Napayım mesela insanlar beni sevsin diye olmadığım biri gibi mi davranayım? Beni sevmeleri için kalplerine sevgi mi yükleyeyim?Yükleyemem ki?! Biri sizi seviyorsa; sizi siz olduğunuz için sever zaten. İçinden gelir sevmek.. Zorla olmaz.. Keşke 70lerde gençliğini yaşayanlardan olsaydım, 80ler, 90lar.. İnsana gerçekten değer verildiği zamanlarda olsaydım. İnsanlara menfaatlerine göre davranan insanların olmadığı zamanlar..
11 Ağustos 2022 Perşembe
15 Mart 2022 Salı
Kuduz Aşısı ve İnsanların Tepkileri
Herkese güzel olaylar yaşadığımız günler diliyorum. Güzel insanlarla çok da bir arada olamadığımızı görüyorum ama yine de dileyeyim bunu. Aynı zamanda sizinle dalga geçmeyenlerle bir arada olduğumuz zamanlarda diliyorum. Ve bir de üniversiteler bitirmiş ama kişiliği yerine oturmamış, o kadar üniversite bitirmiş ama hayatla ilgili hiç bir şey bilmeyen, kendini geliştirememiş cahil insanlardan çok uzakta olduğumuz günler diliyorum, çok tehlikelisiniz, gerçekten çok cahilsiniz. Muhatap bile olmak istemediğim ama her seferinde bir yerden karşıma çıkan insan türü.
10 Ocak 2021 Pazar
2021, Hayat, Aşk, İlişkiler, Dostluk..
Şiddetli yağmur dolu, bulanık, insanın içini bulandıran iyice sıkan ama yağmur dinince sanki her şey düzelecekmiş gibi umudun az da olsa içinde olduğu bir İstanbul gününden herkese Merhaba! Uzun zaman sonra farkettim ki bloguma içime dökmeyeli epey zaman olmuş..
Hayat koşturmasından, fırsat bulamamış mıyım yoksa her şeyi içime atmaktan dolayı mı bilinmez ama yazmam gerektiğini beni anlayan tek yerin 9 yıl önce açtığım blogum olduğunu yine anladım ve yine içimi dökmeye geldim. Büyüyor muyum olgunlaşıyor muyum yoksa hala aynı çocuklukta mıyım ben de anlamadım..
Yıllar önce bir arkadaşım bu kadar yazma çünkü etrafında düşmanlarında var sen kötü şeyleri yazınca onları sevindiriyorsun demişti. Aslında çok haklıydı. Ben hayatımda yolunda gitmeyenleri yazdığım için beni okuyan beni sevmeyenler seviniyor olabilirdi. Ben asla öyle bir insan olmadım hayatımda. Kimsenin hayatı yolunda gitmese bile o kişiler düşmanımda olsa sevinmedim. Ya bazen düşünüyorum çok iyi ve mükemmel biri değilim ama insanlara bir kötülük yaptığımı, aldattığımı da düşünmüyorum.
Neden her şey bu kadar zor bu hayatta? Neden sevilemiyorum? Düşünüyorum çok mu değersizim ben? Bir aile kurmak eskiden de bu kadar zor muydu? İnsanlar birbirini sevip birbirine değer verdiği zamanlar aşk bu kadar zor muydu? birinin elini tutmak, onu sevmek, kalbini ona açmak bu kadar zor muydu? Ben sanırım ya yanlış yüzyılda doğdum ya da yanlış yıllara denk geldim. Ya da hep yanlış insanlara denk geliyorum.. Ortada bir yanlışlık olduğu doğru.. Bende bir yanlışlık var..
Annemi özledim.. Hem de çok özledim. Dertlerimi ona anlatıp sımsıkı sarılmayı özledim. Onun kokusunu içime çekmeyi. Dinlemesem de bazen nasihatlerini, onun bana nasihat vermesini özledim. Şu an ona soracak ve anlatacak o kadar şeyim varki! O kadar yalnız hissediyorum ki o kadar mutsuz.. Hayatım bir boşlukta asılı kalmış yukarıdan idare ediliyor ben hiç bir şeye müdahale edemiyorum gibi hissediyorum. Keşke hayatta istediğimiz şeylere kavuşabilsek, hep istediğimiz şeyler olsa.. Hani her şey kalbimize göre olurdu? Ama bu mümkün değil, kalbin ne kadar iyi olursa karşına çıkan insanlar da duygularını ve iyi niyetini o kadar güzel kullanıyor kendi amaçlarında.. Böyle olunca kötü biri olacağım diye düşünüyorum ama yine yapamıyorum kötülerin kazandığı bir dünya ya burası.. Kötü biri ol Yasemin, kötü ol sende diyorum olamıyorum..
Çok eski bir dostumla ilgili bir rüya gördüm. Onu çok merak ediyorum başına bir şey mi geldi diye ama o kadar gururluyum ki arayamıyorum. Eğer bu yazımı okursan bana ulaş olur mu? Biliyorum sen çok okuyorsun blogumu. okurdun yani eskiden.. Bana ulaş.. Belki pandemi sonrası birlikte Taksim'e gideriz Sanat Restorana gideriz yine birlikte.. Sana o kadar kırgınım ki bana yaptıkların için ama o kadar da özledim. Özlemeyi sen iyi bilirsin! Özledim ama gösterdiğin iyi dostluğu bana yaptığın kötülükleri değil bunu da bil..
2021'e büyük bir heyecanla girdik. Bu yıl neler olacak? Annemin dediği gibi iyi insanlarla karşılaşalım. Gerisi gerçekten hallolur..
Bazı şeyler elimizde değil, ne kadar çok istesek o kadar olmuyor! Aksi gibi.. Ne kadar emek versek çabalasak yine sevilmeyen biz oluyoruz, aldatılan biz oluyoruz. 2021'in ilk yazısı bu kadar dram içerikli olsun istemezdim ama hayat bu istediklerimizin bir türlü olamadığını hepimiz sırayla anladık.. Keşke hayat bu güzel çiçekler kadar güzel olsaydı..
Keşke doğru insanlar karşımıza çıksaydı.. Keşke hepimiz çok mutlu insanlar olsaydık.. Yazımın sonunda Adil Yıldırım'ın bir videosunda gördüğüm ve bugün izlediğim L'ultimo Bacio isimli filmi de izlemeniz için tavsiye olarak bırakıyorum.. Kadın- erkek ilişkileri ve aldatma üzerine izlemeniz gereken bir film.. Her ne kadar kötü zamanlardan geçsekde gücümüzün kalmadığını hissetsekte yine de içimiz de ufak umutlar var, onları kaybetmeyelim, umarım hepimiz mutlu insanlar oluruz..
18 Ekim 2017 Çarşamba
İlişki Meleği Biricit
Biricitinyeri Blog yanınızda! :)
Kendi aşk hayatında büyük başarılara imza atmış biri olarak(!) sizlere aşk ve ilişkilerinizde çözemediğiniz sorunlarinizda büyük bir zevkle yardımcı olacağım :) Daha önce Blogum Dergisi' nde İlişki Meleği Biricit köşemde sizlerle olmuştum. Şimdi ise blogumdan her cumartesi günü aşk, sevgi ve ilişkilerde yaşadığınız problemlerinizi masaya yatırıp çözümler bulmaya çalışacağız. Rumuzunuz ile biricitconsungunlugu@hotmail.com a mail atıp, ilişkiniz de çözülmesini istediğiniz sorunlarınızı anlatabilirsiniz. Sorunuz ve cevabı cumartesi günü blogumdaki yazımda yayınlanacaktır. Sorunlar paylaşıldıkça azalır. .
Seviyorsunuz ama amalarınız mı var, hatayı nerede yaptığınızı göremiyor musunuz, ilişkinizde ki sorunları çözemiyor musunuz? Mailimden bana ulaşıp, ilişkinizde yaşadığınız sorunlarınızı yazabilirsiniz. Cumartesi günü 'ilişki meleği biricit' köşemde görüşmek üzere.. Herkese güzel haberler aldığımız, güzel ilişkiler yaşadığımız, güzel insanlarla bir arada olduğumuz günler diliyorum :)
27 Şubat 2017 Pazartesi
bazı insanlar..
Bazı insanlar iyilikten, dürüstlükten, dostluktan ve insanlıktan anlamazlar. Onlar; onlar gibilere alışıktır çünkü. Kendileri gibi iyi olmayan, yalan söyleyen, insanlıktan nasibini almamış insanlar çıkmıştır karşılarına hep. Onlarla iyi anlaşırlar, onlara alışmışlar bir kere, bunu huy edinmişler, üzülmeyin.. Sizde bir sorun yok aslında..
Halbuki herkes facebook paylaşımlarında dışarıya gösterdiği kadar iyi bir insandı!
1 Kasım 2013 Cuma
Benim Dünyam
Kış sezonu başladı ve arkadaş grubumla sinema seanslarımızda başladı çok şükür:) Yazın sinemaya gitmiyorum pek ama kışın bir ihtiyaç gibi hissediyorum. Aslında korku ve gerilim filmleri favorilerimdir fakat en yakın arkadaşımın 'ben korkmak istemiyorum, ağlamak istiyorum ben :( bu film çok güzelmiş buna gidelim bunaaaaa!' demesi üzerine arkadaşımı kıramazdım tabii ki:) Arkadaşım, kız kardeşi ve ben geçen akşam izledik bu güzel filmi. Mendillerimizi zaten film başlarken arkadaşım dağıttı, alın bulunsun diye.. Zaten son yıllarda filmlere giden kitleye bakınca, ya çok güldürecek film veya çok ağlatacak.
Filmin fragmanına dahi bakmadan gittim filme, sıkıcı bulacağımı umuyordum açıkçası ama oyuncuları cezbetti beni ve ciddi anlamda diyorum, ağlayacağımı düşünmedim. Ama arkadaşımda bende salya sümük kalakaldık. Film bir aşk hikayesini anlatmıyor, yani 'evim sensin' tarzında bir film değil.Metroport'ta akşam seansında arkadaşımın ve benim hüngürdeyerek ağladığımız, kız kardeşinin ise 'ağlıooolar hehheehhe' diye dalga geçip, filmin sonunda göz yaşlarına hakim olamadığı 'Benim Dünyam' filminin başrol oyuncuları; Beren Saat, Uğur Yücel, Ayça Bingöl, Melis Mutluç, Hazar Ergüçlü, Yasemin Conka, Erdal Küçükkömürcü, Turgay Kantürk.
Konusunu kısaca anlatacak olursam; filmi duyanlar duymuştur 'Black' isimli bir filmden uyarlanmış bir film. Zaten filmin başında da uyarlandığı söyleniyor.Black'i seyretmedim yorum yapamam fakat bu film gerçekten de çok duygusal sahneler barındıran, ağlatan bir filmdi. Kör ve sağır bir kızın, hayatla mücadelesini anlatıyor film. 2 yaşında ailesinin bu durumu öğrenmesi fakat ona nasıl davranacaklarını bilemeden 8 yaş civarına getirmeleri, sonrasında ise; kızın babasının onu akıl hastanesine yatırmaya çalışması ama karşılarına konusunda uzman bir öğretmenin 'hoca'nın çıkması ile, kör ve sağır kızın hayatındaki değişimler anlatılıyor, tabii ki sonu sürpriz ve bana hayatla ilgili şeyleri çağrıştırdı bu film. Aşk mesela çok mu önemli veya yaşamımızı düşündüğümüz de ne daha önemli sizin için? Bir umudunuz var mı mesela? Hayatınız da ki en önemli şey ne sizin için? Yaşamak mı, bir şeyleri başarmak mı? İnsanlara sadece insan olduğu için değer verdiniz mi? Yoksa bazı özelliklerine göre mi değer veriyorsunuz?
Sanırım en çok ağladığım sahne; 'bir gün gelin olamayacağımı biliyorum' sözlerinin geçtiği, kör ve sağır Ela'nın kardeşine yazdığı mektup oldu.. Hüzün dolu, duygusal bir film, duygusal-dram türünde ki filmleri sevenlerin mutlaka izlemeleri gereken bir film olduğunu düşünüyorum. Ayrıca benim gibi filmle ilgili ön yargılı insanlarda mutlaka izlemeliler. Aynı zaman da 8 yaşındaki Ela'yı (Melis Mutluç) oynayan oyuncunun performansı harikaydı bunu da belirtmeden geçemeyeceğim.
Biricit derki; benim dünyam filmi kesinlikle izlenilmesi gereken filmlerden.