü göremiyoruz. 



Biricit derki; umarım beyaz atlı prensim sanal ve yalan bir insan olmaz, gerçek ve net birisi olur:)